![]() |
Nurculuk İslam’a ve Kuran-ı Kerim’e Aykırıdır II
Sapkındır, delidir denilerek Toptaşı Tımarhanesi’ne atılan Atatürk’ün özenle adaylarını belirlediği İkinci Meclis’e alınmayan, Kuvayı Milliye düşmanı, Kürdistan talepçisi, sahte peygamber Kürt Sait’in Risale-i Nur adlı yazıları bir sayıklamadan ibarettir. Bunun tersini inanmak isteyenler binbir demogoji ve saptırmayla kendi bildikleri yolda yürümeye devam edebilirler. Kuran-ı Kerim’i bile saptırmaktan çekinmeyen kişilerin yazdığımız sözleri, bunca kanıtı saptıracakları da kuşkusuzdur. Bizim sözlerimiz bu yolun yolcularına değil kendi öz ve temiz İslam inançlarından dolayı bu gibi sapkınların ağlarına düşebilecek kesimler içindir.
“Türk ulusu daha dindar olmalıdır. Yani bütün yalınlığıyla dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime bizzat gerçeğe nasıl inanıyorsam ona da öyle inanıyorum. Bilince ters, ilerlemeye engel hiçbir şey içermiyor. Oysa Türkiye'ye bağımsızlığını veren bu Asya ulusunun içinde daha karışık, yapay, boş inançlardan ibaret bir din daha vardır. Ancak bu cahiller, bu acizler sırası gelince aydınlanacaklardır. Onlar aydınlığa yaklaşamazlarsa kendilerini yok ve mahkum etmişler demektir. Onları da kurtaracağız.”(Mustafa Kemal ATATÜRK) |
Nurculuk İslam’a ve Kuran-ı Kerim’e Aykırıdır I
Kaynak: Hanif Dostlar sitesi.. hanifler.com
-------------------------------------------------------------------------------- 1- İslam dininin ana kaynağı olan Kuran'da mezhep, tarikat yoktur. Kuran-ı Kerim bölücü değil bütünleştiricidir. Oysa bütün mezhepler ve tarikatlar bölücüdür, ayrı ayrı topluluklar oluşturmayı yeğler. 2- İslam’da bütün ibadetler, Kuran’da adı sanı geçmeyen kişiler için değil Allah adına sürdürülür. Oysa Nurculukta kurucusunun adı, Allah’ın adları yanında anılır. 3- İslam’ın biricik kitabı Kuran-ı Kerim’dir. Onun yenisi, eskisi olmaz, benzeri, örneği yazılamaz, başka bir kitap Kuran anlamında alınamaz, yorumlanamaz. Oysa Nurculukta Risale-i Nur, Kuran yerine de okunabilmektedir. Bu tutum İslam’a büsbütün aykırıdır; “Küfr-i kebir”dir, büyük suçtur. 4- Kuran'da bütün inananların kardeş oldukları, Allah’ın bütün evrenin yaratıcısı olduğu bildirilir, insanlar arasında üstünlük-aşağılık ayrımı gözetilmez. Oysa Nurculukta Said-i Kürdi; üstün yaratılışlı, Allah’la aracısız bağlantı kuran bir kimse diye nitelenir. 5- Kuran'a göre ibadet belli bir düzene göre, alçakgönüllüce sürdürülür. Nurculukta değişik kılıklara bürünmek, olduğundan başka türlü görünmek, elde değnek (asa) bulundurmak, vs… vardır. 6- İslam'da belli bir toplumsal sınıf ayrımı yoktur, bütün insanlar eşittir. Oysa Nurculukta “Nur talebesi” denen özel bir topluluk, ayrı bir sınıf vardır. Bunlar gerçek Müslümanken öbürleri dinsizdir, kafirdir. 