Einzelnen Beitrag anzeigen
  #11537  
Alt 11.02.2005, 14:36
Benutzerbild von xmischkox
xmischkox xmischkox ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard DIYANET ISLERI BAKANLIGI

Allah"ın hükmünü saptırmayın


Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Doç. Dr. Halil Altuntaş, başörtüsünün "Allah"ın apaçık bir emri" olduğunu ifade ederek, "yanlış yorumlarla Allah"ın hükmünün saptırılmaya çalışıldığını" söyledi.
Altuntaş, başörtüsü tartışmalarına farklı bir boyuttan yaklaşırken, başörtüsünün "Allah"ın apaçık bir emri" olduğunu, yanlış yorumlarla Allah"ın hükmünün saptırılmaya çalışıldığını söyledi. "Ehli Kitab"ın, yanlış yorumlanması suretiyle tahrif edildiğini Kur"an-ı Kerim birçok ayette vurguluyor" diyen Altuntaş, "Kur"an-ı Kerim, "Onlar" diyor, "Allah"ın koyduğu ayetlerin harflerini yanlış yorumlamak suretiyle tahrif ediyor, manasını bozuyor, insanları saptırıyorlar." Kur"an-ı Kerim üzerinden, örtünme ayeti üzerinden şu anda yapılan da budur" değerlendirmesini yaptı. Doç. Dr. Halil Altuntaş, şunları dile getirdi:
"Hazreti Aişe Validemiz diyor ki, ?Hicap ayeti, yani kadınların örtünmeleri gerektiğini ifade eden Ayet-i Kerime geldiği zaman, Medineli Müslüman hanımlar başlarını örtecek bir şey bulamadıklarından dolayı elbiselerinin etek ucundan keserek başlarına örtü yaptılar." Buradan şunu anlıyoruz; Kur"an-ı Kerim"deki örtünme, Hicap ayeti dediğimiz o Nur Suresi"ndeki ile diğer Ayet-i Kerimeleri nasıl anlayacağımızı Hz. Aişe bize anlatıyor. Yani sanki bugünü görmüş, ?yanlış yorumlarla Allah"ın hükmü saptırılacaktır" diye bizi uyarıyor. Ehli Kitab"ın, yanlış yorumlanması suretiyle tahrif edildiğini Kur"an-ı Kerim birçok ayette vurguluyor. ?Onlar" diyor, ?Allah"ın koyduğu ayetlerin harflerini yanlış yorumlamak suretiyle tahrif ediyor, manasını bozuyor, insanları saptırıyorlar." Kur"an-ı Kerim üzerinden, örtünme ayeti üzerinden şu anda yapılan da budur. Hz. Aişe Validemizin anlattığı olayı değerlendirdiğimiz zaman, anlıyoruz ki, örtünme ayetinin manası, vücûb ifade ediyor, yani örtünmek bir vücûbtur, ?şundan bir örtü buldum başıma çekivereyim" anlamında değil, giydiği günlük elbiseyi kesip başörtüsü yapacak kadar öneme haiz bir ifadedir."
?YAŞAYAN SÜNNET..."
Müslümanlardan hiç kimsenin, başörtüsünün farz olmadığına dair bir şey söylemediğini, dini yaşama konusunda hassas olan Müslüman kadınların başlarını örttüğünü vurgulayan Altuntaş, şöyle devam etti:
"Bunu ne yapacaklar, ?efendim işte hadis, zaten hadistir yani ayet mi ki" derseniz, o zaman Kur"an-ı Kerim"in sayısız ayetini ortada bırakırsınız. Hz. Peygamber"in uygulamasının yanında bulunmadığı Kur"an-ı Kerim Müslümanların hayatına birey planında da olsa, cevap veremez. Neden? ?Namazı nasıl kılacağız." Cevap hazır; efendim namaz yaşayan sünnettir. Nasıl yaşayan sünnet. Yani ?Peygamberimiz zamanından beri sayısız insanlar bunu pratik hayatta destekledikleri için onu biz biliyoruz. O tarafta böyle gündelik hayatta pek yeri olmayan uygulamaları Kur"an"ın karşısında delil sayamayız" demeye getiriyorlar. Peki, bin yıldan beri Müslümanların başını örtmeleri yaşayan sünnet olmuyor mu? Yani Müslümanlardan hiç kimse başörtüsü farz değildir dememiştir ve hassas olan Müslüman hanımlar başlarını örtmüşlerdir."
ALLAH"IN EMRİNE UYMAYANLAR
SONUCUNA KATLANIR
Başörtüsü takmayı, ?insanın kendine tanıdığı bir ayrıcalık" olarak nitelendiren Altuntaş, "Başörtüsü takmayanlar da ayrıcalık yaşamak istedikleri için takmıyorlar. Bu bakış açısı meselesidir. Şunu da açıkça söyleyeyim; bu bir ezilmişliğin ifadesi olarak söylenen bir söz değildir, din insanı inancıyla gerçek manada baş başa bırakır" dedi. İslâm"ın, evvela doğruyu anlattığını kaydeden Altuntaş, şöyle devam etti:
"Allahü Teala buyuruyor ki, bir anlama göre, ?Biz insanı iki ayrı yola yönlendirdik; birisi hak, birisi batıl yolu." Sonuç itibariyle İslâm Dini, sosyal ve idari zorunluluklar dışında insanları inancı ve ibadetiyle hakikaten baş başa bırakır. Dolayısıyla başını örtmeyen bir insan ?dinden çıktı, kafirdir" demek yanlış vehimlerin sonucudur. Hiçbir Müslüman, başını örtmeyen bir insana hasım olmamalıdır."
DETAY OLMAYAN DETAY
?Başörtüsünün detay olduğu" iddialarını da değerlendiren Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Doç. Dr. Halil Altuntaş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Başörtüsü detay ama detay değil. Bu meseleye nereden baktığımıza bağlı. Sözüm yanlış anlaşılmasın. Başörtüsü hadisesi asla ve asla detay değildir. Allah"ın koyduğu bütün hükümler asla detay olamaz. Kendi aralarında sınırlama ve sınıflandırma yaparsanız bu söz konusu olur. Ama Allah ile kul karşı karşıya, emir veren Allah"la emri alan kul var. Hiçbir emir detay değildir. Allah"ın emirlerini şümûl alanlarına göre sıralamaya koyduğunuz zaman iman en tepededir, onun altında bütün uygulamalar, onun detayıdır. Ama bizim açımızdan hepsi kapsamlıdır.
MÜSLÜMANLIK BİR HAYAT TARZIDIR
Müslümanların bir iman problemi var. Oraya vurgu yapmaya çalıştım. Müslümanların İslâm"ın ne olduğunu anlama ihtiyaçlarında oldukları problemi var. Müslümanlık nedir, Kur"an-ı Kerim"i duvara asmak mıdır, parası olduğunda bir kere hacca gitmek midir; bunların hiçbirisi değildir. Müslümanlık bir hayat tarzıdır. Şimdi bu anlayış noksanlığımız varken, sadece meseleye başörtüsü penceresinden bakarsak, anlatmakta zorlanırız. Allah"ın emirlerini sıralamaya koymaya yetkimiz yok, O"nun var. O nasıl sıralamaya koymuşsa, biz öyle değerlendirip uygulamak zorundayız."