Einzelnen Beitrag anzeigen
  #288  
Alt 04.04.2007, 15:00
Benutzerbild von flatfox
flatfox flatfox ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 1
Standard http://jw-media.org/newsroom/index.htm?c

YEHOVA’NIN ŞAHİTLERİ
HALKLA İLİŞKİLER BÜROSU

Hemen Yayımlanmak Üzere
15 Mart 2007
(English)
Yazıcı uyumlu dosyaYazdırılabilir dosya

Türkiye’nin din özgürlüğü konusundaki tavrı ne olacak?
Feti Demirtaş

Feti Demirtaş 25 yaşında, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Feti son iki yıl içinde dokuz kez cezaevine girdi. Neden? Feti’nin Mukaddes Kitap bilgisiyle eğittiği vicdanı orduya katılmasına izin vermiyor. O kararlılığını şöyle açıklıyor: “Ben samimi bir vicdani retçiyim ve bu tavrım ‘artık cengi öğrenmeyecekler’ diyen İşaya 2:4 ayetine dayanmaktadır.”

Bir Yehova’nın Şahidi (Hıristiyan) olan Feti eğer mevcut yasal bir düzenleme olsaydı tam anlamıyla sivil sayılabilecek alternatif bir hizmet sunmayı vicdanen kabul edeceğini bildirdi. Kendisi bu kesin görüşünü ilgili mercilere defalarca açıkça ve saygılı biçimde ifade etti. Ancak Türkiye askerlik hizmetine yönelik vicdani ret kavramını kabul etmiyor ve şu anda da alternatif hizmetle ilgili bir yasal düzenleme mevcut değil. Vicdani retçi olarak askerlik hizmetinden muaf tutulmak için yapılan başvurular hemen reddediliyor. Bunun nedenini, askeri mahkemeler kararlarında Feti’ye şöyle ifade ettiler: “Türkiye, Avrupa Konseyi’nde Azerbaycan ve Belarus’la birlikte vicdani reddi tanımayan üç ülkeden biridir.”

Feti hakaretlere, tokatlara, başına ve vücuduna vurulan tekmelere, ciddi tehditlere, psikolojik testlere ve tekrar tekrar tutuklanıp cezaevine konulmaya maruz kaldı. Bir yüzbaşı Feti’ye şöyle dedi: “Benim birliğe düşme. Düşersen seni süründüreceğim. Bak ben sana nasıl yaptıracağım askerliği göreceksin.” Başka bir yüzbaşı ise “Eğer askerlik yapmak istemiyorsan Türkiye’yi terk et” dedi.
Yunus Erçep

Feti şu anda bu meseleyle karşı karşıya bulunan Yehova’nın Şahidi 14 gençten birisidir. Bir diğeri, Yunus Erçep, ardı arkası kesilmeyen davalara ve cezalara maruz kalıyor. Yunus, 10 yıl süren bu sıkıntılı süreç boyunca sözlü ve fiziksel tacize maruz kaldı, “dinsel paranoya” teşhisiyle 11 gün psikiyatri kliniğinde yatırıldı, para cezalarına çarptırıldı ve 5 ay cezaevinde kaldı. Yunus bugüne kadar 24 kez askerlik hizmetine çağrıldı ve 21 kez hakkında dava açıldı.

Hem Feti hem de Yunus için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) iki ayrı başvuru yapıldı. Bu kişiler AİHM’ne herhangi bir politik beyanatta bulunmak amacıyla başvurmuyorlar. Sadece yurt içinde başvurdukları bütün hukuksal yollar sonuçsuz kaldığı ve kendilerine yapılan bu muamelenin düşünce, vicdan ve din özgürlüklerini ihlal ettiği inancıyla bu girişimde bulunuyorlar.

Yehova’nın Şahitlerinin Türkiye’deki geçmişi 1931 yılına kadar uzanıyor. Bugün Yehova’nın Şahidi olan ya da ibadetlerine katılan 3000 civarında kişi bulunuyor. Her ne kadar yasal bir kurum olarak resmen kabul edilmedilerse de yetkililerle aralarındaki yazışmalar ve lehlerine sonuçlanan çeşitli mahkeme kararları sonucunda fiili anlamda bir din olarak tanınmışlardır. Yehova’nın Şahitlerinin Türkiye’de resmen tanınmak için bir süre önce yaptığı girişimler yerel mahkemeler tarafından onaylandı. Bununla birlikte, yetkili merciler bu kararı temyiz etti ve şu anda konuyla ilgili dava halen Yargıtay’da bekliyor.

Türkiye bu aşamada artık bir karar vermelidir. Acaba Türkiye genel olarak kabul görmüş hangi hakları koruyacak? Vatandaşları ülkelerinden neler bekleyecek?

İletişim:
Türkiye: Ercüment Kadim, telefon: (90533) 630 02 12
Belçika: Luca Toffoli, telefon: +32 (0) 475 58 10 36 veya +32 (0)2 782 00 15
ABD: James Andrik, telefon: (845) 306 07 11