7- İslam'da ibadet açıktır, gizli kapaklı değildir. Nurculuktaysa gizlidir, toplumun gözünden uzaktır. Nitekim ülkemizde Nurcuların oluşturdukları toplulukların tümü dışarıya gizlidir. Risale-i Nur’daki Sayıklamalar : Said-i Nursi, “Sikke-i Tasdik-i Gaybi” adlı risalesinde kendi yazılarını Kuran’la özdeş sayar, kendini Allah’la konusan peygamberle eş tutar. Nitekim şöyle bir yorum getirir : “ “Risale-i Nur”u Allah Kuran-ı Kerim’de imzalamıştır. Basta Hz. Muhammet olarak Hz. Ali, Abdulkadir Geylani, Muhittin Arabi ve öteki büyükler de Risale-i Nur'a imza koymuşlardır.” Said-i Kürdi Isparta'da yazdığı lemalardaysa şunları söylüyor : “Risale-i Nur girdiği her yeri kutsallaştırmış, bu arada Isparta'ya mübareklik kazandırmıştır. Risale-i Nur, Isparta'ya bütün illerin üzerinde bir dindarlık meziyeti kazandırmıştır.” Kendini böylece Allah yerine de koyan Said-i Nursi(Said-i Kürdi), “Sönmez Risalesi”nde su sözlerle “Risale-i Nur”u övmektedir : “Risale-i Nur Kuran’ın aynasıdır, bir mucize niteliğindedir… Risale-i Nur’a kimse karşı koyamaz; onunla boy ölçüşemez, hiçbir kitap ona denk tutulamaz.” Said-i Nursi’ye göre Risale-i Nur, kendisine Allah’ın isteği üzerine dolaysız olarak indirilmiştir. “Bediüzzaman Cevap Veriyor, 1960” adlı yazıda da “Risale-i Nur, Said-i Nursi’ye Allah tarafından verilmistir.” denmektedir. İslam dinine göreyse Allah dört peygambere kutsal kitap indirmiştir. Tersini iddia eden sahte peygamber Kürt Sait’in ardından gitmek sapkınlıktır. Nursi'nin “Mesnevi-yi Nuriye” adlı yazısındaysa şu ifadeler vardır : “Risale-i Nur, Kuran’ın bir mucizesi olduğundan her şeyde bir marifet penceresi açmıştır. Bu kitap, Kuran'a ait bir sırrı çözerek bir yıllık bir işi bir saatte bitirecek duruma gelmiştir... Risale-i Nur, Musa peygamberin asası gibi nereye değdiyse oradan su çıkarmıştır.” İslam dinine göre başta insan olmak üzere, bütün yaratılmışlar kendi dillerince Allah’ın adını anarlar. Bizim Said-i Nursi ise bakınız bu konuda ne der: “Risale-i Nur'u sadece kuşlar değil, gökte ve yerde bulunan bütün varlıklar alkışlar.” Said-i Nursi yazılarının çoğunda kendini kimi yerde üstü kapalı, kimi yerde çok açık olarak Allah’la aracısız konuştuğunu vurgular. Onun “Hizmet Rehberi” dediği yazısında şu ifadeler vardır : “...Ama onda (Risale-i Nur'da) yazılanlar Kuran’ın malıdır. Hepsi Allah’tandır... Peygamberimiz Kuran-ı Kerim'in sadece bir tercümanıydı. Üstat da (Said-i Kürdi) Risale-i Nur'un sadece bir tercümanı gibidir.” “İman Hakikatleri” başlıklı yazısında söyledikleriyse ürperticidir : “Risale-i Nur, peygamberimizin risaletini yani peygamberliğinin bir mirasını üstada verir.” Risale-i Nur'un “Hizmet Risalesi” bölümünde geçen şu sözler de ilginçtir : “Risale-i Nur'a itiraz edilemez. Yapılacak her itiraz en ulu kişilerden , Kutbu'l Azam'dan da gelse aldırış edilmemeli.” İslam terminolojisinde Kutbu’l Azam peygamber demektir. Said-i Nursinin eserlerinden birkaç örnek daha : “Kuran-ı Kerim ve Risale-i Nur, rahman ve rahim olan Allah’ın bir indirişidir. Kuran-ı Kerim ve Risale-i Nur'un indirilişi aziz ve hakim olan Allah’tandır.” “İşte o nur hem Kuran-ı Kerim’dir hem de Risale-i Nurdur.” “ “Risale-i Nur'un 129 