Einzelnen Beitrag anzeigen
  #1  
Alt 26.05.2017, 20:02
seyrangah_06
 
Beiträge: n/a
Standard Müslüman devrimci Eliacik: “İslam’ın 5 şartı diye bir şey yok”

Bir zamanlar Recep Tayyip Erdogan'nin üyesi oldugu Akincilar örgütüne üye olan Recep Ihsan Eliacik'tan bir aciklama.
Recep Tayyip Erdogan, Metin Yüksel, Edip Yüksel, Recep Ihsan Eliacik bir cok slogani beraber atmislardi. Örnegin"Ayasofya acilsin, kadinlar kapansin" slogani o'na aittir ve Akincilarin en meshur sloganidir.

Kendisi Karadeniz TV'de program yapiyor. Programin ismi:"Bana dinden bahs et"


İhsan Eliaçık, İslam’ın 5 şartı tamamen uydurmadır! (Okumak icin linki tiklayin)



“İslam’ın 5 şartı diye bir şey yok”



İhsan Eliaçık: “Kuran’da İslam’ın şartları şunlardır diye bir şey yoktur. İslam’ın 5 şartı, imanın 6 şartı diye bir şey yok. Bunlar uydurmadır. Şart ne demektir? Bir Müslüman bunları asla yapamaz demektir. Bunu nereden anlayacağız? Kuran’ı Kerim’e bakacağız. Kendisine yapıldığı taktirde ceza öngörülen şeyler. Bunlar hep insan hakları ile ilgilidir. İbadetlerle ilgili değildir. Namaz kılmamanın, oruç tutmamanın, hacca gitmemenin herhangi bir cezası yoktur. Hatta Kuran’da içki içmeyin der, ama içki içildiği taktirde cezası yoktur.



Din özellikle de İslam denince doğruluk, dürüstlük, ahlak, adalet, yalan söylememek, adam öldürmemek, emeği çalmamak, kul hakkı yememek, alın teriyle geçinmek akla gelmeli. Niye din deyince bunlar akla gelmiyor da, hemen namaz, oruç, hac akla geliyor? Ben bunların hiçbiri Kuran’da yok demiyorum. Vardır. Ama şu anki dindarların abarttığı kadar birinci sırada değildir.


“Namaz kılmamanın, oruç tutmamanın cezası yoktur”



Kuran’da din ve ibadet, şu anda piyasada yaygın olan şekliyle kullanılmıyor. Din yaşam biçimi olarak kullanılıyor. İbadet de hayatın içinde yaptığımız iyi işler anlamında kullanılıyor. Bunlara bir de ek olarak nüsuk ya da menasik diye bir kavram var. Biz ibadet ile nüsuku birbirinden ayırıyoruz. Bu ayrım ne dini çevrelerce, ne ilahiyatça ne de diyanetçe hiçbir yerde yapılmıyor. İkisi birbirine karıştırılarak anlatılıyor. Nüsuk tekrar edilen hareketler demek. Batı dillerinde buna aşağı yukarı ritüel deniliyor. Klasik fıkıhta hacta yapılan işlere genellikle menasik deniliyor. Fakat İslam’daki ritüellerin tamamı hacda zaten yerine getiriliyor.



Dolayısıyla Kuran’da kullanıldığı yerleri de araştırdım. Sekiz yerde nüsuk kelimesi kullanılıyor. 278 yerde de ibadet kelimesi kullanılıyor. Nüsuk kelimesinin kullanıldığı yerlerde Namaz, oruç, hac, kurban gibi ifadeler geçiyor. Ama ibadet kelimesinin kullanıldığı 278 yerde namaz, oruç, hac, kurban geçmiyor. Mesela hahamlar ve rahiplere ibadet etmek, Peygamberlere ibadet etmek, şeytana ibadet etmek, tağuta ibadet etmek gibi kavramlarda kullanılıyor. Kullanılan yerler oldukça farklıdır. Din, ibadet ve nüsuk ayrımından yola çıkarak, Kuran’da geçen namaz, oruç, hac, başörtüsü gibi hükümler ibadet olmuyor bu tanıma göre. Bunlar nüsuk oluyor.


Namaz ve Salat arasındaki fark



Kur’an’da “Namaz dinin direğidir” diye bir ayet yok. Ama bir hadiste “Salat dinin direğidir” deniyor. “Salatı ikame ediniz, zekatı veriniz” ayeti “beş vakit namaz kılınız, 40’ta bir zekat veriniz” diye tercüme ediliyor. Bu Kuran’ın sünnileşmiş halidir. Salat’ın beş vakit namaz olduğunu ya da Zekat’ın 40’ta bir verilmesi gerektiğini nereden çıkartıyorsun? Sonradan gelişmiş bir kültür bu.


