![]() |
Putin neden Türkiye'de?
Putin’in son ziyareti rutinin ötesinde bir önem taşıyor. Petrol fiyatlarının şok yükselişi, Rusya’ya uygulanan ambargo, İran’la Batı arasındaki müzakereler Moskova-Ankara arasındaki yeni dönemin şifrelerinden bir kaçı.
Türkiye’nin Rusya, İran gibi bölgesel güçlerle ticari ilişkileri son dönemde hep artış gösteriyordu. Ancak Putin’in son ziyareti Rusya-Türkiye arasındaki ilişkilerin boyutu açısından önceki döneme göre daha farklı. Arada ihtilaflı konular olduğu bir gerçek, Suriye ve Kırım gibi. Türkiye Suriye meselesinde sadece Rusya ile değil İran’la da karşı karşıya. Fakat çok yönlü bir dış politika uygulayan Ankara, elma ile armutların ayrı sepete koyarak ticari ilişkilerle, siyasi hassasiyeti farklı konumlandırmasını biliyor. Bölge 1 yıl öncesine göre çok farklı. Ukrayna krizi geçen yıl bu vakitlerde darbeye doğru şekil alıyordu. Kiev’deki yönetim değişikliği Rusya’nın Kırım ilhakı, Ukrayna’da bir iç savaş ve ABD ile AB’nin Moskova’ya yönelik ambargosunu getirdi. Bu süreçte petrol fiyatlarının düşüşü Rusya’yı ekonomik kriz öncesi son durak kabul edilen resesyon sürecine soktu. OPEC’in petrol üretimini arttırmasıyla fiyatlar düştü. Bu işin arkasında Amerika ile Körfez ülkeleri var. Amaç ambargodan sonra Rusya’yı petrolle vurmaktı. Çünkü ucuzlayan petrol, Rus gazına ilgiyi azalttı. Petrol artı ambargonun Moskova’ya ilk etapta çıkardığı acı fatura yaklaşık 40 milyar dolar oldu. Rusya bir de Kırım ve Suriye krizlerinde geri adım atsaydı onlar için durum daha vahim olacaktı. Çünkü Kırım, Rusların Karadeniz’den; Suriye ise Akdeniz’den çıkış noktaları. Suriye’nin kaybı Rusya’nın Akdeniz’de limanının olmaması anlamına geliyor. Aynı şekilde Kırım’ın kaybı da Rusları Karadeniz’den bile çıkamaz hale getiriyor. İşin bir de İran boyutu var. İran’la Batı bir yıldır müzakere masasında. Hedef nükleer pazarlıkta İran’ı bir noktaya getirip, Tahran’a yönelik ambargoları kaldırmak. Müzakereler Haziran’a kadar uzatıldı. 24 Kasım son tarihti ancak sonuç çıkmadı. Çünkü İran’ın bir yıl önce masaya otururken kenarda hazır tuttuğu B planı artık yok. Neydi İran’ın B Planı. Rusya ile işbirliği. Ruslar, bu süreçte kara listeye alınınca, İran’ın da Batı ile müzakere ederken kullandığı Rus kozu ortadan kalkmış oldu. Türkiye ise bu noktada değerine değer kattı. Kasım ayı Irak’la buzlar erirken, hem Bağdat hem de Erbil yönetimleriyle enerji konusundaki pürüzler giderildi, ticaret hacmi genişletildi. Aralık ayı ise Ruslarla start aldı. Putin zaten gelmeden önce verdiği mesajlarda Rusya’nın son düştüğü durumu açık açık anlatıyordu. O nedenle Putin’in bu ziyareti öncekilere göre çok farklı önem taşıyor. Doğu ve Batı’dan köşeye sıkıştırılan Rusya’nın içinde bulunduğu krizden çıkış noktası Türkiye. Haber 7 Taha Dağlı |
Batinin putine baskisi türkiyenin yararina. bakalim sonu nereye varacak ama bu gidisati durduracaklarini saniyorum. cünki simdiden batinin zarari cok ve bati yerine türkiye ile isbirligi yaparsa putin, batinin ekonomisi dahada kötüye gidecek gibi.
|
Türkei vertritt wie auch Russland eigene Interessen zum beiderseitigen Vorteil, ohne sich von Dritten renreden zulassen.
|
Wenn wir in Zukunft weniger Geld für Energie (z.B. Öl, Gas) ausgeben, so können wir das Geld, was wir dadurch gespart haben für andere Bereiche investieren, so gesehen (falls so weiterhin besteht) ist die Zusammenarbeit für die türkische Wirtschaft von Vorteil.
|
Materyalistler icin cikarlar din halini almistir.
