aklim da kalana HELAL olsun
 

ne pismanim ne kirgin, SELAM olsun

hayat cok sey aldi benden, SENI VERDI

benim filmim simdi vizyona girdi

https://www.youtube.com/watch?v=ajfQBSTPNsM

Hz Mevlana
 

Gercek ask i bilen kalp, bir damla suya bile hürmetle bakar

Cahil kisi gülün güzelligini görmez, gider dikenine takilir

Hani verdigin sözler?

Hani ellerin nerde?

Hani huzur buldugum zeytin karasi gözlerin nerde?

Hani sen hep benimdin, simdi nerdesin nerde?

https://www.youtube.com/watch?v=hHPJhx23o8c

Die kleine Meerjungfrau
 

Die kleine Meerjungfrau ist die jüngste und anmutigste der sechs Töchter des Meerkönigs. Sie hat, wie alle Meermenschen, keine Füße, sondern einen Fischschwanz. Sie besitzt als einzige die Marmorstatue eines Jünglings, welche im Meer versunken ist. Durch Erzählungen von der Oberfläche („Die Blumen duften und die Fische [= Vögel] singen wunderbar“) weckt ihre Großmutter weiter die Sehnsucht nach der Menschenwelt. Mit fünfzehn Jahren dürfen die Töchter nachts hinauf und am Strand liegen – die älteren Schwestern, welche früher dieses Alter erreichen, erzählen ihr Wunderdinge von der lärmenden beleuchteten Stadt, den Vögeln, dem Sonnenuntergang, Kindern und Eisbergen. Als sie endlich selbst das Alter erreicht, steigt sie empor und beobachtet die Matrosen auf einem Schiff – am besten gefällt ihr aber der Prinz mit den dunklen Augen, der gerade seinen sechzehnten Geburtstag feiert. Als das Schiff wegen eines Sturms sinkt, erinnert sich die Meerjungfrau, dass Menschen nur tot auf den Meeresgrund gelangen können, und bringt den Prinzen an den Strand.

Sie beobachtet, wie ein Mädchen ihn findet, und ist traurig, dass sie sich anlächeln – der Prinz weiß schließlich nicht, wer ihn gerettet hat. Die Meerjungfrau findet heraus, wo das Schloss steht, und besucht die Gegend immer wieder. Sie erfährt, dass die Meermenschen im Gegensatz zu den normalen Menschen keine Seele besitzen, die nach ihrem Tod in die Luft aufsteigt – die einzige Möglichkeit, eine solche zu erlangen, ist, von einem Menschen geliebt zu werden. So begibt sie sich zur Meerhexe, die sie bisher stets fürchtete, und lässt sich einen Trunk brauen, der ihr Beine wachsen lässt statt ihres Fischschwanzes. Die Verwandlung ist jedoch unumkehrbar – sie wird nie wieder zu ihrem Vater und ihren Schwestern zurückkehren können. Falls sich der Prinz nicht in sie verliebt, bekommt sie keine unsterbliche Seele und wird zu Schaum auf dem Meere werden. Außerdem muss sie ihre Stimme hergeben. Stumm trifft sie also den Prinzen und wird von ihm in sein Schloss geführt.

Dort bleibt sie bei ihm, aber der Prinz liebt nur das unbekannte Mädchen, das er am Strand sah und für seine Retterin hält. Später stellt sich heraus, dass dieses Mädchen die Prinzessin des Nachbarkönigreichs ist, und der Prinz heiratet sie. Da der erste Sonnenstrahl nach seiner Hochzeitsnacht der kleinen Meerjungfrau den Tod bringen soll, geben ihre Schwestern ihr den Rat, den Prinzen zu töten: Das würde sie wieder in ein Meerwesen verwandeln und retten. Sie bringt es aber nicht fertig, springt ins Wasser und löst sich in Schaum auf. Dabei stirbt sie jedoch nicht, sondern verwandelt sich in einen Luftgeist. Damit hat sie die Möglichkeit, durch gute Handlungen eine unsterbliche Seele zu erlangen und so an dem „ewigen Glück der Menschen“ teilzuhaben.

Askim, fiziksel görünümün benim icin bir anlam ifade etmiyor

Belki ilk basta gözlerim seni sevdi ama daha sonra kalbim sana asik oldu

Suan kalbimin gözlerime ihtiyaci yok...

