Einzelnen Beitrag anzeigen
  #35080  
Alt 30.03.2008, 13:15
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Felsefe derseleri :o)

Insanlarin büyük bir kismi inanc esaslariyla hic bir ortak noktasi olmayan,hatta cogunlukla ona ters düsen ilkelere bagli olarak yasiyorlar.Inanc ögretisinin yasantimizda pek yeri yok;ne baska insanlarla olan iliskilerimizde rastliyoruz ona,ne de bizzat kendi yasantimizd onunla iliskimiz oluyor.Inanc esaslarini her hangi bir yerde yasamdan uzakta ve yasamdan bagimsiz olarak kabulleniyoruz.O,herhangi bir zamanda karsimiza cikinca da yasami icten hic ilgilendirmiyen ve sanki sadece distan bir olaymis gibi karsiliyoruz.

Bir insanin dindar olup olmadigini eski zamanlarda oldugu gibi simdi de o insanin hayatindan ve davranislarindan anlamak oldukca güctür.

Inanc bu gün ya da eski devirlerde olsun hep dis baskilarla ayakta tutulmaya calisilmistir. ve insanlar sonsuz bir güven duyarak,yasamlarinda inanca bütünü ile yer verememeislerdir..Inanc bu gün artik bilimlerin ve inanc esaslariyla ters düsen hayat deneyimlerinin etkisi altinda erimektedir,ve erimistir.

Insanlarin büyük bölümü kendisine daha cocuklukta ögretilen dini inanclarin kendisinde hic bozulmadan varligini devam ettirdigini sanir.Oysa ki Bu bu ögretiyi,o inanci coktan kaybetmistir.

Bu durum insanlarin cok büyük cogunlugunda sanirim aynidir.Elbette bizim gibi egitim görmüs insanlardan yani kendi kendine samimi davranan insanlardan bahsediyorum;yoksa inandiklari dinleri dünyevi amaclarina alet eden insanlardan degil.Aslinda bu tip insanlar gercek inancsizlardir;cünkü inanc onlar icin herhangi bir dünyevi amaca ulasmak icin arac durumundadir.Bu ise süphesiz ki asla INANC DEGILDIR. Bazi insanlar bilginin ve hayatin isiginin yiktigi o cürük binanin kalintilarini coktan silip süpürmüs bazilari ise bunu henüz fark edememislerdir.

Buraya kadar dogru mu " CIN " kardesim ?..

)