Ben hiç rastlamadım bir mucitliklerine,
Eğer Arap dünyası bir şey üretseydi, yaratsaydı dünyanın içinde yaşayan tüm canlılar duyarlardı, çünkü Arap milliyetçiliği, Şovonistliği, ilkel gururu öyle bir yaygara koparırdı ki, bunu duymayan tek bir canlı kalmazdı.
Okur yazar olmayan toplumlar ne ürebilirler ki.
İslam dünyasının okur yazarlık oranı ile gelişmiş dünyanın okur yazarlığını bir kıyaslayın, arada çok büyük uçurumlar var.
Daha Teokrasiden kurtulamamış devletler dünya insanlığına ne sunabilirki.???
İslamın özü TOTALİTER dir, İslami ülkelerin içinde tek bir tanesinde bile olsun Demokrasinin bulunmamasının nedenidir bu durum.
İslami yönetim ile Demokrasi bir arada asla olamaz. Mümkün değildir, boşuna Paralel topluluklar oluşturmamaktadır İslami cemaatler.
İslamın gelişmiş dünya ile bütünleşebilmesinin şu anki konumu ile hiç bir şansı yoktur.
İslam Refom yaşamadığı sürece TEOKRASİ den asla kurtulamaz. Bütün İslami ülkeler halen MONARŞİ dir.
Türkiyede Mustafa Kemal diye bir şahıs 1920 lerde müdahale etmeseydi Türkiyede halen hem Monarşi, hem Teokrasi bir devletti ve o dönem dünya bu tür devletleri daha kolay yönetebildiği için destekliyordu da. Bu tür devletlerde Demokrasi bulunmadığı için yöneten krallığı eline geçirdinmi o ülkeyide eline geçirmiş oluyordun.
Lakin dünya artık değişti, çağ değişti, dünya tüm ülkelerde artık demokrasiyi istemekte.
Demokraside evrensel sivil hukuk, yönetim biçimi, alt ve üst yapının sivil seçilenlerce yönetimi ve toplum tarafından sürekli denetlenen şeffaf bir yaşam biçimi vardır. Kapalı dünya değil dünyaya açık bir yaşamdır.
İnsanın, bireyin tüm özlük haklarının bire bir verilmesi ve korunması ve güvenceye alınması vardır. Değişimler toplumların ürettiği yeni mamüller ve onları üreten üretim aletlerinin değişimleri ile olur.
Yeni çağ artık yüksek iletişim, ulaşım, gelişim ve bileşim ve bilgi çağıdır. Her üretilen bireye bire bir tekabül eden araçlardır, bunlara sahip olabilmek için bireyin alım gücü, okur yazarlığı şeffaf demokratik bir ülke yönetimi yani demokrasisi olan dünyaya açılmış ülke olmalıdır ki. O ülkenin ekonumisi gelişip o ülkede yaşayan birey hem alım gücü ile, hem bilgi, görgü, değişim, araştırım alanlarında gelişebilsin ve yüksek teknolojinin araçlarına sahip olabilsin bu yeni oluşan dünyada donanımlı bir şekilde yer alabilsin.
Ulus devlet dönemi bitmiştir artık.
Dünyanın ama dini, ama değil tüm baskıcı devletlerinin bu yeni dünyada artık yerleri olmayacaktır.
|