HIkaye i
Eski Sovyetler Birliği zamanında insanlar rejim ile ilgili bir konuda
haklarında en ufak bir şikayet olduğu taktirde derhal hapse atılırdı. İşte
o yılarda fakir olduğu kadar cahil ve peşin hükümlü birisi, bir akşam
yorgun argın evine dönmüş ve hanımına açlığının verdiği asabiyetiyle:
“-Hanım! Çabuk şu ocağın üzerindeki çorbadan tabağıma koy!” diye bağırmış
ve tabağını uzatmış.
Görgülü bir hanım olan karısı, aceleyle yemeği getirmek üzere kalkmış ve
bir yandan da yumuşak bir lisanla :
“-Efendi , her şeyin bir kaderi var. Sakin ol. İnşallah(Allah dilerse)
şimdi çorbanı getiriyorum.”demiş.
Adam hiddetle “- Ne inşallahı be..! bunun inşallahı mı kalmış! Nerdeyse
kaşığımı uzatsam tencereden kaşıklayacağım..”demiş.Hanımı da:
“-Beyim ! lütfen öyle söyleme!.. Allah izin vermese sen elini dahi
oynatamassın!..”demiş.
Tam o sırada evin kapısı şiddetle çalmış. Kapıyı açan kadın, karşısındaki
eli silahlı iki asker görünce korkarak geri çekilmiş. Eve giren askerler,
oduncuyu yaka paça yemek sofrasından kaldırıp:
“-Haydi yürü, hakkında şikayet var. Tutuklusun!..”diyerek götürmüşler.
Hakkındaki şikayetin doğruluğunu araştırmadan adamı aylarca hapiste
tutmuşlar..
Nihayet oduncu serbest bırakılmış. Evinin yolun tutmuş. Eve ulaşınca
kapıyı hafifçe tıkırdatmış. Sesi duyan evin hanımı:
“-Kim o ?”dediğinde kapıdan gelen ses ibret vericidir:
“-İnşallah kocan!...”
|