Uzak dur-Yakla$
Uzak dur-Yakla$
Uzak dur, uzak duran çiçeğin
kokusundan
Uzak dur başka yöne süzülüp giden sudan
Uzak dur; karanlığın başını bekleyen kuş
Uzak dur ki, bakarsın tam göğsünde vurulmuş
Uzak dur; bir bahar ki, yoluna diken döker
Uzak dur; gökkuşağı göğüne perde çeker
Uzak dur rahminde küf taşıyan analardan
Uzak dur gölgesini görmeyen aynalardan
Uzak dur beyazından mahrum bırakan canın
Uzak dur sırlarına gülümseyen fincanın
Uzak dur güle katran damlatan aşk kirinden
Uzak dur ihtirasın kurt kanı şiirinden
Çemenzârı inciten her belâdan uzak dur
İçindeki bin yüzlü Kerbelâ’dan uzak dur
-----------------------------
Yaklaş;
orda bir tohum çatlatıyor gölgeni
Yaklaş ki, pervaneler görmüş rüyada seni
Yaklaş; yasak meyvenin çürüdüğü daldayım
Yaklaş; denize kırgın deli bir kumsaldayım
Yaklaş; mağrur savaşçı sadağında ölmeden
Yaklaş; nûn ülkesini kaf ikiye bölmeden
Yaklaş ki; nağmeleri kan tutuyor şarkının
Yaklaş; viran olmasın minnet burcu korkunun
Yaklaş; siyah köprüye ağıt yakan kediler
Yaklaş ki, göğe giden yolları görmediler
Yaklaş ıssız köşenin en vefalı yerine
Yaklaş henüz gelmeyen bir günün mahşerine
Kararmayan gündüzün kalbinde sûra yaklaş
Kır bütün zincirleri ey hayal, nûra yaklaş
Prof.Nurullah Genç
|