Thema: Fußball
Einzelnen Beitrag anzeigen
  #16421  
Alt 23.02.2005, 02:18
Benutzerbild von aliconda
aliconda aliconda ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard "Fener"den Yanal"a uyarı"

***
Fener"den Yanal"a uyarı

Fenerbahçe"nin Real Zaragoza karşısında oynadığı futbol ve aldığı mağlubiyet en çok Ersun Yanal"ı mutsuz etmiş olmalıdır. Malum, Ay-Yıldızlıların ana iskeleti Fenerbahçe"den oluşuyor

Kestirmeden sorup cevaplandıralım: Fenerbahçe, her şeye rağmen Real Zaragoza"yı geçebilir mi? Evet, geçebilir, üstelik bu kadroya ve futbola rağmen. İlk maçta alınan sonuca rağmen, dahası. Ancak bu Fenerbahçe"nin en iyi hâliyle bile Zaragoza"dan daha kötü futbol oynadığı gerçeğini ortadan kaldırmaz. Fenerbahçe Türkiye Süper Ligi"nin şampiyonudur, bu sezon da şampiyonluğun en güçlü adayıdır ama yine de La Liga"nın orta sıra takımlarının futbol düzeyine ulaşamamaktadır. Üzerinde düşünmemiz gereken budur.

Ders almak
Fenerbahçe"nin hâli üzerinde en çok düşünmesi gereken kişi milli takım teknik direktörü Ersun Yanal; çünkü seçtiği ve muhtemelen seçeceği isimlerin büyük bir kısmı, elbette haklı olarak, Fenerbahçeli futbolculardan oluşuyor. İmdi, Fenerbahçe"den futbolcu seçmek başka, Fenerbahçe gibi futbol oynamak başka olmalıdır. Yanal, şimdiye kadar yaptığı üzere milli takıma Fenerbahçe"nin oynadığı türden bir futbol oynatmamalıdır. Bir teknik adamın alışkanlıklarından, inandığı futbol felsefesinden vazgeçmek kolay olmasa gerektir. Fakat unutulmamalıdır ki Ersun Yanal, Gençlerbirliği ile Avrupa"da şimdi tercih ettiğinden daha farklı bir futbol anlayışını sahaya sürmekteydi. Dolayısıyla, kendisinin zaten değişik şartlara uymak konusunda bir sorunu yoktur. Bunu becerebilmektedir. Bir teknik adam için bu, önemli bir artıdır. Neydi o futbol? Esas olarak defans ve orta saha blokunun birbirine kolayca yaklaşabildiği, alan savunmasına dayalı, top sahiplenimini ancak işlevsel olduğu ölçüde üstlenen, öncelikle rakibin oyununu bozmayı hedefleyen bir realizm. Birçoğunun sandığının aksine, Yanal, Avrupa maçlarında asla, yediğinden fazlasını atmayı hedefleyen bir hülyaya kapılmadı. Hep temkinli oldu. Kontrollü oynamayı her şeyin üzerinde tuttu.


Alan tutmak
Fenerbahçe"nin topla, Zaragoza"dan daha beceriksiz durmasında, futbolcuların futbol alanına yayılmadaki uyumsuzluğu etkendi. En gayretkeş gözüken Nobre"nin bile topu aldığı yerler, almaması gereken yerlerdi. Selçuk"un pas hatalarının büyük bir kısmı, topu ayağından çıkardığında, arkadaşlarının çakılı durmayı tercih etmesinden kaynaklanmaktaydı. Geriden ileriye doğru çıkartılan topların rakip oyuncular tarafından kolaylıkla engellenmesi, Fenerbahçeli futbolcuların alan tutmayı bilmemesinden olsa gerektir. Bu durumda yapılması gereken alana futbolcu tayin etmektir. Ersun Yanal"ın perşembe akşamından çıkarması gereken en önemli sonuç budur. Belli bir düzeyden sonra oynanan oyun, bireysel yetenekler ne olursa olsun, istenen sonucu doğurmuyorsa, yapılacak iş, adamı alana tayin etmektir. Yanal"ın şimdiye kadar sergilediği tercihler, bireysel yeteneklere güven şeklinde olmuştur. Gerçekçi olmak gerekirse, bu zihniyetle, başarılı olmak mümkün değildir. İyi futbol oynamak ise hiç mümkün değildir. En azından şunu görebiliyor muyuz: Yeteneklerine güvenerek ofansa salınan futbolcuların fazlalığı, alanı daraltmayı amaçlayan rakip takımlar için ideal bir savunma iklimi yaratmaktadır.
***
<a href="redirect.jsp?url=http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=144288" target="_blank">http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=144288</a>