parçası Kuran'dan uzanan elektrik telinin ucuna takılan 129 elektrik lambası gibidir.” Kuran-ı Kerim’deki Secde suresinin 2. ve 3. ayetleri, Said-i Nursi'ye göre Risale-i Nur'u anlatmaktadır. Nurculara göre Risale-i Nur öyle bir kitaptır ki Fussilet suresi 33. ayette de anlatılan Nur tarikatı üyeleridir. Said-i Nursi'ye göre de “Hiç bir sözün kendisininkinden daha güzel olamayacağı “söz” , Risale-i Nur külliyatından olan “Sözler” adli risaledir. Fussilet suresi 33. ayette de işte bu kitap anlatılmak istenmiş ve övülmüştür. İslam dininin ve de Kuran-ı Kerim’in nasıl çarptırmalara uğratılarak Nurculuk denilen sayıklamanın desteklenmek istediği, Allah buyruğuymuş gibi gösterilmeye çalışıldığı açıkça ortadadır. Said-i Nursi “Nur Meyveleri” adlı yazısında da şöyle der : “Risale-i Nur okumak veya yazmak alim olmak için yeterlidir, başka bilgiye gerek yoktur.” Said-i Nursi’ye göre “Risale-i Nur, kendisine hizmet edenleri en başta Nur talebelerini mutlak cennete götürecektir.” Ortaçağ Avrupası’nda kiliseler de varsıl (zengin) kişilere büyük paralar karşılığında cennetten arsa satıyorlardı. Nurcular Kendilerine Niçin Cemaat Derler? Nurculukta “tarikat” sözcüğü kullanılmaz. Nurcular kendi sapkın topluluklarına “cemaat” derler. Kendilerine “cemaat” demelerinin nedeniyse “Cemaat-i Müslimin” örneğinde olduğu üzere Said-i Nursi’nin kurduğu, Risale-i Nur’un da sözde kutsal kitap olduğu, sözde “yeni İslam dininin” üyelerini de “Nur Cemaati” oluşturmaktadır. Yanıtı Belli Sorular : 1- (Said-i Kürdi) Bediüzzaman(!) Said-i Nursi Risale-i Nur’da gecen sözlerinin Allah’tan geldiğini, esin kaynağının Allah olduğunu savunmaktadır. Bu iddia, onun aracısız olarak Allah’la bağlantı kurduğu anl!!!!! gelmez mi? Allah’la aracısız bağlantı kuran kişilere ne denir? İslam’a göre son peygamber Hz. Muhammet olduğuna göre Kürt Sait kimdir? 2- Said Nursiye göre “Risale-i Nur'a itiraz edilemez. Yapılacak her itiraz en ulu kişilerden , Kutbu'l Azam'dan da gelse aldırış edilmemeli.” diye tanımlanan Risale-i Nur’u Kuran-ı Kerim’den üstün gören Nurcular kimdir? 3- Said Nursinin Nur Cemaati ve ilhamını ondan alan Fettulah Gülen’in tarikatı bu para kaynağını nereden bulmaktadır? Açılan bütün okulların, binaların, yurtların, çalıştırılan insanların masrafları kişisel bağışlarla karşılanmaktadır iddiasına inanıp bu sapkınların peşinden gidenlere ne denir? … KURAN'DA LAİKLİĞE İLİŞKİN AYETLER "Size Rabbinizden basiretler (gerçekleri anlama, kavrama yetenekleri) verildi. Artık kim hakkı (iyiyi kötüyü, eğriyi-doğruyu) görürse kendine, kim de körlük ederse kendi zararınadır. Ben, sizin üzerinizde muhafız (koruyan, kollayan) değilim." (En'am / 104) "Ey iman edenler! Peygamberinize raina (çobanımız) demeyin." (Bakara / 104) "Kim doğru yola gelirse kendisi için gelmiş, kim doğru yoldan saparsa, kendi aleyhine sapmış olur. Kimse, kimsenin günahını çekmez." (İsra / 25) "Kimse başkasının yükünü taşımaz." (En'am / 164) "Hiç kimse başka birisinin günahını