Einzelnen Beitrag anzeigen
  #2297  
Alt 06.03.2007, 05:40
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard YORUMSUZ!

Etme bulma dünyası.

Türkiye"de yalnız acı, trajik şeyler olmuyor. Zaman zaman komedyanın incesine de rastlıyoruz. Ama komedyanın dertsiz, tasasız olanından değil gene de. Bunca çirkinliğin at oynattığı yerde öylesi olamıyor. Komedyanın ironi kanalından çıkanı uyuyor bize. Kenan Evren"in bir "demokrasi" savunucusu rolüne çıkması gibi şeyler. Evren"in ve askeri yönetiminin toplumun ensesinde boza pişirdiği yıllarda Kürt demek yasaktı. O adda kimse yaşamıyordu TC sınırlarının içinde. Aslında, dışında da pek yaşamıyordu. "Kuzey Iraklılar" falan olduğunu duyduk sonradan. Bu beyinsiz faşizmden, ülke yurttaşlarının azımsanmayacak sayıda insana uygulanan bu zulümden ötürü kimse suçlamadı Evren"i (zulüm görenler dışında). Ama şimdi, "Kürtlere özerklik verilsin" anlamına çekilebilecek bir sözünden ötürü, başı derde girdi girecek. Bu arada, sağ cepheden yağan hakaretlerin dozu da bir hayli yüksek. MHP"de yargılanmış olmanın kuyruk acısı, "ulusalcı" kesimde 12 Eylül"ün bazı başka uygulamalarının kuyruk acısı ortaya dökülüyor ve şimdiye kadar cunta başına söylemeye cesaret edemedikleri sözleri, şimdi rahat rahat söylüyorlar. Bunun ironisi göz çıkaracak gibi belirgin olduğu için benim gibi konuya el atan herkes de önce bunu söylüyor. Bu, işin Evren"le ilgili olan yanı değil, tabii. Bu, "Türkiye"nin halleri" kategorisine giren bir şey. Evren"e kızanların "kızma" nedenleri... MHP, "nü" resmetmeye devamını tavsiye etmiş, örneğin. Belli ki bu kadar kötü resim yapması değil sorun (onu zaten onlar anlayamaz), "nü" yapması. Ve tabii "Evren ve resim sanatı" başlığı altında akla gelen anılardan biri Evren"in bir sergide "ahlaksız" bulduğu için bir resmi kaldırtmasıydı. Siyasi düzeyde olanların sanat düzeyindeki parodisi ve aynı zamanda simgesi olarak alabilirsiniz bu olayı. 12 Eylül döneminin bu ülkeye ettiği kötülüklerin Kenan Evren"den daha büyük ve daha temsili bir sorumlusu bulunamaz herhalde. Yüz binlerce insan işkence gördü. Yasal, anayasal yapı demokrasiye yer bırakmayacak şekilde yeniden düzenlendi. Bilgisiz, kültürsüz kuşaklar yetiştirildi -bugünün Yasin Hayal"leri, Samast"ları, "günün kahramanı" olmak için adam öldürenler vb. Bugün yaşadığımız felaketlerin hepsinde, bir yerlerinde, Kenan Evren"in imzası var. O dönemde yapılan her şeyi, başı sonu belirsiz bir laf kalabalığı içinde savundu, ipe sapa gelmez mantığıyla. Bütün bunlar tamam. Gelgelelim, Kenan Evren, kendinden önce var olan, kendinden bağımsız bir şekilde var olan bir dünyada yetişmişti. Hoşuna gitmese de, aklı yatmasa da, bir şeylerin varlığından haberdar olmak zorunda kalmıştı. Bu bakımdan da, kendi yetiştirdiklerinden farklıydı. İşte, son ironi de burada meydana çıkıyor. Evren"in başarıyla yarattığı bu Evren ortamı, Evren"i de kurallara aykırı bulmaya başladı. şimdiden, bir "vatan haini" edebiyatı başladı, herhalde arkası gelir. Hele o internette önüne gelene küfrederek içini boşaltıp rahatlayan Evren ürünü faşistler, onun gerçek babaları olduğunun farkına da varmayıp ana avrat düz giderler. Boynuzun kulağı geçmesi dedikleri, böyle bir şey işte. "Post-Evrenizm" diyelim. Fransız Devrimi"nin ünlü bir cümlesi vardır: ılımlı Gironen partisinden olan ve bir süre de Meclis Başkanlığı yürüten Pierre Victurnien Vergniaud, 1793"te terörün kurbanlarından biri olarak giyotine giderken, bu cümleyi söylemişti: "İhtilal de" demişti, "Saturn gibi kendi çocuklarını yiyor." Tabii Evren"in yaptığı şey "ihtilal" falan değil, faşizan bir darbeydi; öyle olunca, onun kendi çocuklarını yemesi söz konusu değildi. Başkalarının çocuklarını yedi, yaşlarını filan büyüterek. Onları yedi ve kendi çocuklarını yetiştirdi. Kendi çocukları artık büyüdü, kocaman adam oldular. Şimdi onlar Kenan Evren"i yiyorlar, yiyecekler, vatan haini diye.

Kara mizah!

Murat Belge.