Çok pozitif düşünüyorsun Arsena

Ben dediğin şeyi zaten başarmış ve pehlivanlık yapmış birisiyim. Ama şanslı olduğumu da belirtmem gerek. Benim gibi diğer kişilere gelince. İnternet üzerinde haberleşme, yazışma falan oluyor mesela. Sivil hayatta birbirini tanıyanlar da var. Neyse konuya geleyim.
Yağlı güreş "Hadi canım istedi, yapalım" denilebilecek bir spor değil, onu anlatmaya çalışıyorum. Senin dediğin şu sanırım: "Kardeşim, madem seviyorsun, çıkın meydana, yağlanın, güreşin, zor mu bu kadar ki ağlayıp duruyorsun burada?"

Basit bir görüş açısıyla gayet haklı bir düşünce. Ancak bir de yaptığın sporun hakkını vermek var. Şöyle ki, mahallede iki taştan kale kurup bi de sönük bir topla top oynayabiliriz, ama oynadığımıza ne kadar futbol denebilir?
Yağlı güreş pahalı bir spor. Şu anda bir kispet 500 milyon civarı. Yağ masrafı var. Bunun için kulüp veya sponsor lazım. Yağlı güreşi seven biri bu kispeti aldıktan sonra masrafını çıkarması için turnuvalara katılması lazım. Bunları da masrafa ekle

Diğer türlü yağlı güreş çook pahalı bir hobi olur.
Her şeyi geçtim, Türkiye"de güreştikten sonra yıkanmak için yeri bulunan kaç tane tesis var? Arsena da bilir, (kırkpınar hariç) turnuvalarda pehlivanlar güreştikten sonra itfaye araçlarının yardımıyla ya da diğer ilkel şekillerde yıkanıyor. Ben kaç kere bir çeşmeye bağlı ince bir hortumdan gelen soğuk sularla yıkanmak zorunda kaldım. Tamam ben bu sporu çoook seviyorum, her türlü fedakarlığa hazırım ama yağlı güreş herhangi bir spor değil, bizim öz ve öz ata sporumuz. Biraz yatırım olmalı.
Şimdi sorarım sana Arsena, devletimiz her yere bir sürü futbol stadı yaparken, ata sporu yağlı güreş için iki tane çim saha yapsa çok mu?