yüklenmez." (Necm / 38 ) "Bize düşen sadece doğru yolu göstermektir." (Leyl / 12) "Yolun doğrusunu göstermek Allah'a aittir. Yolun eğrisi de vardır. Allah dileseydi hepinizi doğru yola iletirdi." (Nahl / 9) "Dinde ikrah (zorlama) yoktur." (Bakara / 256) "Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi kesinlikle inanırlardı... Durum böyleyken inanmaları için insanları sen mi zorlayacaksın." (Yunus / 199) "Öğüt ver, çünkü sen ancak bir öğütçüsün. İnsanlar üzerine musallat (rahatsız eden, ısrar eden) değilsin." (Gaşiye / 188) "Allah dileseydi hepinizi tek bir ümmet yapardı. Verdikleriyle sizi denemek için tek bir ümmet yapmadı." (Maide / 48 ) "Sizin dininiz sizin olsun, benim dinim bana yeter." (Kâfirun / 109) "Rabbin dileseydi, insanları tek bir ümmet haline getirirdi." (Hud / 118, 119) "Her ümmetin bir yönü ve yöntemi vardır ki ona doğru yönelir. Öyleyse hayırlı işlerde birbirinizle yarışın." (Bakara / 148) "Müminler, Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sabiilerden kim Allah'a ve ahiret gününe inanır ve iyi hareketlerde bulunursa onların Rableri katında elbette mükafatları olacaktır. Onlara bir korku da yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır." (Bakara/62) "Üzerlerine gerekli kılmadığımız halde, Allah'ın rızasına erişmek için, ruhbaniyeti din adına icat edip ortaya çıkardılar." (Hadid / 27) "İyi bilin ki öz din yalnız ve yalnız Allah'ındır." (Zümer / 3) "Yoksa Allah'tan başka şefaatçılar mı edindiler? De ki; şefaat tümden Allah'ındır." (Zümer / 43, 44) "Kitlelerin malını, emeğini 'Sizi Allah'a götüreceğiz.' diyerek çeşitli oyunlarla yiyenler..." (Tövbe / 34) |
Zitat:
Cenab-i Allah'ut Teala C.C.'nu biz insanlara Kur'an'i Kerim'i indirmistir. Bu kitapta dinimizin bütün gerekleri, yasaklari bilakis hersey ap acik ortadadir. Kur'an gelis itibariyle tüm zamanlara ve mekanlara hitap eden Cenab-i Allah-u Teala'nin insanlara ilk ve son sözüdür ve her insanin anlayacagi sekilde yazilmistir ilahi kalem tarafindan. Kur'an-i Kerim'i'nin yani sira dine baska kaynaklar eklemek fevkalade yanlistir. Sana bu konuda dilersen sayin Prof. Dr. Yasar Nuri Öztürk'ün, ilahiyatci yazar sayin Edip Yüksel, ve diger ilahiyatci yazarlar olan sayin Ihsan Eliacik ve sayin Yrd. Doç. Dr. Emre Dorman'nin bazi görüslerini de buraya ekleyebilirim. Sordugu sorularda aslinda Isam aleminin kalkinmama sebebi de yatiyor. Cünkü Allah'u Teala C.C.'nun korudugu Kur'an-i Kerim'e dokunamayan seytan, diger kaynaklari kullanarak o kadar cok gereksiz ayrintilarla ve celiskili söylemlerle dinimizi $i$irmi$ ki, insanlar dinin asil amaclariyla ugrasmamiyorlar ve derinine inemiyorlar... |
NUR CEMAATİ LİDERİ SAİD-İ KÜRDİ'NİN BLİNMEYEN YÖNLERİ