Seni ilk gördügüm günki gibi seviyorum

Seni seviyorum
-senden ayrilamiyacak
-seni unutamiyacak kadar coook seviyorum ...

https://www.youtube.com/watch?v=ZE30DeIsyyg

Her son bir baslangictir
 

artik konusulacak hic birsey kalmadi, benim icin gitme vakti ...

Uzak durmaliydim senden, uzak duruyorum iste
 

Insan cevabini alamiyacagi sorulari neden sorar acaba?

yada cevabini bildigi halde niye?

nedir bu celiski düskünlügü?

bazen deli gibi konusmak istersin onunla, sözliyecek tek bir sözün olmadigini bile bile...

yüzünü bile görmeye tahammülün olmaz bazen, bir dakika bile yaninda durmak istemezsin,
sirf bunu söylemek icin gidersin yanina ama söyliyemezsin, vijdanin el vermez, ne tuahf bir celiski demi?

bazen de katlanamiyorsundur onsuzluga, yoklugu öyle acitir ki, cayir cayir yakar, parcalar cigerini,
asla senin olmiyacagini bilirsin, ölmek istersin ama bu aci öldürmez, süründürür.

iste bu yüzden terk edersin, onu görmemeye dayanamadigin icin cekip gidersin...

Allahim, GönlümünFatihi sana emanet, o özel ADAM sana emanet, onu bütün kötülüklerden sakin, ona iyi bak, sacinin teline bile bir zarar gelmesin olur mu? Ona iyi bak ...

Gitmek cesaret ister ufaklik, gidecegin yer neresi olursa olsun, sevdiklerinle arana mesafe girince, varis yerinin hic bir anlami kalmaz.

Vedalasmakta zor istir biliyormusun? Oturursun geminin sonuna, bakarsin sevdiklerine gittikce ufalilar ufalirlar ve kaybolurlar.

O zaman anlarsin iste vedalasmak asil kalana degil gidene koyar ...

Mekanin cennet olsun
Erdal Tosun 1963-2016

Vedalar;

gözüyle sevenler icindir,

cünkü gönülden sevenler ayrilmaz ...

Hz. Mevlana

Sen BENI UNUTAMAZSIN
 

Sevda
 

Sevdiginin nazini degil, kahrini cekmektir sevda ...

onunla bir ömür degil, onun icin bir ömürdür sevda ...

eline el degmesini degil, gölgesine gölge degmesini kiskanmaktir sevda ...

yürürken dikenli yollardan daragacina, son dileginde onu görebilmeyi sitemektir sevda ...

yani demem o ki, herkesin harci degildir sevda!!!

Hz. Mevlana

Korkak!!!
 

Kızgınlıklar geçer belki zamanla, kırgınlığım asla
Olduğu kadar olmadığı kader, deyipte gidelim mi şimdi?

İkimizden geriye bak
Bir oyun bir oyuncak, biri çok seven biri korkak

Korkak, askim gönlüne ağır gelmiş ya
bırak bana büyük acını anlatma
Ne var senin oyuncağın kırılmışsa? Benim kalbim paramparça ...

https://www.youtube.com/watch?v=fiLHNxFRfP8

Önceden ne güzeldi
 

Sen hic cok özledin mi?

Ben özledim mesela. cok demek de yetersiz aslinda.

Her gün özledim, her gece özledim, hic sikilmadan, hic usanmadan özledim.

Seni özlemekten bikmadim hic.

Sabah özledim, aksam özledim ve sevdim ben

Hem sevdim hemde özledim ...

Yine yaz bitti biz göremeden güneşi,

bulutlara esir olduk kararıp gitti yıllarım bilemeden neşeyi büyük sandıklara koyduk.

Gelen olmadı yerine, kimse sormadı yüreğinde bu koca boşluk niye?

İnen olmadı daha derine, ki ben yormadım ben bu yürayı bir gün bile gideceğine.

Yokluğunda yine yüz çevirdim aşka. Güz geçirdim onca yaprağım sarardı soldu.