Sanat ne demek?



Salat’ın asıl anlamı; yardımlaşma, destekleşme, paylaşma ve aydınlanma faaliyetleridir. Kur’an “Salat faaliyetlerini ayakta tutunuz” der. Zekat da ihtiyaçtan fazlasını paylaşmak demektir. Bu da Salat’dır. Dinin direği denilen şey de budur. Kur’an’da salat, tesbih, zikr ve hamd kelimeleri güneşin hareketlerine bağlı olarak zaman ifade eden yerlerde kullanıldığında ritüel olarak namaz anlamına gelir. Bu da on civarında yerdedir. Namazın cezası ve kazası yoktur. Vakti muğlaktır, ayrıntılı tarif edilmemiştir, çünkü insanlara bırakılmıştır. Cem evlerinde yapılan da salattır.


İslam’da doğru bilinen yanlışları 25 maddelik bir listede topladım:

· Müslüman olmayanla ya da Alevi ile evlenilmez veya kestiği et yenmez.
· İbadet sadece camide olur.
· Namaz dinin direğidir.
· İslam’ın şartı beştir.
· Sadece Müslümanlar Cennet’e gider.
· Kur’an’a inanmayan öldürülmeli.
· İslamiyet kadını yarım görür.
· Cariyelik ve çok eşlilik İslam’da kabul edilir.
· Kadın erkeğin kaburga kemiğinden yaratılmıştır.
· Hazreti Muhammed Ayşe ile çocuk yaşta evlenmiştir.
· Zenginlik fakirlik takdirdir, imtihandır.
· Peygamberler mucizeler göstermiştir.
· İslam ile Demokrasi bağdaşmaz, demokrasi küfürdür.
· İslam laikliğe kesin karşıdır vs…



Bunların Kur’an’da yeri yok! Hepsi yanlış! Mesela dört kadınla evlenmek, tek eşliysen üç tane daha kadın al demek değildir. O zamanlar 9-10 kadınla beraber olan erkeğe eş sayısını azaltmasını öğütler.


İhsan Eliaçık: “Başörtüsü takmayana ceza yoktur”



Namaz kılmayana ceza yoktur. Oruç tutmayana ceza yoktur. Hacca gitmeyene ceza yoktur. Başörtüsü takmayana ceza yoktur. Bunların cezası da yoktur, kazası da yoktur. Şahsidir, özeldir ve gönüllüdür.



Kuran’da örtünmekle ilgili bir ayet var: “Kadınlar humurlarını omuzlarına vursunlar.” Hadislere güvenemeyiz çünkü çoğu uydurulmuş. Humur genel olarak örtü demek ama Kur’an içinde örtünme anlamında birçok kelime kullanılmış (humur, hicap, settare…). Bu ayetin anlamı muğlak. O zamanlar Mekkeli zengin kadınlar dikkat çekmek için saçlarını yüksek ve heybetli bir türban ile örterlermiş. Ama bunun yanında derin göğüs dekolteli elbiseler giyip abartılı ve pahalı kolyeler takarlarmış. O ayet bu kadınlara benzemeyin diye söylenmiş. Yani illa saçının bir teli bile görünmeyecek anlamı çıkmaz. Mantıken de saç cinsel bir unsur değil zaten.



Başka bir ayet; “ziynet yerlerinizi örtün” der. Gösteriş Müslüman’a yakışmaz. Bu şekilde topluma makul bir örtü öngörüldüğünü düşünüyorum. Ama örtünme konusunda kadınların bir nebze daha dikkat etmeleri kanaatindeyim. Bugün de yaşadığımız gerçeklikten bahsediyorum; kadın bedeni daha çok cinsel çağrışım taşıyor.



Bence nasıl örtülecekleri kadınlara bırakılmış, onun için örtünme ayeti muğlak, yani kapalı. Bazısı başlarını da örtecek bir biçimde, diğeri ise başından aşağısını yani bedeni örtmek olarak yorumlayabilir. Ben haksızlığa uğrayanın yanındayım. Başını örtmek isteyen bir kadına, “Hayır örtemezsin!” demek haksızlıktır, onur kırıcıdır. “Buraya başını açarak giremezsin, başını bağlayacaksın, çarşaf giyeceksin,” desen de aynı. Otorite yani kendinden başkası üzerinde hegemonya kurmaktır bu. Doğru değil! Ayrıca bu konuyla bu kadar uğraşırsanız, insanların eline malzeme vermiş olursunuz, sırf tepki vermek için kapanabilirler. Bırakın insanları, ne yaparlarsa yapsınlar. Uğraşacak daha önemli konular var.

Geändert von seyrangah_06 (26.05.2017 um 20:10 Uhr). Grund: link repariert, funktionert wieder!