Einzelnen Beitrag anzeigen
  #3826  
Alt 26.07.2007, 20:16
Benutzerbild von cagdasturk
cagdasturk cagdasturk ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard TOPLUMUN KESTIGI RACON: GÜL CANKAYA`YA..

Toplumun kestiği racon: Gül Çankaya"ya…

“Seçmen askere "kışlana dön" demiştir. Kanal Türk zihniyeti ve türevlerini marjinallikle bezemiştir. Seçmen Abdullah Gül"ün cumhurbaşkanlığına onay vermiştir, seçmen en azından cumhurbaşkanlığı konusunda zorunlu uzlaşma, yani dayatma fikrini reddetmiştir…”

Dünkü yazımızdan kalan bu cümleler bugüne girizgâh olsun…

22 Temmuz neticeleri sonrası AK Parti, cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili olarak zorunlu uzlaşma fikrine kapıyı önemli ölçüde kapamış görünüyor.

Abdullah Gül"ün dün yaptığı basın toplantısı bu eğilimi açık bir şekilde ortaya koydu.

Gül, cumhurbaşkanlığına adaylığı konusunda “Kararım meydanların işaretini görmezden gelmemek yönünde” diyordu.

Ve ekliyordu:

“Aday olmayacağım diyemem. Hepimizin ibresi, pusulası demokrasi olmalıdır. Kim içeride ve dışarıda Türk halkını temsil edebilir, bunlar konuşulmalıdır. Cumhurbaşkanlığı konusu meydanlarda nasıl konuşuldu biliniyor. Niçin bu Temmuz sıcağında herkes sandık başına geldi? Niçin herkes tarlasını, tatilini bırakarak geldi? Cumhurbaşkanlığı seçimi süreci kilitlendiği için. Daha açık da konuşabilirim. Ama bu süreci olgunluk ve uzlaşmayla götürmek için böyle konuşuyorum…”

Artık şu açık: Gül 11. Cumhurbaşkanlığı"nın en güçlü adayıdır.

Biliyoruz ki, Abdullah Gül cumhurbaşkanlığına çok içinden gelerek aday olmamıştı, arzu ettiği bu değildi. Ama koşullar ve dengeler adaylığı Gül için kaçınılmaz bir hale getirmişti

Ancak bugün durum değişmiştir.

Gerek seçim meydanları gerek seçim sonuçları Abdullah Gül"e cumhurbaşkanlığı fikrini iyice benimsetmiştir.

Çıktığı her meydanda “Cumhurbaşkanı Gül” sloganlarıyla karşılanan, Başbakan Erdoğan"la el ele adeta cumhurbaşkanı gücüyle halkı selamlayan, uğradığı haksızlıkla partisinin oyunu en az yüzde 10 civarında arttıran Gül için Çankaya"dan başka çıkış kalmamıştır.

AK Parti"nin aldığı yüzde 47"lik oy, toplumun aslında Abdullah Gül"ün önünü açması, daha da öte AK Parti"ye, Gül"e yapması gerekeni işaret etmesidir.

Bu durumda AK Parti"nin Gül adaylığı dışında bir adım atması ya da Gül"ün adaylıktan çekilmesi düşük bir ihtimaldir.

Başka bir deyişle “aranan uzlaşma, sandıkta ve seçim sonuçlarıyla gerçekleştirilmiştir”.

AK Parti “demokratik olgunluk göstersin azınlığın adayını seçsin”, “Çankaya"ya bir rejim temsilcisi göndersin” diyenlere, daha şimdiden toplumsal uzlaşmanın kurumsal uzlaşmadan önce geldiğini ve belirleyici olduğunu hatırlatmaya başlamıştır…

Evet, seçimlerin ve seçmenin bir anlamda “racon keserek” krizi çözdüğü açıktır…

Ancak “kesilen racon” sadece cumhurbaşkanın kim olacağına ilişkin değildir.

Aynı zamanda “iflas etmiş bir sistemin, askeri vesayet sisteminin, devlet alanı, siyaset alanı ayrımının garantörü olan iki başlı yürütme modelinin kadük olduğunu da ilan etmiştir seçmen”.

Asıl önemli olan da budur.

Seçim sonuçları toplumun sadece askerin müdahalesine itirazı değildir, aynı zamanda siyasi iktidara “askeri vesayet modelini en etkili biçimde aş, aşmalısın” mesajıdır.

Bu konuda etkili adım elbet iki başlı yürütmenin tek başlı hale getirilmesi, rejim temsilciliği sisteminin devreden çıkarılmasıdır.

Peki bu durumda asker ne yapar?

Ne yaparsa yapsın!

Aslında hiçbir şey yapamaz…

Türkiye"nin toplumsal ve siyasal gelişim dirençleri ve köhne kurumsal yapıları yenileyecektir ve yeniliyor.

Ali Bayramoğlu