Öyle minnoslar gibi Kutsal kitablari karistirmaklan olmuyor bu isler kafir kel mahmut.
Hani yorumladigin Kutsal kitaba saygin vardi onu Rencide eden su Demokrat Fasistleri protesto etsene.
Burjinal Askerinmi kizar sana yoksam ondanmi korkuyorsun kel mahmut.
Seni sosyete lavunyasi seni ibneler hocasi top kel mahmut seni.
Son günlerde yaşanan olaylar, ABD"nin dünya kamuoyu önünde özellikle de Müslüman kitleler nazarında yükselen Amerikan karşıtlığının daha da artmasına neden olmaktadır. Gerek Guantanamo kampından gelen Kur"an"a hakaret haberi ve gerekse mevzu bahis Müslümanlar olunca ikiyüzlü davranıp, Özbekistan"da yaşananlara sadece "kaygıyla izliyoruz" şeklinde demeç vermekle yetinmesi, ABD"nin ikiyüzlülüğünü diğer bir deyişle, çifte standardını gözler önüne sermekte. Sonra da kalkıp, dünyada ve özellikle de halkı Müslüman ülkelerde kendisine karşı yükselen nefretten, anti amerikancılıktan şikâyet etmekte.
Bayramlarda Müslümanların bayramını kutlamakla Müslüman halklara şirin gözükmeye çalışan Bush ve avenesi, nedense Guantanamo kampında yine bu Müslümanların kutsal kitabına yönelik hakaretler mevzu bahis olunca, suçu haberi yayınlayan Newsweek dergisine atmakta. Kaldı ki Guantanamo kampında yaşananlar, ABD"nin Müslümanlara yönelik hakaretlerin ilki değil. Daha önce Ebu Gureyb hapishanesinde yaşanan Müslüman din adamlarına yönelik aşağılamalar da basında yer almıştı. Halkın nezdinde itibarı olanlara kadın elbisesi giydirilip, diğer tutuklulara gösterilmesi gibi.
Yine Özbekistan"da yaşananlar, ABD"nin demokrasi konusunda gösterdiği ikiyüzlülüğün bir başka bâriz misalidir. Bush"un birinci döneminde "küresel terörizm" adı altında açtığı savaş, koltuğunu koruma adına Müslümanlardan yana dertli olan Kerimov ile Bush arasında doğal bir ittifakı beraberinde getirmişti. Ancak, Bush"un birinci döneminde çok sık dile getirdiği "küresel terörizm"in yerine, Bush"un ikinci döneminde bu sefer çok sıkça vurguladığı "demokrasiyi yaygınlaştırma" diğer bir deyişle demokrasi ihracı söz konusu olduğunda, ABD"nin kastettiği demokrasi ve özgürlüklerin Beyaz Saray"ın "kaygıyla izliyoruz" demecinden, kimleri içerdiğini daha iyi anlıyoruz.
ABD gerek Ebu Gureyb ve gerekse Guantanamo kampında yaşananlardan da anlaşılacağı üzere bir yandan Müslümanları aşağılayan politikalarına devam etmekte, öte yandan da Özbekistan"da yaşananlardan da anlaşılacağı üzere bahsettiği demokrasi ve özgürlüklerin Müslümanları kapsamadığını göstermekte. Eğer bu dediklerimizin aksi olsaydı, ABD bugün gerek Ebu Gureyb hapishanesinde yaşanan işkence olayları ve gerekse Guantanamo kampında Müslümanların kutsalına hakaret içeren eylemleri, bağımsız bir şekilde yargılardı. Gerek Bush ve gerekse Rumsfeld, Ebu Gureyb hapishanesinde yaşanan işkence olaylarını Seymour Hersh, New Yorker"da yazmadan önce bilmiyorlar mıydı? Yine aynı şekilde, Bush ve Rumsfeld, Guantanamo"da Müslüman tutuklulara psikolojik baskı amaçlı Kur"an"ın tuvaletlere atılma olayını Newsweek yazmadan önce bilmiyorlar mıydı? Elbetteki biliyorlardı. Hatırlanacağı üzere, Ebu Gureyb hapishanesinde işkence yapan askerler yaptıkları işkenceden "üstlerinin haberdar" olduğunu söylemişlerdi. Ama netice ne oldu? Adeta günah keçisi gibi bu askerler yargılanıp ceza alırken, -ki bu cezaların da göstermelik olduğu verilen cezaların miktarlarından anlaşılmakta- Rumsfeld gibi siyasetçilere hiçbir şey olmamıştır. Yine Ebu Gureyb hapishanesinde günah keçisi gösterilen askerler misali bu sefer de Guantanamo kampında Kur"an"a hakaret olayından Newsweek dergisi günah keçisi olarak gösterilmek istenmekte. Beyaz Saray"ın baskılarına dayanamayan Newsweek yetkilileri son açıklamasında "haber kaynaklarının doğru olmayabileceği" yönünde bir açıklama yaparak, Beyaz Saray"ın baskılarına boyun eğdiğini göstermekte. Oysa Guantanamo kampında Kur"an Mushaflarının tuvaletlere konduğu daha önce orada tutuklu olup daha sonra serbest bırakılan tutuklular tarafından da ifade edilmekte idi. Dolayısıyla Beyaz Saray ile Newsweek dergisi arasında yaşananlar kelimenin tam anlamıyla bir komedi. Güya Müslüman halklar Newsweek"in bu açıklamasına inanacak ve ABD"ye karşı tepkisini azaltacak. Putin"i medya konusunda eleştiren Bush"un medyaya bakış açısı da bu olayda bütün çıplaklığı ile ortaya çıkmakta. Dolayısıyla, Newsweek olayı ABD"nin medya üzerinden bir başka ikiyüzlülüğünü göstermektedir.
Müslüman halklar televizyon ekranında gördükleri sabah ezanında bombalanan Bağdat görüntülerini ve müezzinin "haydi cihada" sözünü unutmuş değil. ABD, Müslümanların kutsalına hakaret etmeye, onları aşağılamaya devam ettiği müddetçe ve bahsettiği demokrasinin Özbekistan misalinde olduğu gibi sadece bazıları için olduğunu, kısaca ABD"nin bu çifte standardını, ikiyüzlülüğünü gördükçe, ABD karşıtlığı daha da artarak yükselecektir.
<a href="redirect.jsp?url=http://www.vakit.com.tr/detail.asp?id=10613" target="_blank">http://www.vakit.com.tr/detail.asp?id=10613</a>