Said-i Nursi 1907 yılında İstanbul'a gelerek Abdülhamit Han'a hitaben bir dilekçe yazar ve saraya verir. Dilekçede kullandığı ad "molla Said-i Meşhur"dur. Dilekçenin içeriğinde kürdistan(!) da eğitimin türkçe yapıldığını, kendisinin buna karşı olduğunu ve kürdistanda(!) kürtçe eğitim yapılması için üç okul açılmasını talep etmektedir. Bu dilekçeden sonra Said-i Nursi (namı diger Said-i Kürdi) Abdulhamit han tarafından mişahade için toptaşı Akıl hastanesine gönderilmiş ve bir süre orada tutulmuştur. Yani Abdulhamit Han tarafından tımarhaneye gönderilmiştir. Ve bu olayı daha sonra yazılarında kendisi şöyle açıklamıştır: "Nasılki zaman-ı istibdatta tımarhaneye düştüm, divanelerin hükmüne konuldum, eğer müdahaneye, kelbi tabassusa, şahsi menfaat için umumi menfaatı feda alan aklın icabı ise, ben divaneligi kabul ettim.Şahit olunuzki böyle akıldan istifa ediyorum. Ey Kürtler tımarhaneyi bunun için kabul ettim. Kürtlüğü lekedar etmemek için irade-i padişahiyi, maaşını, ihsan-i şahaneyi kabul etmedim." Yani Said kürtçülük için artık her şeyi göze aldığını ve kürtlüğü ayakta tutmak için tımarhaneyi bile kabul ettiğini söylemektedir. Yine Said- Nursi 31 mart vakasında başrol oynar ve Volkan gazetesinde kışkırtıcı yazılar yazar. Mütareke ve Türk Kurtuluş Savaşı yıllarında İstanbul'da kürt ileri gelenlerinin(!) serv in uygulanması için oluşturdugu " Kürt teali cemiyeti" vardır, bu cemiyetin üç nolu kurucu üyesi olarak karşımıza çıkar Said-i Nursi(namı diger Said-i Kürdi ve bir diger namı Bediuzaman) ve bu cemiyetin kurucu üyelerinin( ki 61 kişidirler) 1920 koçgiri, 1925 Şeyh Said( Bu Said başka Said'dir karışmasın),1938 Tunceli kürt kalkışmalarında önderlikleri vardır. Ayaklanmaların tarihlerine dikkat edilecek olursa kurtuluş savaşı, Hatay ve Musul -Kerkük meselesi gibi Türk Milletinin en kiritik dönemlerinde yurt içinde kalkışma yaparak arkadan vurmuşlardır. Yine Said-i Kürdinin Şark ve Kürdistan(!), Kürt Teavün ve terakki gazetesi gibi gazetelerde kürtlerle ilgili bir hayli yazıları yayınlanmıştır. Ama daha sonra arkasından gidenler tarafından onu Türk milletine kabul ettirmek için yazdıkları bile değiştirilir. Türk harfleriyle basılan kitaplarında "kürdistan" gibi kelimelere rastlanmaz. Örnegin Said-i Kürdinin "İki Mekteb-i Musibetin Şehadetnamesi yahut Divan-i Harb-i Örf-i ve Said-i Kürd-i" adlı kitabının "Hatime" bölümü türkçe harflerle basımı sırasında yandaşlarınca değiştirilmiştir. " Hatime'nin" esas metni şöyledir: " Ey Asuriler ve Keyanilerin cihangirlik zamanında piştar kahraman askerleri olan arslan kürtler, beş yüz senedir yattıgınız yeter . Artık uyanınız sabahtır.............................. Hemde milliyet denilen mazi derelerinde ve hal sahralarından ve istikbal daglarında haymenişin olan Rüstem-i Zal Selahaddin-i Eyyubi gibi kürt dahi kahramanlarıyla bir çadırda oturan aile gibi.............................." Ama Türk harfleriyle basılan basımda Türk milletinin duygularını okşayacak bir şekilde" Ey eski çağların cihangir Asya ordularının kahraman askerlerinin ahfadı olan vatandaşlarım ve kardeşlerim............................ Selahaddin Eyyübi ve Celaleddin-i Harzemşah ve Sultan Selim ve Barboros Hayreddin ve Rüstem-i Zal gibi ecdatlarımız..............." haline getirilmiştir. 