Efendim bektasi her gün Bahcesinde capa yapar Ve kalkan taslarin altinda bir takim böcekler görürmüs: BOK BÖCEGI ( anadolu tabiridir ).
Hey ALLAHIM bunlari niye yaratirsin ki Diye serzeniste bulunur...
Gel zaman git zaman Bektasi cöle düser yolunu kaybeder Azigi suyu biter.. acliktan susuzluktan Bitaab halde ilerlerken Yiyecek bulmak ihtimali ile Her köseye bakar.. ama nereye baksa hangi tasi kaldirsa karsisina BOK BÖCEKLERI cikar..CÖL Zorlu Ama aclik daha da Zorlu..
Bakar olacak gibi degil BOK böceklerini yiyerek yasamini sürdürür ve bir kervana rast gelerek kurtulur..
Bir kac yil sonra yine bir yolculukta gemidedir.. Bir Firtina kopar anlatilacak gibi degil gemide Bagirislar cigliklar yakarmalar Dua lar hirla gitmektedir ..TAM BIR PANIK..
Ama bektasi sanki Göksu da seyrana cikmis gibi Gayet rahat hic istifini bozmadan oturmaktadir..
Yolcularin dikkatini ceker bu durum ve iclerinden Biri dile gelerek:
Ya baba erenler !.. Allah rizasi icin Bir iki kelime de sen söyle Mübarek bir zat a benziyorsun belki Duan kabul olur da kurtuluruz bu CENDERE den..
Bektasi:
YOOOOOOOOK Kardesim der !..
ben O"nun isine bir kere karistim bana günlerce BOK böcegi yedirdi..
BIR DAHA KARISMAM !..
Bilmem Kissa dan Hisse alir misin Kardesim ??
Hani Sinek böcek Muhabbetleri yaparken..
Bir Gün yedirirler adama

)