Sonbaharın sonunda bahar yok artık, yağmuru vurunca derde dert oldu. Rüzgara vurunca derbeder oldum


https://www.youtube.com/watch?v=uWPhVk_lHdM

Berdus - sehzade ve peri kizi
 

Evel zaman icinde, kal bul zaman icinde. bir peri kizi varmis. Herkes bu peri kizina cani gönülden hayran mis. ama bu peri kizi kimseye ne gönül, ne yüz verirmis. gelen ister giden ister, ama peri kizi hepsini red edermis.
millet süphelenmeye baslarimis. acep bu peri neden böyle? dünyada bulunmaz peri mi yok?
peri kizi aldiris etmeden, yine bildigi yoldan devam edermis.
insanlara iyi davranir, saygisini eksik etmez, ihtiyaci olana yardim edermis.
güzel günün birinden, uzun yoldan bir berdus gelmis. peri kizinda haberdar oldugu an, peri kizina carpilmis. ille benim ille benim olacak diye bagirmis. peri kizi ile iltiabata gecmenin bir yolunu bulmus, ve peri kizina tekliflerde bulunmus. ama herzaman oldugu gibi, peri kizi berdusunda tekliflerini red etmis. zaten en basindan, berdusun ne kadar kötü biri oldugunu fark etmis.
zavalli peri kizi, ne yaparsa yapsin, berdusdan bir türlü kurtulamamis. yetmedi, berdus, gurur yapmaya baslamis. mademki bu peri benim olamiyacak, kimsenin olmasin diye haykirmaya baslamis. etrafina, cinleri toplamaya baslamis. bu peri kizi beni red etti, kimsenin olmiyacak. yürüyün, dünyaya bu perinin ne kadar kötü, ne kadar cirkin, ne kadar huysuz oldugunu yayin diye cinlere emir vermis.
cahil cinler, sual etmeden, teredütsüz, hemen yollarini tutup berdusun emir ettigini yapmaya baslamislar.
kuzeyden güneye, batidan doguya, hem kendileri hem köllelerini göndermisler ki, dünyanin dört yanina, peri kizin ne kadar kötü biri oldugunu yaysinlar diye.
elbette peri kizimiz da bundan haberdar olmus.
hic tanimadigi periler yanina gelip, peri kizi peri kizi, aman dikkat, berdus senin hakkinda cok kötü seyler yayiyor diye, peri kizini ikaz etmisler.
ama peri kizi sadece tebessüm etmis.
herkes sasirmis, aman bu kiza neler oluyor böyle, hic kendini mudafa etmiyor. hic bir kötülük yapmiyor.
ama peri kizi huzur icindeymis. hala ufak hayatini yasar, iyilik yapmaya devam edermis.
bir yandan peri kiza hayran olanlar gün gittikce artarmis, diger tarafdanda peri kizini kiskananlar, ona kin besliyenler cogalirmis. hic tanimadigi mahluklar, peri kizina karsi, kötülükler planlamya baslarlarmis.
gel zaman git zaman, nice kislar, yazlari kovalamis, nice baharlar, birbirlerini bulmus.
masalimizi fazla uzatmiyalim..
berdus, hala peri kizini unutamamis. ne kadar cabaladiysada, ne kadar yalanlar anlatiysada, etrafina ne kadar cin topladiysada, peri kizini bir türlü zarar verememis.
artik hem gece hem gündüz sadece peri kizini düsünürmüs.

ama peri kizi onu coktan untumus bile.

bir gün, sehzade gelmis yanina. ey peri kizi, adini her yerde duydum. hakkinda hem kötülükler, hem iyilikler anlatiliyor. nedir senin sirrin diye sormus.
peri kizi yine tebessüm etmis. ey sehzadem. buyur otur, yorgunsundur. gel bi cayimi ic, ekmegimden dene demis.
sehzade sabirsiz bir tavirla, iyi güzelde, benim acelem var, isim cok, cevap bulmaya geldim sana demis.
peri kizi, o halde, seni isinden ali koymiyayim, vaktin oldugunda tekrar ugra rica ederim, o vakit rahat sohbet ederiz demis.
sehzade, bu duyduguna inanamamis. sinirli sinirli hadimini alip gitmis.


tarlalari elmas gibi karlar örtmüs ardindan, günesin sicagi, örtüleri yine kaldirmis.. günler geceye dönüsüp, aylar gecmis..

