| 
				 İLAH YOKMUŞ, ALLAH İLAH DEĞİLMİŞ, ALLAHA 
 İBADET EDİLMEZMİŞ (!)
 
 A.Hulusi diyor ki:
 
 “ İslâm dini”nin temelini, “ La ilahe illallah” sözünün manası oluşturur.
 
 “ La ilahe illallah” ne demektir?
 
 Bu söz basit olarak ele alınırsa;
 
 “ Tanrı yoktur sadece Allah vardır” anlamında değerlendirilir...
 
 Eğer kelimelerin anlamı üzerinde durursak...
 
 “ La ilahe” de; “ La” yoktur; “ İlahe” , Tanrı demektir, yani tapınılacak Tanrı yoktur, demektir.
 
 Şimdi burada şu noktaya dikkat edelim...
 
 Kelime-i Tevhid, “ La ilahe” ile başlıyor... ve başlangıçta, kesin bir hüküm vurgulanıyor. “ yoktur tapınılacak varlık!” ; “ La ilahe” !...
 
 “ La ilahe” deniyor. “ Tanrı yoktur; deniyor.
 
 Adamlar kalkıp biz “ ilahiyatçı” yız diyorlar... “ İlahla uğraşıyoruz; konumuz “ İlah” tır, “ ilahiyat” tır; diyorlar... ilahçılık öğrenip, öğretiyorlar!.
 
 Sonrada islamdan ve Kur’an’dan söz ediyorlar.
 
 Kur’an ve islâm dinini ne kadar anladıkları belli değil mi?
 
 “ Allah” konusunu ne kadar iyi anladıkları nasıl belli oluyor!
 
 
 
 Akabinde kelime-i tevhid de bir açıklama geliyor... “ illa” “sadece” , “Allah” ... vardır!...
 
 “ İlla Allah” yani “ sadece Allah” !...
 
 Birinci mana olarak, bu cümleden açığa çıkan gerçek şudur... “ tapınılacak Tanrı yoktur”... Evet, burada, kesin olarak, tapınılacak bir öte Tanrı olmadığını vurguladıktan sonra, “ illa Allah” diyor...
 
 “ İlla” , yukarıda açıklamaya çalıştığımız üzere, “ ancak” manasına ulaşılabileceği gibi, buradaki kullanım şeklinde görüldüğü üzere “ sadece” anlamında dahi kullanılır...
 
 Evet, “ İlla”, “ Allah” kelimesiyle bir arada kullanıldığı zaman kesinlikle “ sadece” anlamında algılamak zorundadır; zira “ Allah” tan gayrı vücud sahibi yoktur ki, “ Allah” Ona kıyaslansın veya o şeyle benzer kefeye konarak ona nispetle tarif edilsin!... Bu hususu da geniş şekilde Hz. “ Muhammed neyi okudu” isimli kitabımızda açıkladık.
 
 İşte bu sebepten dolayıdır ki, “ illa” kelimesi “ Allah” ismiyle yan yana kullanıldığı zaman bunu daima “ sadece” kelimesiyle tercüme etmek zorundayız...
 
 Nitekim bu mana İngilizce’ye tercüme edilirken:
 
 “ There is no god BUT Allah” şeklinde değil; “ There is no god only Allah” şeklinde tercüme edilmelidir.
 
 Ki böylece, islâm dininin getirmiş olduğu vahdet –teklik inanç veya düşünce sistemi fark edilebilsin.
 
 Evet, sadece “ Allah” vardır ki, “ O Allah, tapılacak bir Tanrı değildir”, anlamı  mevcuttur. Bu açıklamada... Çünkü başta, kesin olarak “ La ilahe” yani “ tapılacak Tanrı yoktur”; hükmü veriliyor!...
 
 Öyle ise “ Allah” , insanın dışında, ötesinde; ve hatta bu var gördüğümüz varlıkların dışında ve ötesinde tapınılacak  bir Tanrı değildir!...
 
 “ Allah”ın “ Ahad” oluşunu şayet iyice idrak edersek, görürüz ki basiretle, bir Allah, bir de yanı sıra kainat gibi, iki ayrı yapı mevcut değildir!
 
 Yani bir “ Allah” var, bir de alemler mevcut, değil!...
 
 Başka bir değişle, bir içinde yaşadığımız alemler, kainat mevcut; bir de bunların ötesinde, bunlardan ayrı, bunların dışında bir “ Tanrı  mevcut” anlayışı, tümüyle batıldır!... ( Ahmet hulusi dini yanlış algılama S.55-57)
 
 İşte, bu yüzden fark ederiz ki, düşünebilen, hayal edebilen her nokta da, “ zat” ıyla ve dolayısıyla tüm özellikleriyle ancak ve ancak, sadece ve sadece kendisi yani, “ Ahad” olan “ Allah” mevcuttur!...
 
 “ O” nun dışında, ikinci bir varlığın vücudundan söz eden ise, tümüyle derin düşünce yetersizliğinden doğan yanılgı içerisindedir!... ki bu durumun dindeki  adı da “ şirk”tir!...       ( Ahmet hulusi dini yanlış algılama S.64)
 |