Einzelnen Beitrag anzeigen
  #35288  
Alt 02.05.2008, 16:46
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard A.Hakandan Vakit gazetesine.

Katil sevici VAKİT

Mehmet Ali Ağca’ya,Rahip Santora"nın katiline, Metin Göktepe’nin katili polislere sahip çıktılar. Şimdi de tacizciye...

Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet hakan Vakit Gazetesi"nin Hüseyin Üzmez olayı sonrasındaki tavrına sert çıktı. İŞTE O YAZI...

Müptezellik


HÜSEYİN Üzmez denilen yazar, İstanbul’daki evini "Aczmendi Müslüm"e tahsis edip, "Fadime kepazeliği"nin yaşanmasına yardım ve yataklık etti mi? Etti...


Hüseyin Üzmez denilen yazar, kendisinden 50 yaş küçük genç bir kızla evlenebilmeyi içine sindirdi mi? Hem de nasıl...

Hüseyin Üzmez denilen yazar, Kuğulu Park’ta torunu yaşındaki genç kızla yaşadığı aşkın romanını yazıp reklamını yaptı mı? Yaptı...

Yani...

Karşımızda "gözü çöplükte kalmış sempatik yaşlı çapkın" muamelesi çekip, gülümseyerek geçiştirebileceğimiz türden bir adam yoktur...

Üstelik "adamımız", kendisini "İslam’ın gür sesi" olarak takdim eden bir gazetede köşe yazarlığı yapmaktadır...

Ve gün gelmiştir:

Bu adam, "çocuk tacizi" gibi yeryüzünün en aşağılık ve rezil suçlamasıyla hapsi boylamıştır...

Olayın özeti budur...

* * *

Peki özetini verdiğimiz bu olay...

Vakit denilen gazetede nasıl yorumlanıyor?

Yani "çocuk tacizi" gibi aşağılık bir suçlamaya maruz kalmış adamın yazı yazdığı Vakit’in Hasan’ı, Mustafa’sı, Ali İhsan’ı ne yapıyor?

Ne yapacaklar?

Hiç utanıp sıkılmadan, "çocuk tacizciliği" ile suçlanan adama kol kanat geriyorlar...

Bu konuda o kadar ileri gidiyorlar, o kadar vicdansızlaşıyorlar ki...

Olayı "tacize uğrayan kız çocuğu"nu suçlu ilan etmeye kadar götürebiliyorlar.

"Adı kötüye çıkmış bir kadın"dan falan söz ederek zavallı kız çocuğu için "O yolun yolcusu" imasında bulunuyorlar...

Zihni sapkınlığın boyutu o kadar ilerlemiş ki...

Nafile olacağını bile bile "Çocuk ulan bu çocuk!" diye haykırmak istiyorsunuz...

Ama bunda şaşacak bir şey yok...

Bunlar öyle aşağılıktırlar ki...

Trabzon’da Rahip Santora cinayetinin ardından, "Misyonerlik nedeniyle bir gencin hayatı kaydı" başlığını atabilmişlerdir...

Düşünün: Bir cinayet işleniyor ve adamlar, o cinayetin sorumluluğunu katile değil de, cinayete kurban giden rahibe yüklüyorlar... Maktulü suçlu ilan edip katile sahip çıkıyorlar!

Tek olay bu değil ki...

Bunlar katil Mehmet Ali Ağca’ya da sahip çıkmıştır...

Bunlar Metin Göktepe’nin katili polislere de sahip çıkmıştır...

Bunlar Manisa’da işkenceci polislere de sahip çıkmıştır...

"Katil sevici"dir bunlar...

Şimdi de sicillerine "Çocuk taciziyle suçlanan adamlarına kol kanat germek" gibi unutulmaz ve silinmez bir leke sürmüşlerdir...

Siz bakmayın onların, "Mahkemeden çıkacak kararı bekliyoruz" falan demelerine...

Bu utanmaz arlanmaz adamlar, mahkeme Üzmez’i suçlu bulsa dahi, yine su getirecek bin dere bulurlar...

Ama lütfen bunun bir "din/iman/inanç" meselesi olduğunu düşünmeyin...

Hayır, hayır... Bu bir tıynet meselesidir... Bu nedenle kendilerine "dindarım", "mütedeyyinim" diyen insanlarımızın, tez elden, kepazeliği şiar edinmiş bu adamlardan kendilerini ayrıştırıp kurtarmaları gerekmektedir.

Aksi takdirde...

Bu "utanmazlık sicili", hiç hak etmedikleri halde onların da sicili olacaktır.