ya sevgiden ya da korkudan kaynaklaniyor
Deniz,
cevresindekilerin cok sevdigi insanlardan biriydi. Keyfi her zaman yerindeydi. Her zaman söyleyecek olumlu bir sey bulurdu. Hatta bazen etrafindakileri cildirtirdi bile, "Bu adam bu halde bile nasil iyimser olabiliyor?" diye. Birisi nasil oldugunu sorsa
"Bomba gibiyim." diye yanit verirdi hep. "Bomba gibiyim..." Deniz dogal bir motivasyoncuydu. Yanindaki insanlardan biri o gün kötü bir gündeyse, Jerry yanina kosar, duruma nasil olumlu bakilacagini anlatirdi. Bu tarzi fena halde düsündürüyordu beni. Bir gün Deniz"e gittim.
"Anlayamiyorum" dedim. "Nasil oluyor da, her zaman, her kosulda bu kadar olumlu bir insan olabiliyorsun? Nasil basariyorsun bunu?
"Her sabah kalktigimda kendi kendime "Deniz bugün iki secimin var. Havan ya iyi olacak ya da kötü" derim. Her zaman havamin iyi olmasini secerim. Kötü bir sey oldugunda yine iki secimim var. Kurban olmak ya da ders almak. Ben basima gelen kötü seylerden ders almayi secerim. Birisi bana bir seyden sikayete geldiginde, yine iki secimim var. Sikayetini kabul etmek ya da ona hayatin olumlu yanlarini göstermek. Ben olumlu yanlarini göstermeyi secerim.
"Yok yahu" diye dalga gectim. "Bu kadar kolay yani?!"
"Evet...kolay..." dedi Deniz. "Hayat secimlerden ibarettir. Her durumda bir secim vardir. Sen her durumda nasil davranacagini secersin. Sen insanlarin senin tavrindan nasil etkileneceklerini secersin. Sen havanin, tavrinin iyi ya da kötü olmasini secersin. Yani sen hayatini nasil yasayacagini secersin."
Deniz"in sözleri beni oldukca etkiledi. Onu uzun yillar görmedim. Ama hayatimdaki talihsiz olaylara dövünmek yerine olumlu secimler yaptigimda hep onu hatirladim. Yillar sonra Jerry"nin basina cok talihsiz bir olay geldi. Soygun icin gelen hirsizlar Jerry"i delik desik etmisler. Ameliyati 18 saat sürmüs, haftalarca yogun bakimda kalmis. Taburcu edildiginde kursunlarin bazilari hala vücüdundaymis.
Ben onu olaydan alti ay sonra gördüm.
"Nasilsin? diye sordugumda "Bomba gibi" dedi.
"Bomba gibi"
"Olay sirasinda neler hissettin Deniz?" dedim.
"Yerde yatarken iki secimim var diye düsündüm. Ya yasamayi sececektim ya ölümü. Ben yasamayi sectim."
"Korkmadin mi? Suurunu kaybetmedin mi?"
"Ambulansla gelen saglik görevlileri harika insanlardi. Bana hep iyileseceksin merak etme." Dediler. Ama acil servisin koridorlarinda sedyemi hizla sürerken doktorlarin ve hemsirelerin yüzündeki ifadeyi görünce ilk defa korktum. Bu gözler bana "Bu adam ölmüs" diyordu. Birseyler yapmazsam, biraz sonra ölü bir adam olacaktim."
"Ne yaptin?" diye merakla sordum.
"Kocaman bir hemsire yanima yaklasti ve bagirarak herhangi bir seye ihtiyacim olup olmadigini sordu. "Evet" diye yanit verdim. "Var". Doktorlar ve hemsireler merakla sustular. Derin bir nefes alarak kendimi topladim ve bagirdim: "Ben yasamayi sectim. Beni bir canli gibi ameliyat edin. Otopsi yapar gibi degil."
Deniz, sadece doktorlarin büyük ustaliklari sayesinde degil, kendi olumlu tavrinin da büyük katkisi ile yasadi. Yasamasi bana yeni bir ders oldu. Hergün hayatimizi dolu dolu yasamayi secme sansimiz ve hakkimiz oldugunu ondan ögrendim ve hereyin kendi secimlerimize bagli oldugunu.
Sevgili okuyucular,
bu yaziyi okudunuz. Simdi iki seciminiz var:
1.) Unutup gitmek ya da
2.) Yaziyi dikkate alip kesip saklamak, arkadaslariniza göndermek.
Francie Baltazar Schartz"in yazisini okuduktan sonra düsündüm, iki secimim vardi:
1.) Cöpe atmak,
2.) Birileriyle paylasmak. Ben secimimi yaptim. Ya siz?
HER ZAMAN "BOMBA GIBIYIM" DEMENIZ DILEGI ILE.....
Deneyimleriniz ve duygulariniz, bir sey hakkinda gercek ve sezgisel bilgilerinizi temsil eder. Oysa sözcükler yalnizca bildiklerinizi sembolize etme cabasidir.
Ve sözcükler bildiklerinizi daha karmasik hale getirir.
Deneyimlerimizin mesajlarini dinlemedigimiz icin ayni
deneyimleri tekrar ve tekrar yasiyoruz. Anladiginiz sey size
dogru görünür, cünkü "dogru" uzlastiginiz bir seyin tanimlamasidir.
Duygularinizi dinleyin. En yüksek düsüncelerinizi dinleyin.
Deneyimlerinizi dinleyin. Bu dinledikleriniz, simdiye kadar
ögretilenlerden farklilik gösteriyorsa, sözleri unutunuz:
Sözler gercegin en az güvenilir mesajidir.
Tüm insan davranislari derin boyutta iki duygudan biri ile motive edilir: Sevgi ve Korku
Her insan düsüncesi, her insan davranisi ya sevgiden ya da korkudan kaynaklanir. Gercekte yalnizca iki duygu vardir.
Ruhun dili iki sözcükten ibarettir...
Tüm diger duygular ve düsünceler
bu iki temel duygularin degisik versiyonlaridir...
... ve en yüce sevginiz adina ant ictiginiz anda, en büyük korkulariniza da kapilari acmis olursunuz.
|