Einzelnen Beitrag anzeigen
  #20782  
Alt 28.06.2005, 10:57
Benutzerbild von donpepelino
donpepelino donpepelino ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard BATIYA YAKLASMAK SACMA BIR SÖZ

Abdurrahman Dilipak

AB yolunda!

AB sadece özgürlük ve refah deðil. Bunu görelim..
Bilmem biliyor musunuz Fransa"da her iki çocuktan biri
gayri meþru! Nüfuslarý artmýyor, geriliyor.. Nüfusun
yarýdan fazlasý psikolojik tedavi görüyor.
Evliliklerin yerini birlikte yaþam aldý.. Kadýn da
erkek de birbirine ihanet ediyor. Çocuk yapmýyorlar.
Doðan çocuklarýn yarýsý iþte bu durumda. Bu çocuklarýn
büyük bir kýsmý aile içi þiddet ve cinsel tacize
uðruyor. Ensest iliþkiler %20"lerde. Uyuþturucuyu bir
defa da olsa deneyenlerin oraný %70-80"lerde.
Uyuþturucu ve alkol baðýmlýlarý çýð gibi büyüyor..
Gayri meþru iliþkiler, evlilik öncesi iliþki yaþý
ilköðretim düzeyine inmiþ durumda.
Bir baþka gerçek de intihar. Hemen hemen her aileden
bir kiþi, en az bir defa intihar etmeyi düþünmüþ. Bu
iþi baþaranlarýn sayýsý deneyenlerin yarýsý kadar.
Sakat doðum ya da zeka özürlülerin sayýsý da ayný
þekilde ürküntü verici boyutta.
Dine baðlýlýk, dini hayat hýzla çözülüyor..
Basýnda yer alan haberlere göre, "Le Monde
gazetesinin, Fransa Ulusal Ýstatistik ve Araþtýrma
Kurumu verilerine dayanarak verdiði haberine göre,
Fransa"daki evliliklerin sayýsýnda son 4 yýlda %6"lýk
bir azalma meydana geldi. Son 35 yýl baz alýndýðýnda
ise bu oran %40"ý buluyor. Son 40 yýl içinde dünyaya
gelen evlilik dýþý çocuklarýn oraný da %6"dan yüzde
47"ye yükseldi. Evlenme yaþý da son 10 yýl içinde
ortalama 3 yaþ artarak, erkeklerde 30"a, kadýnlarda
ise 25"e çýktý. Fransa"da 2004 yýlýnda doðum yapan
kadýnlarýn %96"sý, 20 ila 40 yaþlarý arasýnda. Ayrýca,
araþtýrmaya göre Fransa, 1.91 ile Avrupa"da
Ýrlanda"nýn ardýndan doðum ortalamasý en yüksek ülke.
Araþtýrmada Fransa"da bu rakamýn 10 yýl önce 1.68
olduðuna dikkat çekildi. Avrupa"daki en düþük doðum
ortalamasý ise ise 1.16 ile Kýbrýs Rum Kesimi"nde."
Ýnternet ve cep telefonu, aile içi sadakatsýzlýðý
artýrmýþ.. Evli bireyler arasýnda aile sadakatý
olmadýðý gibi, sevgi ve saygý da yok. Kadýnlarýn ve
erkeklerin iþ hayatýna birlikte girmeleri ve ekonomik
baðýmsýzlýklarýn&y acute; kazanmalarý, iþ arkadaþlarý ve
sosyal çevresinin farklý olmasý aile içinde bir
yabancýlaþmaya sebeb olmuþ. Çalýþan kadýnlarýn çoðu
þefleri ve iþ arkadaþlarý tarafýndan cinsel tacize
uðramýþ.
Çocuklarýn çoðu biseksüel. Herhangi bir cinsel
karakter göstermiyor ve garip topluluklarýn peþine
takýlýyor. Vücuduna dövmeler yaptýrýyor, kaþýna,
diline halkalar taktýrýyor. Bir kýsmý Uzakdoðu
dinlerine ya da garip mezhep ve tarikatlara takýlarak
farklý bir mutluluða ulaþmak istiyor..
Heyecan arayýþý, tatminsizlik, macera tutkusu, bazý
kiþiliklerde pasifizme ve pesimistliðe sebeb olurken,
hazcý akýmlar gençleri mazoþist ve sadist gösterilere,
þiddete, sür"ate yöneltebiliyor..
Gençlerin büyük bir bölümü, kýz-erkek fark etmiyor,
sex kölesi. Ya da melankolik tipler.. Kimi
transseksüel, kimi homoseksüel.. Fransa örneði
Ýskandinav ülkelerinde daha da yaygýn. Ama üç aþaðý,
beþ yukarý ayný.. O meþru gözüken doðumlarýn önemli
bir kýsmý da azýnlýklara, yabancýlara ait.. Birçok
aile çocuk yapmýyor, çocuðu olanlar da çocuklarýný
kreþlere terk ediyor. Pek azý normal aile ortamýnda
büyüyor. Ve zaten de ergenlik yaþýna ulaþýr ulaþmaz da
ailesinden ayrýlýyor.
AB"ye girerken bunlarýn da hesabýný yapmamýz gerek. Ne
verip karþýlýðýnda ne alýyoruz?
Özgürlük, þeytana özgürlüðe dönüþmemeli.. Tenimizi ve
ruhumuzu özgür kýlacak farklý bir anlayýþ gerek bize..
Bedeni zevkler, hazlar ve tutkularýn esiri olan bir
insan özgür deðildir.. Ya da refah sadece para ile
elde edilecek bir deðer de deðildir..
Onun için Batýlýlaþma sürecinde verdiklerimiz ve
aldýklarýmýz arasýndaki farký görmemiz gerek..
Batýlý insan hýzla okumaktan kaçýyor. Okuduklarýnýn
çoðu magazinsel þeyler, maceralar, pembe diziler,
egzotik þeyler. Yedikleri, içtikleri, giydikleri de
öyle.
Daha çok para kazanmak ve harcamak istiyorlar.
Dinlerini kaybettiler. Kültürlerini, tarihlerini,
kimliklerini de. Þimdi intihar için uygun hale
geldiler. Ölmek ve öldürmek arasýnda bir yere sýkýþýp
kaldýlar. Gerçek anlamda dürüst deðiller. Çok da
korkaklar. Dürüstlükleri sýký bir eðitim sonucu oluþan
bir alýþkanlýktan ibaret..
Avrupa"da Allah"a inananlar, ülkelere göre %40 ile %70
arasýnda, Ahiret gününe inananlar ise, bunun %10 ile
%20 daha altýnda. Dini zararlý bir cereyan olarak
görenler ise, %10 ile %25 arasýnda. Durum bu!
Batý insaný þimdi çok tehlikeli.. Cici demokrasileri,
sömürüye dayalý bir zenginliðin ve iyi organize olmuþ
bir devlet mekanizmasýnýn kontrolünde.. Nefretleri
sevgilerinden, korkularý umutlarýndan daha büyük.
Batýlýlaþalým derken aman buna dikkat.. Ýnancýmýza,
tarihimize, kültürümüze, aileye ve gençliðe sahip
çýkalým.
Selâm ve dua ile..


<a href="redirect.jsp?url=http://www.vakit.com.tr/detail.aspx?id=2215" target="_blank">http://www.vakit.com.tr/detail.aspx?id=2215</a>