Veda edebilmek
(arka planda sesi kısık bir gramofondan Yahya Kemal'in muhteşem şiirine müziğiyle can veren Münir Nurettin'in bir şarkısı çalıyor)
http://www.youtube.com/watch?v=MLDUcJ9IF8U&feature=related
„Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın
Bir âlemi hayale dalan ab uyanmasın„
Kolay değildir vedalaşmak. Alışkanlıkları, birlikte yasanmış hüzün ve sevinçleri bir kaç kelimeye sığdırıp, boğazında düğümlenen kelimeleri son bir gayretle sesin titremden, renk vermeden söyleyebilmek… Cesaret isidir, yürek isidir bitmesi gerekeni daha fazla uzatmadan sona erdirmek.
„Aguş-u nevbaharda Habîdedir cihan
sürsün sabah-ı haşre kadar hab, uyanmasın
Dursun bu musiki semavi içinde saz
leyl-i tarabda bir dahi mızrab uyanmasın“
Bir çoğumuz beceremeyiz bunu. Hislerimizi güzel kelimelerle ifade etmek yerine kendisine veda edilene lanetler yağdırmayı tercih ederiz çoğunlukla. Her şey onun sucu(mu)dur.
Değildir.
Her doğan yasar. Her yasayan ölür.
Birliktelikler de böyledir. Bir gün gelir ve ömrünü tamamlar. Mesele bunun farkına varabilmektir iste. O an gelip çattığında yaşanmışa saygı gösterip ömrün de bir gün biteceğini hatırlamalı ve
"Bir yaprak olup, esen rüzgârlarla gidebilmelidir" insan. "Kırık bir tekne olup, artik dalgalarla bir daha geri gelmemek üzere".
Yıllar ve yıllar sonra geriye sadece yüzünde tatlı buruk bir tebessüm kalır insanin hatıralar akla gelince. Bunun tadını alabilmek için ayrılıklar güzel vedalarla noktalanmalıdır.
„Ey gül sükûta varmayı emreyle bülbüle
Gülşende mest-u zevk olan ahbab uyanmasın
Değmez Kemal uyanmaya ikmal-i ömriçün
Varsın bu uykudan dil-i bi-tab uyanmasın.“
Bu vesileyle verdiğim geçici rahatsızlık için özür dilerim.
http://www.osmanlicaturkce.com/