1926 yılından sonra Said-i Kürdi adını kullanmayıp said-i Nursi adını kullanır. Bu ad değişikliği ile ilgili Türkçü Nihal Adsız şu tespiti yapar:" Kürtlerin mevhum meziyetlerinden bahsediyor. Kısacası, onlara devlet kurdurmaya çalışıyor. Tabi devletin buna müsaade etmeyeceğini anladıktan sonra 180 derece çarkla said-i Kürdi olan adını Said-i Nursi yaparak ve nur risaleleri diye cehlin ve taassubun örnegi olan karalamalar düzerek bir din mürşidi gibi ortaya çıkmayı başarıyor." (Adsız, makaleler 111- makale adı" nurculuk denen sayıklama) Said-i Kürdi Ziya Gökalp ile Diyarbakır’da karşılaştığında şöyle der:" Bir kelle Soğanı, Bir Kızıl Elmaya değişmem" E.Hakan Göktan Araştırmacı-yazar |
Mülltoni bunlar simdi iftira mi?
Zitat:
|
Mülltoni bunlar simdi iftira mi?
Zitat:
|
Tam Nurcularin girmedigi bi tek bura kalmisti diyecektim, ki vazgectim.
Bediüzzamanin hayati filmlendirilmistir. Ilgililere duyrulur. |
Zitat:
|
senin bu yaptiginin ayip degil mi?
dönüp dolasip dini konularla insanlarin inancini yönlendirmeye calisiyorsun. birak bu terbiyesizligi. kimsenin inancina saygisizlik etmeye hakkin yok. dünyevi konularda beceriksizliginizi saklamak icin manevi degerlere saldirmak serefsizliktir. ps. arkadaslar bu konuda sizi aydinlatmam cok uzun sürecegi icin burada yanlis anlasilmalarin olmasini istemedigim icin bir aciklama yapmiyorum. böyle serefsizlerin iftiralarini ciddiye almayin ve ilginizi ceken dini konular varsa en yakin camiye gidip hocalardan ögrenin. |
Zitat:
Evet arkadas bu yaziyi bir kagida basin ve bu sorulari camilerdeki din görevlilerine de yöneltin. Bir de gercekleri dogru ögrenin. Velileri deli, Allah'in delilerini de veli olarak gömeyin, göstermeyin! |
Zitat:
bak irkcilik konusunda tükürdüklerini yalayip eski deyimlerini kullanamiyorsun. baska insanlarin dini inanclarina küfretmenide biraktiracagim. lastosch burada okuyanlar senin devamli caktigini biliyor. hatta senin arkadaslar bana mail atip o kadar ezme cocugu diyordu. billy bile benden rica etti: "zerdrück den lastosch nicht wie ne zitrone." sen ne kadar balik hafizalisin, bunlari ne cabuk unuttun? ps. arkadaslar lastosch risale-i nur'u okudugunu iddia ediyor ama size yine yalan söylüyor. bu palyacoyu bu konudada rezil etmemi istiyorsaniz bana mail atin. yeterince istek olursa bu konuyuda o serefsizin eline yüzüne bulastirayim. |
Zitat:
Bak pörtlek kurbaga gözlü, ben her zaman yurtsever bir Türk kalacagim, ancak diger milletleri de bastan düsman bellemem. Su var, Türkiye'nin ve Türk Milleti'nin cikarlarini elbette ki ilk sirada tutarim, bunun adi sence irkciliksa, o zaman ben irkcinin önde gideniyim... Simdi konuyu fazla sulandirma da su sorulan sorulara cevap ver.. Görelim bakalim kim kime neyi neresine bulastiriyor.. Bekliyorum... |
Zitat:
kiz buraya gelip ne büyük hayal kirikligina ugradigini anlattiginda onun icin cok üzülmüstüm "fettbällchen". bilmeyenler icin lastoscha eskiden burada 'fettbällchen' derlerdi. irkciligina gelince ben sunu kastediyorum: Zitat:
