ateizm denen batakliktan esintiler
Allah’a sığınmak bir acizliktir, derler…
İnanmak ve Allah’a sığınmak bir zavallılık ve zayıflıktır ateiste göre. Acizliğini kabul edemez. Bu gurur ve kibrine dokunur. Beyin kanaması geçiren bir yakınının çaresizliği ve Allah’a sığınmaktan aldığı rahatlama ve hoşnutluk, içinde bu huzuru yaşamayan insan için acizlik olarak algılanmaktan öteye gidemez belki ama bu durumu yaşayan kişinin iç dünyasında yaşadığı duygular Allah’a sığınmayı ve Allah’ın varlığını idraki kolaylaştırır.
Çünkü aciz kalan insan kendisine sadece Allah’ın yardım edeceğine iç dünyasında kuvvetle inanır. Yaradılışında vardır bu sığınma. İnsan acizdir. Kudretli olan ise Rabbidir. Sağlığı ve varlığı o kuluna veren Allah’tır. Kul ise sahip olduklarına sahip çıkıp Allah’ı yok saymakla ne kadar zavallı olduğunu bir defa daha ortaya koyar. Hastalık ve doğal afetlerde çaresizliği ve yalnızlığı yaşar. Allah’a inanan insanlar ise Allah’a sığınırlar ve O’na güvenirler. Allah kulu ne kadar O’nun yardım edeceğine inanırsa o derecede yardım eder. İmanı kadar yardım alır.
.................................................. .................................................. ...................
Ateist neyi zanneder?
Ateist; ateist olduğunu yani Allah’a inanmadığını zanneder…Bir insan gerçek anlamda ateist olamaz.
Ateist; Allah’ın özgür bıraktığı bir insandır. Özgürlüğünü yanlış şekilde kullanır. Sorgulamak, yüzleşmek özgürlüktür. Hiçbir konuyu dogmatik olarak kabulden yana değildir. Dogmalara karşıdır. Din bir dogmadır. Sorgulamadan kabul edilmektedir. Bunun için uyuşturucu niteliğindedir. Kimseye fayda getirmez. Özgürlüğü kısıtlar.
Oysa ki din insanı özgür kılar. Yaratıcı olan Allah’a ulaştırır. Allah kainatın ve yaratılan her şeyin tek sahibidir. İnsan saflaştıkça ve arındıkça kötülüğünden Allah’a yaklaşır. Kemâlât derecelerinde yükselen insan arındıkça ve yükseldikçe aklını daha fazla kullanır. Öyle bir hale gelir ki zaman ve mekandan sıyrılır. Kâinatın her yerine gitme imkanının sahibi kılınır. Bir anda Türkiye’de iken bir anda kâbe’de oluverir. Bir caminin her kapısından aynı anda gelir. Ya da aynı gün iftarı bir çok kişinin evinde açabilir. Bunları akıl ile açıklamak mümkünmüdür? Evliyaların yaşadığı kerametleri hangi ateist açıklayabilir?!
Yaşanan nice gerçekler vardır ki mantık çözemez. Allah’ın kudreti ve varlığı aşikar meydandadır.
.................................................. .................................................. ...................
Ateistin aklına sık takılan soru; Öldükten sonra nasıl dirilir bir insan?
İnsanın varoluşunu Allah’a bağlamayan bir insan, öldükten sonra yok olan bir şeyin yeniden oluşmasına inanması zordur. Açıklayamaz. Bu da kişiyi farklı açıklamalar getirmeye ya da yadsımaya iter.
Ateiste göre inanmamak da bir inançtır ve saygı duyulması gerekir. Allah’a ister inanır ister inanmaz bir insan. İnanmamak da inanmak kadar saygıyı hak eder. Oysa ki olay saygı görmekten daha ötedir. Gerçeğin, hakikatin ta kendisi Allah’tır. Her şeyi bir ilimle yaratmıştır. Ateist ilmi görür ama o ilmi var eden Allah’ı görmezden gelir. Bu hatası nedeniyle boşluk içinde yaşar. İç huzurunu hiç yakalayamaz. Gel gitli bir hayata sahiptir.
.................................................. .................................................. ...................
Ateist neden huzursuzdur?
