Einzelnen Beitrag anzeigen
  #28954  
Alt 11.08.2006, 17:58
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Merhaba Peren!!!

Merhaba Peren!

Köy kahvesinin müdavimlerini iyi tespit etmektesin, sanki her biri aynı dili, aynı heceleri konuşmakta, hissetmekte. Tek tip insan modelleri!!!! Tek tip insan modellerini hangi rejimlerin yarattığını açıklamakta yarar var. Bunun kaynağı Faşizmdir!!!

Küfür bazlardan bir tanesi sürekli Çanakkale İman gücünden bahsetmekteydi, kendisine Çanakkale’nin öncesini ve sonrasını sordum, eğer bilgisi varsa Çanakkale savaşı döneminde olayların nasıl yaşandığını açıklamasını yapmasını istedim. Cevap, kahraman bir askerin o ağır top mermisini nasıl bir insani güç ile tek başına taşıdığı oldu, başkada bir cevap yok. Bulutların arasına karışan İmanlı askerlerin sonra ortaya çıkıp ne büyük bir iman gücüyle İngiliz ordusunu yok ettiğini anlatmayı unuttu. Elbet büyük kahramanlıklar yaşandı, ben ilk okulu Çanakkale şehidinin kızı olan nenemin aldığı şehit aylığı ile okudum. Büyük dedemde benim açımdan büyük bir kahramandır. Lakin tarih böyle anlatılmaz, tarihi böyle anlatan şahıs tarih anlatmamalı, destan anlatmalıdır. Tarih bir sosyal geçmiştir, Tarihi kavrayabilmek için neden, niçin ve nasıl soruları sorulur ve yansız anlatılır, yanlı anlatan bir tarih hiç bir zaman doğru bir analiz değildir. Ve sürekli yanlışlığa sürükler insanları. Doğru bir tarih bilgisi insanları hem olayların ne olduğunu kavramaya iter, hem de önünün açılmasını sağlar ve aynı hatalara düşülmesinin önüne geçer. Bu sayfalara katılanların çok büyük bir bölümü okumuyorlar, araştırmıyorlar, bilgileri olmamasına rağmen bilgili gibi gözükmekten müthiş bir haz duyuyorlar, buda ayrı bir sosyal ve psikolojik araştırma meselesi. Ve kendisine Çanakkale’nin aslında hiç bir zaman bizim savaşımız değildi, böyle bir savaşta asla olmayabilirdi, olmamalıydı deyince, beni vatan haini edebilme herzelerini türetiverdi, daha sonra ki yazılarında belden aşağıya bile küfür sallayabildi. Ve ben hem bu şahısa hem de bunun yandaşlarına artık hiç bir cevap yazmama kararı aldım. İşin tuhaf tarafı bu şahıs Türkolog olduğunu ve dil bilimcisi olduğunu savunabilmekte!!!!!!!

İtti haki Terakkinin ne olduğu açıklanmadan Çanakkale savaşı açıklanamaz. Balkan savaşları açıklanmadan Çanakkale savaşına girilmez. Başkumandan vekili ve İtti haki Terakkinin lideri Enver paşanın ne olduğu açıklanmadan Çanakkale açıklanmaz! 3 Ağustos 1914 de Alman Büyük elçi Wengenheim ile nelerin imzalandığı açıklanmadan Çanakkale savaşı açıklanamaz. İtalyanın Sicilya adasından peşlerindeki İngiliz deniz filosundan kaçıp İstanbul’a sığınan ve onları korumak için Çanakkale ve İstanbul boğazlarını Sadrazam Said Halim Paşanın bile haberi olmadan Enver paşanın gizlice verdiği emir ile kapatılmasının altında yatan politik eğilim açıklanmadan Çanakkale savaşına nasıl gelindiği açıklanamaz. Ve bu iki savaş gemisinin Osmanlı topraklarından çıkartılması için baş vuran İngiltere, Fransa, Rusya ülkelerinden korumak için baş vurulan yol olan hem gemileri, hem içindeki mürettabı satın alarak Goeben ve Breslau zırhlılarının adlarını Yavuz ve Midilli olarak ve bu savaş gemilerinin komutanı olan Amiral Souchon un adıda Suşon paşa olarak değiştirilip Osmanlı tebaasına geçirilmesi ve daha sonra bu gemiler ile birlikte Osmanlının savaş gemilerinin sözde eğitim amacı ile Karadeniz’e açılarak Enver paşanın bu gemilerin komutanlığını yapan çiçeği burnunda Suşon paşamıza gizlice çektirdiği telgraf ile zaten tüm niyeti ve amacıda bu olan Devşirme satın alma olan Suşon paşamız ile Çarlık Rus yasının kıyı kentleri olan Odesa, Sivastopol ve Novorosisk limanlarını hangi amaçla bombaladığı ve Enver Paşanında Osmanlıyı (sadrazam Said Halim Paşanın bu savaşa tüm gücüyle karşı olmasına rağmen) bulaştıran politik neden açıklanmadan Çanakkale’nin böylece doğuşunu bilerek bu savaşın neden bizim savaşımız olmamasını açıklar. Belge 9.10.1330.(22 ekim 1914 Donanma Kumandanı Amiral Souchon Paşaya, Donanmai hümayun Karadeniz’de hakimiyeti bahriyeyi kazanacaktır. Bunun için Rus filosunu arayarak ilanı harp etmeden ona hücum ediniz. Enver.) Kaynak CHP genel sekreteri Kemal Anadol Büyük Ayrılık doğan kitap yayınları. Enver paşanın bu savaşa katılmak için Almanya’dan beş yıl sonra ödemek için aldığı 5 milyon Osmanlı altınını açıklamadan bu savaşı açıklamak neye yarar, neden o dönemin Osmanlı subaylarının Alman İmparatoru 2. Wilhem türü bıyık bıraktıkları, Wilhemin hacı olduğu, Müslümanlığı benimsediği söylentileride meselenin bir başka noktası. Mustafa Kemal o cephede başarılı olan tek subaydır 19. Fırkayı yönetmiştir. O dönem içinde yaşanan bir başka büyük acı Sarıkamış Allahüekber dağlarında 93 bin askerin donarak öldürülmesidir. Ruslar Sarıkamış savaşında yalnızca 200 tane subay ve eri esir almışlardır, diğerleri donarak ölmüştür. İti haki Terakkinin yöneticileri konumunda olan Enver ve Talat paşalar bu savaşlara şu iki noktaya güvenerek ve bu iki zihniyete sahip olarak girmişlerdirler.

