Einzelnen Beitrag anzeigen
  #2244  
Alt 02.03.2007, 10:57
turkkiz
 
Beiträge: n/a
Standard Sinsi ve düşmanca bir kampanya

Avrupa"da Türkçe yayın yapan bazı gazeteler Türkiye kökenli göçmenler arasında Alman halkına yönelik önyargıları artıracak gerici bir kampanya sürdürüyor
Avrupa"da yayın yapan Hürriyet ve Sabah gazeteleri son haftalarda Almanya"da yaşayan Türkiye kökenli göçmenler arasında, Alman halkına karşı önyargıları körüklemek için adete birbirleriyle yarışıyor.
Uzun bir süredir Türkiye kökenli göçmenlerin Türkiye"de genel seçimlerde oy kullanması doğrultusunda ısrarlı yayın yapan, olur olmaz bütün açıklamaları ve gelişmeleri buna endeksleyen Hürriyet, CHP"li Onur Öymen"in ağzından "Almanya ırkçılık yapıyor" manşeti attı.
Son yıllarda açıktan milliyetçi bir çizgiyi savunan CHP"nin önemli simalarından olan Öymen, TBMM Uyum Komisyonu üyeleriyle birlikte Berlin"de düzenlediği basın toplantısında, "Almanya"da Türk düşmanlığının arttığını ileri sürdükten sonra Almanya"nın ırkçılık yaptığını" söyledi.
Uzun yıllar Almanya"da büyükelçilik yapan Öymen, Türkiye kökenli göçmenleri içe kapatmak üzere izlenen siyasetin bir parçası oldu. Bugün de geçmişte diplomat olarak yaptığını ya da yapamadığını siyasetçi olarak hayata geçiriyor.
Öymen, "Almanya"nın ırkçılığı"nı şöyle gerekçelendiriyor: "Alman okullarında Türkçe yasaklanıyor. PKK yandaşlarına vatandaşlık veriliyor, Türklere oy hakkı verilmiyor. Bunun adı düpedüz ırkçılıktır."
Sadece "ırk esası" mı?
Alman İdare Mahkemesi"nin geçen hafta, barışçıl bir şekilde tepkisini gösteren PKK sempatizanlarına Alman vatandaşlığı verilebileceği kararını içine sindiremeyen Öymen"in "vatan-millet" söylemi üzerinden Almanya gibi bir ülkeyi milyonlarca Türkiye kökenli göçmenin gözünde "ırkçı" olarak nitelemesi ne diplomatik üsluba uygun düşüyor ne de gerçeği ifade ediyor.
Almanya"nın Türkiye kökenlilerin de aralarında bulunduğu değişik uluslardan göçmenlere yönelik haksız, ayrımcı politikalar izlediğinin elbette söylenmesi gerekiyor, ancak bunun tek başına Türklere yönelik olduğunu söyleyip "ırk esasına" bağlamak, Türkiye kökenli göçmenler arasında, içinde bulundukları topluma karşı önyargıları körükleme amacı güdüyor.
Bu amacını her vesileyle güncelleştiren Hürriyet ise bilinçli olarak, söyleneni manşete çıkarmış, mesajın hedefe ulaşmasını sağlamıştır.

Ya sizin yaptığınız...
Almanya"yı izlediği haksız politikalardan dolayı "ırkçı" ilan edenler bir de dönüp kendilerine baksalar hiç de fena olmaz. Milyonlarca insanın ulusal kimliği, kültürü ve dili yok sayılarak yürütülen siyaseti nasıl tanımlamak gerekiyor... Hatta insanların salt ait oldukları etnik kökenden dolayı öldürülmesine ne demeli...

Sabah"ın yaptığına bakın!
Peki aynı gün Sabah Gazetesi"nin yaptığına ne demeli? Federal İçişleri Bakanlığı"nın hazırladığı 400 sayfalık Yabancılar Yasası"nı sertleştirme önerisi bütün gazetelerde yer aldı. Taslakta "Uyum için tehlikeli yabancılar sınırdışı edilecek" diye bir madde bulunuyor. Bu maddenin ne olduğu, ne anlama geldiği tartışılıyor. Bir internet sitesi bu maddeyi tamamen ironik bir şekilde "Küfreden Türkler sınırdışı edilecek" diyerek başlığa çıkardı.
Sabah gazetesi editörleri ironiyi anlamazlığa vurarak, dün "Alman işi 301 geliyor" manşeti attılar ve altına da "Küfreden Türkler sınırdışı edilecek" diye yazdılar.
Kışkırtıcı ve dedikoducu üslubuyla bilinen eski Hürriyet yeni Sabah "Editörü" Ali Gülen, buradan yola çıkarak işi Türkiye"deki 301. Madde"ye karşı çıkan Türkiye kökenli milletvekillerini eleştirmeye kadar götürdü.
Geçen hafta sonunda Ankara"da yapılan toplantıda Türkiye kökenli milletvekillerinin hükümetten 301. Madde"yi kaldırmasını talep ettiklerini hatırlatan Gülen"in yazısı şöyle sürüyor: "Türkiye"de 301"e kaldırın diye bağıran milletvekilleri şimdi bir Alman"a hakaret eden Türk"ü sınırdışı etmeye hazırlanıyor."
Kimmiş o vekil? Kaldı ki, bir çok Türkiye kökenli milletvekili Yabancılar Yasası"nın sertleştirilmesine karşı açıklamada bulundu.
Gülen hızını alamıyor, 301. Madde"yi savunuyor, "Alman"a hakaret eden Türk sınırdışı edilecek" diye bir şey olmadığı gibi bunu varmış gibi göstererek, "301"in kaldırılmasını isteyenlerin benzer yasaların kendi ülkelerinde olup olmadığına bakması gerekiyor" diyor.
Gerici olduğu kadar ayrımcı olan Yabancılar Yasası"nın sertleştirilmesi planının savunulacak hiç bir tarafı yok. Ancak bu sertleştirmenin sadece Türkleri ilgilendirdiğini manşete çıkaracak kadar çığırdan çıkmak "dar kafalılıkla" değil, asıl olarak "kafatasçılık"la ilgili.

Bunun adı "ırkçılık yarışı"
Ticari açıdan birbiriyle rekabet içerisinde olan Doğan ve Ciner gruplarının iki büyük gazetesi, Avrupa ülkelerinde yaşayan Türkiye kökenli göçmenler arasında yerli topluma karşı önyargıların artırılmasının da yarışı içerisinde. Kimin daha fazla "Türklerin sesi" olacağı üzerinden sürdürülen bu ırkçı yarışın varacağı noktanın sınırlarını bugünden kestirmek zor. Ama, emekçilerin bu türden ırkçı ve milliyetçi anlayışlara tavır alarak, aynı kaderi paylaştıkları Alman emekçileriyle dostluk içerisinde yaşamaya devam etmesi bunlara da verilebilecek en anlamlı yanıt olacaktır.

Yücel Özdemir - Evrensel