Ateist sorgulayıcı ve kavgacı yapısı nedeniyle daimi bir huzursuzluk helezonu içerisinde gider gelir. Her konu kendince bir yerlere bağlanmıştır ama aslında askıdadır. İnandığı hiçbir gerçek tam anlamıyla yerine oturmamıştır. Hep yeni tezler hazırlar. Yeni sorularla kendisini geliştirdiğiniz zanneder. Oysaki her yeni soru onu biraz daha bilinmezlik bataklığına götürür. Soruları ve sorguları huzursuzluğunu ve hayata, bilinmezliğe olan güvensizliğini arttırır. Sorgulaması ve kavgacılığıyla adaleti savunduğunu zanneder. Haksızlıklar hep sürüp gider, çözüme kavuşmaz. Ölümü düşündüğünde sonuç biyolojik bir devinimdir. İnsan diğer canlılar gibi toprağa karışır ve bedeni yok olur. Belki bir ağaç, belki bir ot onun bedenindeki besinlerden faydalanarak büyüyecektir. Her şey bu kadardır. Bu da duyguları için ne kadar tatmin edici bir cevaptır tartışılır. Allahû Tealâ için kainatın en kıymetli yaratığı olan insan kendi kıymetini yok saymakta ve bu kadar basite indirgemektedir. Yerine oturmayan ateistin düşünce zinciri kendisine yeni yollar arayacaktır. Araştırması , sorgulaması bir ömür devam edecektir ve bu şekilde düşündüğü sürece gerçek sonuca ulaşamadan bu dünyadan göçüp gidecektir. Boşa harcanan bir ömür üzüntü ve hüsrandan başka ne verebilir ki! İnsan bu şekilde düşündükçe sonsuz mutluluk ve iç dinginliğine hiç sahip olamayacaktır. İç huzuru tadamadan yaşamı sona erecektir.
Allahû Tealâ her şeyin kuralını ve sonucunu vermiş. Kurallara uyan mutluluğu ve huzuru yaşar. Uymayan kişi ise o dalgadan öbür dalgaya düşen, hep bir hesaplaşma içinde olan, sonucu ise bir türlü mutluluğa ve gerçeğe bağlayamayan bir hayatı yaşar. Zannederek harcanan bir ömür…
Oysa bir arınsa içindeki kötülerden her şey çok güzel olacak…
Artik bazi önyargisiz ateistler gelismeler karsinda allah diyorlar
Bazı önyargisiz Ateistleri sorgulayıcı yapıları Allah’a götürür. O denli sorgular ki hayatı sonuca kısa bir yolla ulaşır. Allah’ın gücü ve kudreti onu teslime götürür. Her araştırmanın ardından gelen bilgiler ve yeni aşılması lazım gelen sorular vardır. Ateist araştırır, araştırır ve Allah’a hayran olur…
bazilarinin gecelim..
Dünyaca meshur tabiatci filozof Antonio F 81 yasinda Hakkikatle bulusarak ´Yaraticinin varligini kabul ediyorum, bu güne kadar yaptiklarimdan dolayi Insanlikdan özür diliyorum ´ diyerek Tövbe etti...
Dünya Ateistlerinin fikir babasi olan Antonio`nun aciklamalari Dünyanin gündemine bomba gibil düserek,bazi ateistleri $a$kina cevirmise benziyor..
Evrimin önde gelen savunucularindan Rus bilgini A.iOparin“ Hayatin kökeni“adli kitabinda proteinlerin tesadüfen olusmasinin mümkün olamiyacagini $öyle itiraf eder..:“Her biri belirli sekillerde ve kendisine has bir tarzda dizilmis binlerce karbon,hidrojen,oksijen ve azot atomu iceren bu maddelerin en basiti bile kompleks bir yapiya sahiptir.Proteinlerin yapilarindan azcik bilgisi olanlar, bunlarin kendiliginden bir araya gelebilmelerinin,Romali $air Virgil`in ünlü „aeneid siirinin etrafa sacilmis harflerden rast gele meydana gelmesi kadar ihtimal disidir´diyerek ilim ehline yakisir bir sekilde hatasini telafi etmistir...
_Kismen alinti_
|