!!!.
Cumhurbaşkansız yurttaş olmak!.. 27/08/07
Bugün yeni Cumhurbaşkanı seçiliyor. Türkiye"nin ıı.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül oluyor. Seçen, 22 Temmuz da oluşan 23. Dönem Parlamentosu. Erken seçim kararı alınmadan önce yani 22. Dönem parlamentosunun adayı yine Abdullah Gül"dü. Değişen bir şey yok!.. Kısa geçmişi hatırlayalım: Önce, Tayip Erdoğan aday olacak diye Türkiye ayağa kalktı. Ana muhalefet Partisi CHP Başkanı Baykal, "Erdoğan"ın Cumhurbaşkanı olmasını istemiyoruz." Dedi.12 Nisan da Genel Kurmay Başkanı Büyüka-nıt,"sözde değil özde laik Cumhurbaşkanı istiyo-ruz."diyerek seçime karıştı. 14 Nisan Ankara sonra; İstanbul, İzmir mitingleri sırayla yapıldı. Erdoğan çark etti. Bülent Arınç heveslendi. Tablo ülke için daha da korkutucu olaya başladı...
Paylaşımda sıkıntı yaşandı...
"Abiler Konseyinde"
Gerilen Türkiye"ye yeni aday olarak "Abdullah Gül" sunuldu!..
Birbirilerinden farkları yoktu...
Başbakan, Meclis başkanı ve de Cumhurbaşkanı! Hepsi, Milli görüşçü!.. Laik Cumhuriyete karşı!.. Hepsi Erbakan"ın talebeleri...
Cumhurbaşkanın seçimine katılım en az 367 kişi olmalı Anayasa Mahkemesi kararı seçime ara verdirdi...
Erken seçime gidildi!..
"Karşılıklı çekilen kılıçlar," sandığı halkın önüne getirdi.
12 Nisan Büyükanıt"ın basın toplantısına verilen cevap Abdullah Gül ismi oldu!..
27 Nisan e-muhtırasına verilen cevap ise "sen bize bağlısın haddini bil."e dönüştü!..
Aslında "hükümet açıklaması" ile olması gereken demokratik tavır alınmıştı...
AKP"nin demokrasiyi bu kadar iyi kullandığını o zamana kadar görmemiştik!!..
Cevaba cevap; Devletin derin ilişkisi hukukumuza "367" kuralını soktu. Biraz "hukuk zorlandı."
Hükümet o zaman "Cumhurbaşkanını halk seçsin!.." dedi.
İşte "kaos" burada başladı!..
Ordu sınıra dayandı. Bombalar patladı! Şehitler verildi. Ülke gerildi!..
Seçime gidildi.
Solsağcılaştı.sağsolculaştıL Kafalar tam karıştı.
AKP, her 2 kişiden birinin oyunu aldı!..
Şimdi, Gül"ü Cumhurbaşkanı seçerek tam iktidar oldular!..
Daha önce sadece hükümettiler!..
Bu, onların "zaferi" kadar; Baykal"ın siyaset, aydınların gelecek, solcuların moral ve "derin devletin" güç olarak kaybıdır!..
Gül, Bugün Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Ancak Benim, oluşması için mücadele ettiğim,laik, demokratik Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı olamaz!.. Hayal ettiğim; Tarafsız, hukuka saygılı, sosyal, çağdaş bir Cumhuriyetin oluşması için çaba gösteremez. Bunları nereden mi çıkarıyorum? Önce, "Kurtuluş savaşında" açılan iki cephesinden birinin "hilafete" karşı olduğunu bildiğimden.
Emperyalistleri denize döktük...
Ama "İrtica yanlılarının" Cumhuriyete karşı verdikleri "kin" savaşlarında adım adım ilerlediler. Evrensel hukuk değil şeriat istediler. Demokratik değiLjslam devletini benimsediler! Sonra; Gül"ün "özlü" sözlerinden: "Laiklik Türkiye"nin ulusal bütünlüğünü bozuyor". "Cumhuriyetin temel ilkeleri, Türkiye"ye zorla dayatılmıştır."
"Laikliği değiştireceğiz." Ve "Sözde" eylemlerinden: "Eşinin Türbanı" için AİHM ye dava açtı. Türkiye aleyhine dava açan ilk Cumhurbaşkanı unvanını taşıyacak!.. Üstelik şaibeli!. "Kayıp Trilyon" davasından aklanmadı. Erbakan ve 68 arkadaşı hüküm giydi. Ancak, Gül milletvekilliği dokunulmazlığı nedeni ile yargılanmadı.
Maliye bakanlığının açtığı; "mahkum Erbakan ve arkadaşlarından parayı faizi ile talep ettiği" davadan, "dokunulmazlığı nedeni ile halen yargılanmadığı için" muaf tutuldu!.. Bu dava ile 7 yıl daha şaibeli kalacak... Oysa.kirlenmeyen tek yer Cumhurbaşkanlığı makamı kalmıştı!.. Bu ülkenin üçte ikisinin gönlünde Gül Cumhurbaşkanı olarak kabul görmeyecek! Ama Gül.bugün yemin ederek işe başlayacak!.
Muhtemelen ilk icraatı hükümeti onaylamak. Ve sonra, Anayasa değişikliğine yol vermek olacak!... İşte, "o Anayasa" ile dananın kuyruğu kopacak!.. 28 Ağustos tarihini unutmayın!. Yani, "Ilımlı İslam Cumhuriyetinin" ilk adımı atıldığı günü!.. Zaten, "Çocuklarınız sizlere bu günleri hatırlatacak!.."
Fikri Sağlar.(birgün gazetesi.)
|