Bütün kirli hesaplar müslümanlar üzeruinden yapiliyor Ortadoguda müslümani müslümana kirdiranlar, simdilerdede cecenleri kullanma pesinde Müslümanlar akillarini baslarina alip birlik omalidirlar, hemde derhal . Islam`in emr ettigi ümmet birligi sart. Bütün yeryüzü müslümanlarinin siyasi bir lidere ekmek su gibi ihtiyaclari var.rabbimizde bizlerden bunu istiyor. |
müslümanlari kötü göstermeden, birbirlerine düsürmeden nasil etkisiz hale getirilir? bu savaslar hep materialistlerin cikarina tabiki.Müslümanlar bu oyuna geldikce bu savaslar bitmez maalesef
Zitat:
|
Haklisin
Biz Müslümanlar maalesef materyalistlerin oyunlarina geldik, yaklasik bir asirdir özgürce aklimizi kullanamiyoruz.
buyüzdende asagidaki ayetlerin sumulune giriyoruz. Care; aklimizi calistirip Allah`in buyruklarina kayitsiz sartsiz uymakla mümkündür. Bu mükemmel dinin mensuplari bu halde olmamaliydi:-( insanlah bunca sancilarin ardindan güzel günler dogacaktir.Malumunuz Tarih tekerrürden ibaret ------------ Şüphesiz, yeryüzündeki hareket eden canlıların Allah katında en kötüsü aklını işletmeyen sağırlar ve dilsizlerdir. 8 Enfal Suresi 22 Allah pisliği akıllarını kullanmayanların üzerine yağdırır. 10 Yunus Suresi 100 ------------ Zitat:
|
nedeni acik ortada aslinda..
|
Türkei ist wichtig, war wichtig und wird immer wichtig bleiben.
|
Aferim
Zitat:
|
http://www.diken.com.tr/
‘Aşağılanmış devlet adamlarının tehlikeli arkadaşlığı’
Japonya’da üç gün önce yapılan erken genel seçimleri Başbakan Şinzo Abe’nin Liberal Demokratik Partisi ile koalisyon ortağı Yeni Komeito Partisi’nin kazanması üzerine Tokyo’da yaşayan gazeteci Sonja Blaschke, Alman Die Welt gazetesi için bir analiz kaleme aldı. Analizde, Abe’den ve izlediği çizgiden yola çıkılarak, Abe, Rusya Devlet Başkanı Putin ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasında benzerlikler ele alınıyor. Benzerliklerin bu üç liderin sadece kişilikleriyle sınırlı kalmadığı, izledikleri siyasi çizgiye de yansıdığı belirtiliyor. Ekonomik başarısızlığı milliyetçilikle örtmek Abe’nin kasım ayında erken seçim kararı alındığını açıklamasının, görev süresini altı yıl daha uzatmak ve seçimleri, izlediği ekonomik politika için bir nevi referandum olarak kullanmayı amaçladığını söyleyen gazeteci Sonja Blaschke, Japon gazeteci Takao Toşikava’nın görüşlerine de yer veriyor. Toşikava’ya göre, Abe, izlediği milliyetçi ajandayı devam ettirmek, milliyetçiliği de ekonomik başarısızlığını örtmek için kulanıyor. Bu noktada Abe, Erdoğan ve Putin’e benzetiliyor. Abe’nin Rusya’yı şimdiye kadar en az altı yedi kez ziyaret ettiği, Ukrayna nedeniyle başlatılan yaptırımlara Japonya’nın dahil olması nedeniyle Putin’in sonbahar gezisini iptal ettiği, ancak Abe’nin yaptırımlar yokmuş gibi Putin ile yeniden yakınlaştığına dikkat çekiliyor. Abe’nin bu yakınlaşmayla Rusya-Çin ittifakını kırmayı hedeflediği de ileri sürülüyor. Ayrıca Rusya’dan ham madde ithal etme ve 2 .Dünya Savaşı sonrasından bu yana Rusya’nın denetlediği, Japonya’nın hak iddia ettiği bölge konusunda da yakınlaşmayı hedeflediği belirtiliyor. “Abe sadece Putin ile yakınlaşma içinde değil. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de ilişkişisini geliştirmeye önem veriyor” deniliyor. Abe’nin Erdoğan’ı ülkesinde konuk ettiği ve onun da Türkiye’yi ziyaret ettiği hatırlatılıyor. Ayrıca Abe’nin de Erdoğan’ın da nükleer enerjiyi desteklediği ve askeri donanım endüstrisini geliştirerek ekonomiyi canlandırma yönünde hareket ettikleri kaydediliyor. Abe’nin inisiyatifiyle Mitshubishi Heavy Industries şirketinin Fransız Areva ile birlikte Türkiye’de 22 milyar dolara bir nükleer santral ihalesi aldığına dikkat çekiliyor. Askeri teçhizat ve donanma alanında da iki ülkenin işbirliğine gitmek istediğine vurgu yapılıyor. Hiper-nasyonalizm Welt gazetesindeki makalede, Times Of India gazetesinin köşe yazarlarından Dileep Padgaonkar’ın Abe, Putin ve Erdoğan gibi, güç peşinde olan politikacıların yeni bir