1. Panislamizm

2. Panturanizm.

Sandılar ki savaş esnasında Rusya’ya yakın olan Türk soyundan olan ülkeler Osmanlıya destek olmak için ve Çarların esareti altında bulunan Türkler Kafkasya’da, hazarda ve Asya içlerinde ayaklanacaklar Ortodoks Grek olan Çarlık Rus yasına saldıracaklardır! Ve çarlık yıkılıp Türk dünyasının egemenliği altına girecektir. Ama hiçte öyle olmadı Ruslar kısa zamanda Kars, Arda hanı alıp Sarıkamış dağlarına ulaşıverdiler. Savaşın ilerleyen dönemlerinde doğuda Alman imparatorluğunun engeli ile, güneyde Osmanlının boğazları kapatması ile Çarlık Rus yasına İngiltere ve Fransa silah yardımını ulaştıramadı çok zor durumda kalan çarlık Rus yası 1917 ekim devrimi denilen Leninist bir ayaklanma ile yıkıldı.

İtihatçılar ve Alman Hacı Wilhelm in hesaplarına göre.


Osmanlı İslam dünyasının lideri ve halifesi olduğu için tüm İslam ülkeleri Panislamizm ile İngiliz, Fransız kafirler ile Hindistan’da, Mısırda, Tunus’ta, Cezayir’de, Senegal de savaşacaklar ve dünyayı İslam egemenliği altına alacaktırlar. Ama o İslam dünyası bırakın savaşa girmeyi Osmanlı Tebaalarından koptukları gibi İtalyan, Fransız ve İngilizler ile birlikte Osmanlı askerlerini tepelemişler ve yeni, yeni ülkeler kurmuşlardır. Çanakkale savaşına katılmak için Avustralya’dan gelen Anzak gücü ilk önce Mısırda dinlenmiş ve orada ilk olarak savaş eğitiminden geçtikten sonra Çanakkale’ye Osmanlı ve Alman !? gücü ile savaşmaya gönderilmiştir. 1908 e kadar Osmanlının tüm geçmiş 640 yıllık mevcudiyetinde Gayri Müslimlerden asker alınmamıştır, lakin 1908 de çıkarılan (Balkan savaşlarının etkisi ile) yasa ile Gayri Müslimlerde artık askere alınmaya başlamıştır.

Alman imparatorluğu hem İtti haki Terakkiyi , hem de Osmanlının o dönemler yaşadığı sıkıntıları çok iyi analiz etmiş ve bu iki tehlikeli zihniyetin tüm hassas noktalarından yararlanarak Orta doğunun Petrol yataklarını sarkıp ele geçirmek istemiştir. Bu hasta ruhlu, hem Türk ırkçısı ve hem İslam ırkçısı olan bu İtti haki ve terakki çetesinin döneminde Osmanlı 5 milyon kilometre kare toprak kaybetmiş, bu kaybedilen topraklarda tam 25 tane yeni ülke kurulmuştur, Mustafa Kemal bütün bu zorlukların içinde ancak bu kadarını kurtarabilmiştir.

Bir diğer şahısta ki kendisi militan bir Faşodur, yoksa bilgisayar ekranlarında bile takma isim olarak bir silah markasının ismi ile dolaşmaz. Ya çok büyük bir ödlektir silahsız kendisini minnacık hissetmektedir yada sadist ve katil ruhludur silah ile cahilliğini gizlemeye çalışarak insanlara göz dağı vermeye çalışmaktadır. Her neyse Ziya Gök Alp in de hayranı olduğunu bildiğim için iki mısrası ile Çanakkale savaşını kısaca burada bitireyim.

Düşmanın ülkesi viran olacak.
Türkiye büyüyüp Turan olacak.

(bu zihniyetin yaptığı yıkımlar sanıyorum yukarıda yeterince açıklandı.)

Bir diğer arkadaşa devlet nedir sorusunu sormuştum, bana daha önce ki Çanakkale sorularımdan dolayı bir küfürbaz şahısa ve onun ilkel demagojilerinden etkilenerek devlete bu düşmanlığın nereden gelmekte diye büyük harfler ile yazarak aklı sıra beni azarladı. Cehalet öğrenilmez!!!!! Devlet nedir sorusuna da çok ilginç bir cevap verdi ve şaşırdım. Devlet Perenin deyimiyle köy kahvesinin sohbetleriyle açıklanmaz. Devleti devlet yapan üç temel nokta vardır.

1. Yasama.

2. Yürütme.

3. Yargı.

Bunların ne olduğunu bilmeden ne Demokrasiyi, ne Laikliği, ne devleti açıklarsın. Danıştay acaba neden kurşunlandığı diye tuhaf, tuhaf düşünürsün.

Bu sayfaların küfür bazları çok şeyler okuyup öğrenmeliler, kime vatan haini denileceğini önce kendilerinden başlamalılar.

Küfürlü ortamlarda asla bulunmak istemiyorum...

Selamlar Peren...