o.T.
Afedersin, ancak yazdiklarin sacmaligin daniskasi.
Benim sana verdigim yaniti okumadan, araya küfürbaz bir Libos"un yazisini sikistirip, yine baska telden caliyorsun.
Atatürk"ün Cumhurbaskanligi tartisilmaliymis.
Kardes, tekrarliyorum, Atatürk bambaska bir Anayasa ile secilmistir. O secimin günümüz ile hukuksal acidan hic bir benzerligi yoktur.
Ancak su acidan bir benzerlik vardir, gerici, AKP zihniyetine sahip, Gazi Mustafa Kemal"e oy vermeyen, Gazi Mustafa Kemal"e düsman olan yobazlar dün de varmis TBMM"nde, bugün de var.
Ahlak ve etik"ten söz etmek kolay. Van Savcisi AKP"nin istedigi gibi bir iddianame hazirlayinca, mahkeme Semdinli davasi"nda arzuladiklari yönde karar verince, bu hukukun zaferi olacak, islerine gelmeyen bir karar olunca, yok ulema"ya soracaksin, yok demokrasiye sikilmis bir kursun olacak.
Yargiclari hedef göstereceksin, bunlar öldürülecek ve sen demokrasiden söz edeceksin.
Bu mu ahlak? Bu mu etik? Demokrasiyi hazm edememek iste bu!
Demokrasinin kurallarina uymamak, ancak demokrasi istemek ikiyüzlülüktür, riyakarliktir, takkiyeciliktir, AKP"ciliktir!
Gelelim Latife hanim ve basörtüsü konusuna.
Latife hanim, cagdas bir Türk hanimiydi.
Latife hanim belki bir dönem basörtüsü, dikkatini cekerim basörtüsü, siyasi bir simge olan Lübnan tipi sikmabas türban degil, kullanmis olabilir, ancak unutmayalim ki, Latife Hanim 1923 - 1925 arasi Atatürk ile evli kaldi ve Kilik Kiyafet Kanunu 1925 sonunda, yani bosanmadan sonra, yürürlüge girmistir.
Kisaca, Latife Hanim siyasi bir simge kullanmamistir ve o dönemde yasal bir engel de yokmus.
Ayrica Latife Hanim, kilik kiyafet kanundan dogan haklarini sonuna kadar kullanmistir ve basi acik yasamini sürdürmüstür.
Latife Hanim"i rahat birakin. Zaten dini duygulari ve kadinlari istismar ediyorsunuz, en azindan ölmüs bir insana saygi gösterin.
|