o.T.
önceden belirtmeye calistim, komünizm"in veya kapitalizm"in dine uygun gelen bazi taraflari olacaktir, nitekim hayatin icinden olduklarindan zaten böyle olmak zorunda kaliyorlar; yani burada aslinda dine degil de, hayata uygunluk söz konusu. bu din icin de gecerli. benzerlikleride burada basliyor ve hemen akabinde bitiyor. kapitalizm ve komünizm de esas olan madde dir, bütün doktrinler bunun etrafinda cemberlenir. dindeyse esas olan haktir, bu bütün ilahi yasalara nakis nakis islenmistir! komünizm de "sosyal dayanismanin" kaynagi herkesin müsterek esyalarin üzerindeki paylaridir. dindeyse, maddi ölcüler veya menfaatler gözetmeksizin ahlaki kaideler baz alinir. din idealisttir, madde üstü degerleri referans alir. komünizm ve kapitalizm ise bir yolun iki ayri yönleri; ideolocya bir: materyalizm. bu da bir anlayis, bir bakis acisi oldugu icin elbette günümüzde de bundan sonra da dogrulugu veya ugulanmadigi tartisilacak. william durant manasiyle: "hayatin basladigi yerde komünizm son bulur!" diyor; ve tarih onu dogruluyor. insanligin her asamasinda, hayatin bittigi yerde baslayan komünizm, hayatin baslamasiyle son buluyordu. william graham sumner"e göre, komünizm gayri-biyolojiktir, var olma mücadelesinde bir handicap; icad etmeyi, calismayi ve tutumlulugu yeterince harekete geciremedi; ve digerlerinden daha yetenekli insanlari mükafatlandirmamakla, daha az calisanlari cezalandirmamakla herkesi ayni düzeye getiriyor, ve bu da insanlarin gelismesini ve diger gruplarda daha basarili bir rekabete girismesini engelliyordu. charles darwin, feugianlar arasinda görülen mükemmel esitligin, bu insanlarin medenilesme ümitleri icin öldürücü oldugunu söyledi; veya, belki de, feugianlarin kendileri hakkinda söyleyebilecekleri bir deyisle, medeniyet, onlardaki esitligi öldürecekti.
siradaki yaziyi dikkatlice, hatta defalarca okumani diliyorum. sözü gecen william durant"in komünizm"i kusatmasi:
[... komünizm"in, bilhassa medeniyetlerin baslangicinda ortaya cikmasinin sebebi, belki, gelismesi icin en müsait ortamin kitlik olmasindan, acligin dogurdugu müsterek tehlikenin ferdi, grup icinde kaynastirmasindandir. bolluk gelip de tehlike azalinca, cemiyetteki sosyal dayanisma gevser, ve ferdiyetcilik artar; lüksün bulundugu yerde komünizm son bulur. cemiyet hayati muglaklastikca, ve emek bölümü insanlari, farkli meslek ve islere ittikce bu farkli hizmetlerin, grubun tümü icin ayni ölcüde önem ve deger tasimadigi görülür; neticede, daha üstün yeteneklerinden ötürü, daha hayati fonksiyonlari yerine getirenler, grubun artan zenginliginden, digerlerine nisbetle, gitgide daha fazla pay almaga baslarlar. büyümekte olan her medeniyet, gittikce artan esitsizlikler manzarasidir; allah vergisi kabiliyetlerdeki tabii farklar, zenginlik ve kudretin suni farklarini yaratmak icin, firsat esitsizlikleriyle birlesir; ve bunu suni esitsizlikleri giderecek kanunlarin veya despotlarin bulunmadigi yer ve zamanlarda da, cemiyetteki esitsizlikler, fakir halk icinde, siddetin kendilerine hic bir sey kaybettirmemis olmayacagi noktaya erisir, ve bir ihtilal kaos"u insanlari, yeniden ac ve fakirler toplulugu haline getirir.
bundan böyle, cemiyetteki esitsizlik ve güvensizlik tahammül noktasini astigi zamanlarda, komünizm hayali, daha basit ve daha esit bir hayatin irki bir hatirasi halinde, onun sagladigi esitligin idealize edilerek hatirlandigi, ama komünizmin beraberinde getirdigi sefaletin unutuldugu cemiyetlerde canlanir. zaman zaman, hukuki veya gayri-hukuki yollarla, grachi"nin roma"da, jacobinler"in fransa"da, veya komünistlerin rusya"da yaptiklari gibi, toprak dagitimina girisilir; zaman zaman mülkiyete siddetle el konulmak suretiyle, veya altindan kalkilamayacak veraset vergileriyle, zenginlik halk arasinda bölüsülür. ardindan yeni bir zenginlik, esya ve kudret yarisi baslar, ve tekrar kabiliyete dayanan bir piramit tesekkül eder; ve digerlerinden daha yetenekli insanlar -hangi kanunlar uygulanirsa uygulansin- kendileri icin daha verimli topragi, daha iyi yeri alir, cemiyetin aslan payini kendilerine ayirir; kisa bir zaman sonra da, devlet üzerinde hakimiyet kuracak ve kanunlari yeniden yazacak veya yeniden yorumlayacak kadar güclesirler; ve bir müddet sonra da esitsizlik, önceki devirler kadar yayilir ve büyür. bu acidan bakildiginda, bütün iktisat tarihi, sosyal organizmanin yavas kalp atisindan baska bir sey degildir: zenginligin, tabii bir sekilde belirli ellerde toplandigi ve bundan böyle, tabii bir sekilde ihtilale yol acarcasina acilip kapandigi, kasildigi ve gevsedigi muazzam bir sistem.]
|