ve yine sehzade, peri kizinin yolunu tutmus. ey peri kizi, vaktin varsa bi konusalim demis.
peri kizi engel olmamis. elbet sehzadem diye cevap vermis.
hadi artik anlat, nedir bu konusulanlarin kökü, diye sormus.
peri kizi yine bir tebessüm ile cevap vermis.
ey sehzade. aylar evvel yuvama ugradin, cok sinirli cok sabirsizdin. ama simdi beklemeyi ögrendin, ve cayimi icmeye razi geldin. dogru mu? diye sormus. evet dogru diye cevap vermis sehzade.
benim bir sirrim yok, demis peri kizi. ben diger perilere benzemem. ama sabretmeyi ögrendim. herkes bana, neden kimseyi kabul etmiyorsun diye soruyor. ama kimseyi kabul etmedigim dogru degil ki. berdus, sadece siradan biri. ici kötülük dolu, kalbi geceden de siyah.
ben yillar önce, kalbimi birine verdim bile.
sehzadenin meraki artar. kim mis o? söyle bende bileyim.
o öyle biri ki, hic bir dilegimi geri cevirmez, merhameti sonsuz dur, asla ve asla kimseye hakksizlik etmez. hatta, herzaman haktan yanaydir, ve kesinlikle hata yapmaz.
diye cevap verir peri kizi. en korkulu zamanlarimda hep yanimdadir, en mesut günlerimde, oldugu gibi. hic bir zaman beni birakmaz, ve hic bir zaman beni aldatmaz.
o yanimda oldugu süre, ben neden berdusdan korkayim ki? neden berdusun yaptikarina üzüleyim ki?
o zavalli bir berdus. ben ise dünyanin en mutlu peri kiziyim. etrafim hayat dolu, kalbim nese ve sevgi ile dolu. bugüne dek, berdus ve cinlere bana her ne kadar zarar vermeye calisdiysalarda, en büyük zarari kendilerine verdiler. nice vakit harcadiler, nice altin kaybettiler. ama ben? bana bir sey olmadi.
beni koruyan, öylü büyük biri ki..
burda sehzade peri kizinin sözünü keser. gözleri yas dolu. sessi titrer. peri kizana, senden bir ricam var der. peri kizi basini eyer, sehzadam, rica nedemek? sen emr et ben yapayim der.
sehzade, hayir der. ben sana emr veremem. cünkü sen benden yüce sin. ben senden sabri ögrendim. simdide bana bu aski ögretmeni rica ediyorum der.
peri kizi, üzgünce basini eger. sehzadem, ya inanirsin, ya inanmazsin der. ben inaniyorum, ve dogru yolumu buldum der. sende inan, dürüst ol. yalanlardan uzak dur. izin ver iman kalbinde mekan etsin.

sehzade, eyilir, ve peri kizinin elini öper. anladim der. Allah senden razi olsun der.
ve gider.

Ne kadar asil ,ne kadar zarif, bir o kadar asalet ve incelik iceren bir payla$im...hayran kalmadim dersem yalan olur !ne kadar saf ve temiz duygularla yazilmi$,tanrim bir insan bu kadar iyi niyetli olabilirmi dedirtiyor...kiskanmadim dersem yalan olur ,...Sizi bütün samimiyetimle tebrik etmek istiyorum ve tesekkür ediyorum bizlere bu güzel satirlari lutuf edtiginiz icin,bu satirlari yazanin bir insan olabilecegine inanasi gelmiyor ke$ke kanadiniz da olsa ...cok duygulandim bu nasil bir asalet

bunu begendim
 

kalbini yerim ben senin

napiyim kalbimin dimdimi...arkasina bir cocuk takan , yanlarina iki de kanat takan burda,sanirsin melek , bazilarinin aksine kimseye iftira atmiyorum,yalan konusmuyorum,yanlarimda kanadim da yok...bende hemcinlerimi desdekliyorum...bu Vaybee bir bu teröristlere care bulamadi birde bu dul karilara Koca...

"bu Vaybee bir bu teröristlere care bulamadi birde bu dul karilara Koca"
 

teröristlerde yedigi kaba pisledikleri icin anca fare gibi kiyida kösede saklanmaya mahkum, dullara da gelince onlara koca anca karaborsada bulunur

kalbimin dim dimi iyi ki varsin seni 1000 ordu dolusu erkege degismem

Bende seni Nurum..))))

dogru ama...bir i$e yaradiklari yok...bir terör zanlilaraina care bulmadi birde vaybee nin dul
kadinlarina koca bulamadi...

Allahım bitmesin, bitmesin bu rüya sonunda evlilik olsun ne olur uyandırma ...

ulaa, noli la size

Hatırla!
İlk adımın, iLK acelen, sevincin, öfken, hüznün, hırsın, üç doğrun bir yanlışın, omzunda ağladığın, omuzlarda ağlattığın, beklediğin, beklettiğin, sustuğun, hiç susmadığın, bazen canın, bazen can düşmanın...

"Edep, aklin tercümanidir. Insan edebi kadar akilli, akli kadar serefli. Serefi kadar kiymetlidir."