bu tür deyimlerine son verdirmek bana mutluluk yasatiyor. lastosch omurgali olmak bu degil ;) |
Zitat:
daha gecen gün forumda bir bayana pes pese taciz ettigini unuttun mu? sonra o bayan sana "korb" hediye ettiginde. hakarete varacak yorumlar yazip sonra omurgasizlik yapip yine sildigini unutmadik. ama ben seni bu konuda ezdigim icin birine söz verdim ve daha fazla üzerine gitmemei rica etti. sen yat kalk ona dua et, seni cigere ulasamayan kedi. irkciliga gelince yalandigin tükürükleri görmemezlikten geliyorsun. böyle yaptikca seni kimse ciddiye almaz ve daha nice "korb"lar toplarsin. |
Zitat:
Fazla ilgimi cekmeyen konularin filmlerini izlemeyi tercih ederim. Yine de sen bilirsin tabii. Git o zaman kitabini oku arastir, sonra ac konu :D O zaman niye actin konuyu ya la? :D |
Zitat:
Nichts anderes als die Masche von Rattenfängern was vermeintlich als Weltwunder gehandet wird.. P.S. Sana da okumayi tavsiye ederim, hemde böyle seyleri onlarin yandaslarindan degil, onlarla fazla ha$ir ne$ir olmayan kalemlerden okuyacaksin... Said-i Kürdü meselesini demiyorum. Bu her konuda bir ilke olmasi lazim... |
Zitat:
---> http://www.vaybee.de/forum/showthread.php?t=9829 |
the last time,
Madem Yasar Nuri Öztürk diyorsun; al iste Yasar Nuri Öztürk'ten Bediüzzaman Said Nursi Yorumu http://www.youtube.com/watch?v=JB8Ljj9zpu8 |
Zitat:
kimse mukayese etmedi burada. Kuran'in tefsiri diyoruz. yine bu isin icinden cikmak icin kivirip ben sadece mukayese edenlere demistim diyeceksin. lastosch birak bu dansözlükleri. ayrica bu sirk kosmayi amerikan enstitüleri yapiyor. kafirlerin bunu yapmasina karsi birsey diyemeyiz. |
Zitat:
lastos birak bu cocukca kivirmalari. su yusuf konusuna aciklik getir. ---> http://www.vaybee.de/forum/showthread.php?t=9829 |
Zitat:
|
Zitat:
Diyanet'i temel ve esas alirsak Risale-i Nur tefsir degildir. cünkü diyanet 130 eserin hepsini okuyup karsi ciktigi konular olmustu. ama Diyanet 99.99% katilmistir. Ben Risale-i Nur'u tamamen okumadigim icin bu konuda derine inmeyecegim. Sende Risale-i Nur' okumadigin icin bilmedigin konulara girme. Diyanet'i eses saydigin icin onlara dayanarak konus. Ama bugün Diyanet'e dayanarak A deyip. Yarin Yasar Nuri'ye dayanarak B dersen buna dansözlük derim. sadece ben demem herkes dansöz der. demek istedigim su: sen almanyada yasayan kardeslere hakaret ederek siz uyum saglayammiyorsunuz. yeterince almanlasmamissiniz diyorsunun. ama aradan iki gün sonra gayet iyi uyum saglamis mesut özil'e küfür edebiliyorsun. devamli bir daldan öteki dala atlayana burada ciddiye almazlar. bunu göz önünde tutarak düzgün ol. ps. Diyanet'e göre senin burada yaptigin anti-Islam propagandasi yanlistir. |
Zitat:
Zitat:
bak böyle yalatirlar tükürdügünü. bir daha yalan söylemeden önce iyi düsün. simdi gelelim barbaros cenk ve kemal'e bunlarida taniyamadin ama bunuda yalatacagim sana. |
Zitat:
