Wie im Nazi-Deutschland, DDR oder China.
Der türkische Geheimdienst hat alle Befugnisse erteilt bekommen, um die Menschen in der Türkei willkürlich abhören zu können.
Diese Befugnisse sind in einer freiheitlich, demokratischen Verfassung verboten. Bei erfundenen Gründen kann der Staatsapparat, Wohnungen von Privatpersonen durchsuchen und Personen verhaften
Wir haben das in den vergangenen Monaten und Wochen ja auch gesehen, wie Journalisten, Intellektuelle, Studenten, Stars, die gegen AKP Slogans gemacht haben, verhaftet worden sind, manche sind eingeschüchtert worden.
Alle waren an den Gezi-Demos (gegen AKP) beteiligt. AKP kann alles, was gegen sie ist, hinter Gitter bringen.
Der Artikel ist unten:
http://gundem.milliyet.com.tr/devlet...53/default.htm
Devlet her şeyi görebilir
Mahkemelerin MİT ve Emniyet’e verdiği geniş yetki, devlete vatandaş üzerinde muazzam bir izleme imkânı veriyor. Devlet bir vatandaşın 1) Kiminle konuştuğunu, 2) Kime faks gönderdiğini, 3) Kime SMS gönderdiğini, 4) Kime e-posta gönderdiğini, 5) Cep telefonuyla konuşurken hangi semt ya da sokakta hareket ettiğini tespit edebiliyor. Üstelik bu tespitler geçmiş yılları da kapsıyor. Milliyet Ankara Bürosu 10 soru-yanıtta, kamuoyunda büyük tartışma yaratan teknik izleme konusunu büyüteç altına aldı
Haberin devami:
http://gundem.milliyet.com.tr/devlet...53/default.htm
http://askerhaber.com/haber/3208/pol...sok-rapor.html
________________________________________________
Dazu kommt jetzt Tayyo's (AKP's) persönliche, eigene Polizeihorde:
Ab Oktober 2013 sollen die Arbeiten und Einstellungen begonnen werden.
http://www.yurtgazetesi.com.tr/gunde...or-h36530.html
http://www.gazeteciler.com/gundem/ta...or-67289h.html
http://www.ulusalpost.com/haber/ulus...r!-/10192.html
Die demokratisch, freiheitlich und laizistische OPPOSITIONS-Partei CHP kritisiert diesen Vorgang und erhebt Vorwürfe und warnt vor einem Polizeistaat wie folgt:
---
AKP iktidarının kamu kurumları özel güvenlik görevlileri yerine “koruma memuru” adı altında alternatif bir polis teşkilatının görev yapmasına yönelik hazırlığı muhalefetin tepkisini çekti !
Muhalefet temsilcileri yapılan hazırlıkları ‘seçim yatırımı’ diye niteledi.
-CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ‘koruma memuru’ uygulamasıyla ilgili soruları “Polis devleti olmaya doğru Türkiye hızla ilerliyor.
-Üniversite öğrencilerini, akademisyenleri hapse atarsanız bunun adı polis devleti.
-Vatandaşların telefonunu dinleyip işlem yaparsanız bunun adı da polis devleti” diye yanıtladı.
TBMM İçişleri Komisyonu’nun CHP’li üyesi Namık Havutça, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın alt yapısı olmadan devlet ciddiyetiyle bağdaşmadan ayaküstü açıklamalar yaptığını kaydetti.
Özel güvenlik şirketlerinde aksayan yönler varsa bunların düzeltilmesi gerektiğini ancak, özel güvenlik yerine polis teşkilatına benzeyen yeni bir yapılanmaya gidilmemesi gerektiğini dile getiren Havutça, şunları söyledi:
“Koruma memuru uygulaması Türkiye’nin hukuk devletinden uzaklaşarak bir polis devletine dönüştüğü kaygıların olduğu bir ortamda ikinci bir kaygı yaratacaktır. Yargı bağımsızlığından uzaklaşıldığı bir toplumda, orantısız güç kullanan polis teşkilatını insan haklarına duyarlılığını sağlamak için yasal düzenlemeler yapmak yerine yeni bir teşkilat yapılanmasına gitmek yanlıştır. Var olan teşkilatın elden geçirilerek günümüz şartlarında hukuk ve insan haklarına duyarlı bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir.”
TBMM İçişleri Komisyonu’nun CHP’li üyesi Mehmet Siyam Kesimoğlu da uygulamayı çok tehlikeli bulduğunu kaydetti.
Yeni yapılanmanın üniversitelerde faşizan baskı yaratacağını ifade eden Kesimoğlu, üniversite öğrencilerinin demokratik haklarının engelleneceğini kaydetti.
Kesimoğlu, “Koruma memurları öğrencilerin en küçük bir eleştirisine dahi tahammül göstermeyen bir yapılanma kuracak” dedi. Kesimoğlu, iktidarın asıl amacının üniversitelerde her şeyi kontrol altında tutmak, sindirilmiş baskılanmış bir gençlik yetiştirmek olduğunu vurguladı.
BDP’li Hasip Kaplan da Türkiye’de 450 bin güvenlik görevlisinin bulunduğunu ve farklı ideolojik gruplaşmalara ayrıldıklarına işaret etti. Kolluk kuvvetlerinin de bağımsızlığının sağlanması gerektiğini söyleyen Kaplan, “İktidarların etkisi altında bırakılan kolluk, siyaseten bağlı olduğu iktidarın dediklerini yapar” diye konuştu.