Ben senin ne oldugunu bilseydim sana degil gönlümü, Allahin selamini bile vermezdim,
seni gavur artigi, serefsiz ankara cingenesi

oysa ne çok geçmiş var, ne çok zaman
ne çok gelecek, ne az zaman.

Ben o yare dağlar kadar güvendim, güvendiğim dağlar elime geldi.

Ölem ben ölem ben, kurban olam ağzındaki dile ben.

Yüce dağlar size var mı zararım? Yar yitirdim uğrun uğrun ararım.
Ben o yari her gelenden sorarım, güvendiğim dağlar elime geldi.


https://www.youtube.com/watch?v=iI8BxoOTeoY

Asik
 

Asiklarin icindeki yanginlari, savaslari, acilari, ölümleri bilemezsiniz.

Anlamaya calisin, yardim edin, dinleyin ama asla yargilamayin ...

O asigin gectigi yollari bilmeden onun yolunu kinamayin.

Ya yardimci olun yada uzak olun.

ASIK olmak bunlari gerektirir, toz olan gönülleri bir de duman etmeyin ...

Atilla Ilhan
 

Ben birinin hicbir seyiyim, en cok da bu koyuyor. Ortak tek bir fotografimiz bile yok.

Bugünlerde ben adsiz bir özlemim, yagmur yemis bir deniz gibiyim ...

Ben hala özlüyorum da, sen hala hak ediyor musun onu bilmiyorum ...

Merhaba
 

Pek ask sözleri hikayeleri aramam ama gecenlerde bir tanesi dikkatimi cekti. kalbe dokunuyor gibi. yazarinin hatirina paylasiyorum, adi Adem Özbay'mis


Mezarına bir gül'le yatırmıştım seni.Öylece kalakalmıştım başucunda. Dostlarımdan kimse yoktu. Aslında bir dostun omzunda gözyaşlanmayı istemiştim. İstemezdin. Hakkım yoktu seni üzmeye. Seni o çok sevdiğimiz Allahımıza emanet edip gerisin geriye döndüm oradan. Zavallı yüreğim böyle bir yıkıma nasıl dayandı, bilemiyorum. Tek hatırladığım, kaç gündür aç olduğum. Sensiz dokunuyor yiyecekler bana. Vücudum isyanında haklı, senle beslenirdim, biliyorsun...

Sonsuz mutluluk
 

hem güzel (vefali) hemde aci (ayrilik) bir hikaymis. Ebedi hayatta mutluluklariniz sonsuz olmasi dilegi ile sagol paylasim icin.

Yasar Kemal
 

Yalanin gücü dogrunun gücsüzlügünden degildir.

Yalan teskilat kurmus dogru yalnizdir

Yasli bir adama sokakta yürürken bir bisikletli carpmis ve hafif yaralanmis.
Etraftakiler hastaneye götürmüsler.
Hemsireler, röntgen cekerek her kangi bir kirik veya catlak olup olmadigini inceleyeceklerini söylemisler.
Yasli adam huzursuzlanmis:"acelesi oldugunu, röntgen istemedigini" söylemis.
Hemsireler merakla acelesinin nedenini sormuslar.
"Esim huzur evinde kaliyor. Her sabah birlikte kahvalti etmeye giderim, gecirkmek istemiyorum" demis.
Hemsire:" Esinize haber iletir gecikeceginizi söyleriz" diyince, yasli adam üzgün bir ifade ile:"hic bir sey anlamiyor, hatta benim kim oldugumu dahi bilmiyor" demis.
Hemsireler hayretle:"Madem sizin kim oldugunuzu bilmiyorlar neden hergün onunla kahvalti yapmak icin kosusturuyorsunuz?" diye sormuslar.
Adam cevaplamis: "Ama ben onun kim oldugunu biliyorum..."

ve Sezen Aksu nun sarkisi calacak "Seni kimler aldi, kimler öpüyor seni" diyecek

ve sen aglayip haykirmak isteyeceksin ama icine atacaksin ...

bu adamin birde takipcileri varmis. biri tombul digeride sürekli nicklerini degistiren. oyun oynama sirasi size geldi.

Halil ile Menekse
 

https://www.youtube.com/watch?v=qrLb4GeAdRU

Kivanc Tatlitug sen cennete gidecekmissinde yanlislikla dünyaya gelmissin, hosgeldin :)

Su ve Ates
 

"Ates suya düstü, ama ne su buhar oldu nede ates söndü, alevleri tüm sehiri sardi"

https://www.youtube.com/watch?v=zYYF7F0rHNQ