Einzelnen Beitrag anzeigen
  #2794  
Alt 12.05.2004, 19:38
Benutzerbild von coach01
coach01 coach01 ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 3
Standard Sünnet Düsmanligi

Bâzı inkârcılar tarafından sünneti aleyhinde, çeşitli iddiâlar ortaya atılıp, şöyle söylenmektedir: ?Peygamber de bir insandı, o da hata yapabilir. Kur?ânda var mı, sen ondan haber ver.?

Evet doğru. Peygamber de bir insandır, onlardan da zelle sâdır olabilir. Ancak hiçbir peygamber hata üzere devam ettirilmez. Ânında Cenâb-ı Hakk tarafından îkâz olunurlar.

Peygamber Efendimiz bir mesele ile karşılaştığı zaman, önce Cenâb-ı Hak?tan gelecek olan vahy-i zâhiri bekler. Bu, âyet-i kerîme, hâdis-i kudsî veya hâdis-i şerîf şeklinde olabilir. Vahy-i zâhir gelmeyecek olursa, kendi içtihadıyla amel eder. Eğer ictihadında bir zelle sadır olursa, ânında îkâz olunur. Dolayısıyla yapmış olduğu ictihatları, bizzat Cenâb-ı Hak tarafından tasdik olunmuş olur. (Mir?âti?l-Usul fi Şerhi Mirkati?l Vusul)

Asırlar önce aynı sual, İmrân bin Husayn?a da sorulmuştu. Onun cevâbı ise şöyleydi: ?Sen son derece ahmak birisin. Kur?ân-ı Kerîmde, beş vakit namazın nasıl kılınacağını, zekâtın nasıl verileceğini görebiliyor musun? Kitâbullah bunları farz kılmış, Rasûlullah ise tefsîr etmiştir.? (Es-Sünnet Kable?t-Tedvin 57)

Ayrıca, dînimizdeki bütün hükümleri Kur?ân-ı Kerîm?de bulma gayreti içine girip, Kur?ân kendisine indirilmiş olan zâtın tatbîkatına nazar etmekten kaçınmak, bir binayı tek direk üzere oturtmaya benzer. Halbuki Kur?ân-ı Kerîm ile hadîslere baktığımızda, her ikisini de aynı yerde buluyoruz. Her ikisi de vahiy. Aralarındaki fark; Cebrâil (a.s)?in tilâvetiyle olana Kur?ân-ı Kerîm, Cebrâil (a.s)?in işâretiyle olana hadîs-i kudsî, Cebrâil (a.s)?in vâsıtası olmadan, Allah?ın ilhâmıyla peygamber efendimize zâhir olana da hadîs-i şerîf diyoruz.

Böyle sualler ile, insanların kafasını karıştırıp, itikadına leke getirmek isteyenlerin çıkacağını Rasûlullah biliyor ve bir mûcize olarak bunu haber veriyordu:

?Benim sözlerimden bir söz rivâyet edilirken, koltuğuna yaslanıp şöyle söyleyen bir adamın çıkması yakındır: Önümüzde Allah (c.c)?ın kitabı var. Onda helâl olarak bulduğumuzu helâl, haram olarak bulduğumuzu da haram kabûl ederiz. (Yânî başka bir şeye lüzûm yok) Ey ümmetim size söylüyorum! dikkat edin ve gözünüzü açın, Rasûlullah?ın haram kıldığı Allah?ın haram kıldığı gibidir.? (İbn-i Mace 1/5)