Atatürk`ü alet etmeden olmuyor mu bu is?
Insanin AB`ye bakis acisi ne olursa olsun, kendi dogrularini millete "pazarlamak" niyetiyle yalan yanlis bilgiler aktarmamalidir.
Dünyanin hicbir ülkesi anayasasinda farkli diller bulundurmazmis... Pardon da, bu bahsedilen Dünya hangi dünya? Yazarin kafasinda belirledigi bir tür "mikro-dünya" mi?
Dünya`da farkli resmi dillere sahip bircok ülke var – örnegin, Isvicre veya Belcika.
Zaten tüm bu "Türkce`miz elden gidiyor" panigi cok abesk. Söz konusu Kürtce`yi resmi dil yapmak degil, Kürtce kursuna ve yayina start vermek. Bazilarimizda, PKK illeti nedeniyle, Kürtce denildiginde farkli cagrisimlar uyanabilir, ama Kürtce`nin PKK dili degil, Türk milletine mensup bir toplumun "alt dili" oldugunu unutmamali – 1923`te ortaya atilan Türk milleti tanimlamasi burada bahis konusu; Türk milletinin "üst kimligi" Türklük olmali, ama "alt kültürlerini" de koruyabilmeliler. Türkiye`nin cokkültürlü bir toplum oldugunu, unutmamali.
Hem zaten gercek yabanci dillerin ne yayini ne de kurslari – Ingilizce, Fransa vs- yasak iken, Kürtce`nin veya baska bir dil ya da lehcenin mesrulasmasindan korkmak, sacma degil mi? Türkce`yi ve dünyadaki baska dilleri tehlike altina alan bir dil varsa, o da Ingilizce`dir. Kendi dünyanizdan cikip, gercek dünyaya bir göz atin artik.
Ayrica AB`ye katilan hic bir ülkenin bölünme tehlikesiyle karsi karsiya kaldigi görünmemis. Hatta tam tersi, AB`ye katilan ülkeler bölünme tehlikesiyle, terörle daha iyi bas edebilmis. Sadece Ispanya`yi göz önünde bulundurmak, ne demek istedigimi anlamak icin kafi olacak...
Egitim sorununa hic deginmeyecegim, konu ancak bu kadar carptirilir. Zaten klasik bir yöntemdir bu; var olan gercek bir sorunu propagandana sokacaksin ki, insanlar isin aslini unutup tüm kizginligini samar oglanina yöneltsin...
|