küresel trendi yansıttığı görüşünü savunduğuna da yer veriliyor. Bu küresel trendin, otokratik değerlerin birleştiği, dini ve etnik temele dayanan homojenlik ilkesi, ‘eşi ve benzeri olmayan bir kültür’ savı temelinde yükselen hiper nasyonalizmle geçmişteki gerçek veya hayali aşağılanmalar için intikam alma isteği prensibine dayandığı bildiriliyor. Bu trendin zirvesinde ise ekonomi ile de bağı iyi, karizmatik ve tek başına karar almaktan hoşlanan, Batılı değerleri savunanları ‘dış mihrak’ bellemekte beis görmeyen bir lider figürü bulunduğunu savunuyor gazeteci Padgaonkar. Bu trende örnekler de veriliyor. Putin’in, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra yeniden gövde gösterisi yapmak amacıyla Kırım’ı işgal ettiği, tarihsel Hristiyan-Ortodoks geleneğini sıkça dillendirdiği ve yine tarihten örnekleri kullanarak insanlarda yurtseverlik duygusu uyandırmaya çalıştığı ve bunu başardığı hatırlatılıyor. Kendisne muhalif olanları ise Putin’in rüşvet, dışlama veya gözaltılarla ortadan kaldırdığı ve bu arada gazetecileri de susturduğuna işaret ediliyor. Bu konuda Erdoğan’ın da aynı şekilde davrandığı, gazetecileri tutuklattığı, sosyal medyaya erişimi yasaklayarak dünya çapında tepkiye neden olduğu aktarılıyor. Ne otoriterlik ne yolsuzluklar Gezi protestolarında izlediği baskıcı tutum nedeniyle birçok uluslararası gözlemcinin Erdoğan’ı istenmeyen kişi ilan ettiği, buna rağmen son yerel seçimlerden bile partisi AKP’nin zaferle çıktığı kaydediliyor. “Erdoğan’ın zaferini, ne otoriter tarzı ne de ailesinin adının karıştığı yolsuzluk skandalı etkiledi” deniliyor. “Muhtemelen 2002 yılından beri Türkiye’de kaydedilen ekonomik gelişme dengeyi sağlıyor” diye devam ediyor gazeteci Sonja Blaschke makalesinde. Ekonomide rahatlama umudunun, iki yıl önce Japonya Başbakanı Abe’ye de zafer getirdiği, Abe’nin de ülkesinin 2. Dünya Savaşı’nda aşağılandığı algısından yola çıkarak hareket eden bir politikacı olduğu ifade ediliyor. Abe’nin Japonya’yı 2.Dünya Savaşı öncesindeki gibi bir güç yapma hevesi peşinde koştuğu, bunun, Abe’nin seçim zaferi sonrası yaptığı konuşmada, pasifizm temeline dayanan Japonya anayasasını değiştirme planına ilişkin sözlerinden de anlaşıldığı vurgulanıyor. Abe’nin tarihsel revizyon peşinde olduğu, çekinmeden, (1937’de Japon ordusunun 200 bin sivilin öldüğü ve 20 bin kadının tecavüze uğradığı) Nanking (Nanjing) katliamını veya kadınların askerlere seks kölesi olarak sunulduğu gerçeğini inkar ederek yapmayı denediği kaydediliyor. “Paradoks olan ise Abe, Putin veya Erdoğan’ın bu yaptıkları, ülkelerindeki seçimlerden zaferle çıkmalarını etkilemedi” diye de ilave ediliyor. Belki de bir çok seçmen, “Amaç aracı mübah kılar mantığından yola çıkıyor” deniliyor. Amaç ise ekonomik başarı ile ülke için hissedilmesi istenen gurur. By ELMAS TOPCU Quelle: http://www.diken.com.tr/asagilanmis-...i-arkadasligi/http://www.diken.com.tr/asagilanmis-...i-arkadasligi/ |
Wieder mal nur dummes Zeug
Erdoğan & Putin , Sind bestimmt auch für deine Anorgasmie mit verantwortlich :D
Oder erwartest du wirklich das die Welt in der HinsichtEtwas positives berichten würde??? |
Zitat:
Üff, was hast du für ein Problem ??? Okuma, bu kadar !!! Senin benimle derdin neee, yaahh !!! |
bok baktagina konmus sivri sinek gibi
her boku üzerine alma
|
Zitat:
Hey du sirke-beyin, da steht ganz groß du !!! |
Die Welt gazetesinden sert analiz: ‘Aşağılanmış devlet adamlarının tehlikeli ittifakı’ @Ghettosexual Das ist nicht meine Meinung, okisch !!! |
Deine Meinung ist wie mein Klo, ich scheiß drauf.
Aber das muss ja gar nicht jedem gefall'n, ist mir doch scheiß egal, Red ... Aber meine Meinung bleibt, dass deine Meinung scheiße ist
|
Nicht so!
Zitat:
|
Putin ziyaretinden sonra Ocak 2015'ten itibaren rusya'dan alinan dogalgaz fiyatinda %6 indirim olacak, bu kesinlesti.
Bu haber gezici capulculari yine uzdu hic memnun degiller. |
Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 07:03 Uhr. |