Bu agaci daha son defa Eldivan Dagi'na ciktigimdan görmüstüm. Ve bu agac benim cocuklugumdan beri hep ilgimi cekmisti. Tek basina erozyona karsi dik duran ve kökünden toz kopartmayan bir asil durus sergiliyordu. Aklima Nazim Hikmet'in de siirini getiriyordu:
Yasamak bir agac gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardescesine. O agac kardeslige ellerini uzatiyordu ama yaninda kimse bulunmuyordu. Insanligin topraginda her agac kök tutamiyor anlasilan.
Neyse orda insallah bu sefer mountain bike'la bir tur atacagim
Ben bozkırdaki ağaç
Sen uzakta akan su
Özlemi yüreğimin
Yüzyıllardır yakan su
Bir ağrılı bekleyiş
Ki tükenmez bir türlü
Ne duam işitilir
Ne söylediğim türkü
Kavrulmuş dallarımdan
Haber etsinler diye
Nice kuşlar uçurdum
Dönmediler geriye
Ya seni bilmediler
Ya unuttular beni
Kuru değnekler ile
Hep bir tuttular beni
Sen uzakta akan Su
Ben bozkırdaki ağaç
Duy artık çığlığımı
Toprağım sana muhtaç