Diyanet'i eses alarak konusuyordun simdi niye döneklik yapiyorsun? Diyanet sirk degildir diyor. Sen hala neyin pesindesin? |
Zitat:
ben ankara'ya geldigimde keske gelseydin cayimi icseydin. melih abiden cekinip istememistin. bir sorum daha olacak. niye önce tanimiyorum deyip yalan söyledin? bak yalancinin mumu yatsiya kadar yaniyormus. |
Zitat:
niye yalan söyledin? keske cagirdigimda gelseydin. olur lastosch bir daha ugradigimda cayimi icersin. ama gelmeyen senin gibi olsun. |
Zitat:
bak ben onun baldizlarini taniyorum, arkadaslarim. bir kere dogruyu söylesen ne olacak lastosch. barbaros cenk ve kemal'i tanimiyordun... onlarinda gercek adi baska mi? |
Zitat:
adam gibi yalan söyledigini itiraf ettin simdi de adam ol niye yalan söyledigini aciklarsan takdir edecegim. barbaros cenk ve kemal demi öldü? onlarin ismide mi degisti??? ben yalani sevmem lastosch, bak biraz yola gelmeye basladin yine eski yollarina basvurma. |
Zitat:
ben simdi senin dis görünüsünü ve tartisacak degilim, sen kenidni yakisikli olarak algiliyorsan ne mutlu sana. bedeninle uyumlu olmani zaten tavsiye ederim sana. benim sana söyleyebilecegim tek sey: seni o tembellerin kahvesinde kimse iyi sekilde anmiyor. topu ileri geri konusuyor. bak ben birkac hafta sonra yine almanyadayim, sende gel ve sizi yüzlestireyim. ne dersin? caylar benden ;) |
Zitat:
derendorf'un en güzel kiziyla ben ciktim. bundan dolayi cok kiskanilirdim. |
Hahahaha. Vielleicht kenne ich sie:-) Aber in meinem Umfeld gibt sich niemand mit Typen aus dem Internet ab, soweit ich weiss :-))
|
Zitat:
wer erzählt schon gerne von internet bekanntschaften? ich frag mich manchmal wieso das so ist. liegt es daran dass viele bei internet bekanntschaften an etwas anderes denken? @lastosch niye sildin o yazdiklarini? find ich schade. |
Zitat:
|
Hekimoglu Ismail'i oku düsüncelerin degisecektir :)
|
Zitat:
|
Galiba hala Internetten tanismaya "kaka" gözüyle bakiyorlar. :) Oysa söyle bir düsününce bütün gün Internetin icindeyiz. :D Kaka olsa neden internetteyiz? :-) Bence son derece dogal. Gerci artik herkes icinde dogal olmaya basladi. Son zamanlarda internetten tanisip evlenmeler de cogaldi. Hatta taaaa Türkiyeden internetten tanisip, onla evlenip Türkiyeye temelli yerlesenler bile var. Bana göre oldukca cesaret gerektiren birsey, birisi icin tasi taragi toplayip ülke degistirmek. Mesela birbirine uzak sehirlerden olupta tanisan ciftlere nerde tanistiniz diye sorulunca onlar "internetten" demeseler bile Aileler internetten oldugunu tahmin ediyorlar. "Internetten tanismistir nerden tanisacak taaa Hamburgtaki oglanla/kizla" :D Büyükler bile artik normal karsiliyor. Zaten onlara göre hauptsache heiraten.:D
Evet laf lafi aciyor, konu yine degisti. Konusacak güncel o kadar konu varken ne diye Nurculuk Murculuk konulari aciyorsunuz karrrdesssiiiim. |
Zitat:
bence bu insanin iyi/kötü niyetiyle alakali, kendisi nasilsa karsinida öyle görüyor. |
Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 22:38 Uhr. |