Einzelnen Beitrag anzeigen
  #827  
Alt 23.08.2007, 18:19
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Tüm bunlardan sonra Cumhurbaskani !?

Altdaki aciklamalar bizzat bizim DINCI YOBAZ CAKAL abdus gül denilen HIRSIZ, SEREFSIZ, NAMUSSUZ, HAIN KAHPE, OROSBUCOCUGUNUN agzindan cikan sözlerdir !

“Bu, Cumhuriyet döneminin sonudur. Laik sistem çökmüştür ve onu kesinlikle değiştirmek istiyoruz.”

(27 Kasım 1995 The Guardian Gazetesi)

“Çukurca’da dağa ‘Ne Mutlu Türk’üm Diyene diye yazmışsınız. Maalesef resmi ideoloji, Türk milliyetçiliği şeklinde kendisini ırki taassup (ırkçı yobazlık) olarak tezahür ettirmiştir.” (DYP’li Baki Tuğ, DEP’li Remzi Kartal ile katıldığı bir konferans)

“Türkiye’de bir sistem bunalımı var. Halka zorla diretilen, halkına zıt, ona düşman bir sistem. İşte onun içindir ki, bugün senelerdir beraber olduğumuz bazı insanlar ayrılıkçı mücadele içine girmişler. Ülke bütünlüğünü bile tehlikeli duruma getirir hale gelmiş böyle bir sistem...”

“Türkiye’nin resmi ideolojisinin tabii karakterleri bu sistemi kuran tek partinin altı sloganı ile ortaya çıktı. Cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık, devrimcilik, devletçilik ve laiklik… Bu ilkeler hep bu halka bir zorlatma şeklinde dayatıldı... Uygulamada tam bir diktatörlük…

“… (Atatürk’ün) Türkiye’nin Irak, Libya, Suriye’ye benzeyen çok yanları var. Neden? Aynı TEK ADAM pozisyonu. Bugün Libya, Irak ve Suriye’ye gidin, tek insanın resimleri vardır her yerde. Tek insanın heykelleri vardır.”

“Devrimcilik adı altında yine bir dizi hukuki düzenleme tepeden inme, zorla getirilmiş ve zorla kabul ettirilmiştir.”

“Milliyetçilik maalesef bir nevi ırkçılık şeklinde devam etmiştir…

Milliyetçilik öyle olmuş ki, Türkçülük şeklinde alınmış ve bu ister istemez aksini de bazı insanların aklına getirmiştir. Mesela bunları açık söylemek zorundayım, ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ lafını tutup her yere yaza yaza, Türkiye aslında İLKEL bir hale dönmüştür...”

“Türkiye’nin bütünlüğünü tehdit eden, en büyük tahribatı vermiş olan sistemin ilkelerinden biri de LAİKLİK ilkesidir. Türk milletinin moral değerlerinin ana kaynağı din olacak, İslam olacak, sonra siz bunu potansiyel tehlike olarak göreceksiniz ve bunu uygulamalarla ortaya koyacaksınız.”

“Aynı şekilde, dindar olan bir subaya da siz kendi ordunuzda hayat hakkı vermiyorsanız, bunu açıkça söylemeden onu saf dışı ediyorsanız, sanki safra atar gibi, ajan yakalamış gibi onları ayıklıyorsanız, siz o zaman bu ülkenin devamını, bütünlüğünü nasıl temin edersiniz?..”

“Bu açıdan ikinci Cumhuriyet, yeni OSMANLICILIK kavramlarının ve bu tartışmaların ortaya gelmesini ben çok sağlıklı görüyorum ve geleceğe çok ümitle bakıyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.”

(Türkiye’nin Milli Bütünlüğü ve Güvenliği. İş Dünyası Vakfı Yayını)

“İslam’a aykırı kanunlar kalkacak…”

“Evet (zulüm gördük). Eşim liseyi dışarıdan bitirmek istedi. Başörtüsü var diye imtihana almadılar.”

“İçimizde öfke var…”

“(Anayasa’nın ilk dört maddesini kastederek) gücümüz olursa değiştirebiliriz… Artık Türkiye yasaklarla gidemez. Yani anayasada şu yasak var bu yasak var diye gitmez. Halk isterse yapılır.”

“Türkiye’de açık-gizli İslam düşmanlığı olduğuna inanıyoruz.”

“ Şeriat’ı tanımlamak lâzım… Eğer insanlar “ben Müslüman’ım” diyorsa, inançlarına göre yaşamak zorundadır. Ama başkası bunu istemiyorsa o kendi bileceği iştir.”

“Türkiye’de geçerli kanunlar arasında İslam’a aykırı olan da var, olmayan da. Aykırı olanlar baskıdır. Baskı kalkacak. Bu hakkı kullanacağım. Halka bu imkanı vereceğim.”

(Milliyet Gazetesi 10 Aralık 1995, Nilgün Cerrahoğlu ile röportaj)