Proje Adam Kılıçdaroğlu: Muhalefet mi, Kontrollü Muhalefet mi?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi kariyerine baktığımızda, karşımıza çıkan tablo oldukça net: Her kritik kararında, her stratejik hamlesinde, sonuçlar nedense hep Recep Tayyip Erdoğan’a yaramıştır. Bu kadar tesadüf olabilir mi? Yoksa karşımızda halkın umudunu oyalamak için özenle yerleştirilmiş bir “proje” mi var?
📌 Ekmeleddin İhsanoğlu Fiyaskosu: Erdoğan’a Altın Tepside Sunulan Zafer
2014 yılı. Türkiye ilk kez cumhurbaşkanını doğrudan halk oyuyla seçecek. Erdoğan’ın karşısına CHP’nin göstereceği aday büyük önem taşıyor. Ne yaptı Kılıçdaroğlu? Halkın tanımadığı, AKP kökenli, milliyetçi-mukaddesatçı çizgide, tabanda sıfır heyecan uyandıran bir isim olan Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday gösterdi.
Bu aday kendi partisine bile danışılmadan dayatıldı. Ne CHP seçmeni ikna edildi, ne de geniş muhalefet tabanı. Erdoğan için en rahat seçim bu oldu. O gün “kazanılamayacak bir seçim” organize edildi. Ve kaybedildi.
Soru açık: Bu adaylık tercihi bir gaf mıydı, yoksa bir plan mı?
📌 Mühürsüz Oylar Skandalı: Demokrasiye Atılan İhanet Mührü
2017 Referandumu. Rejim değişikliği oylaması. "Hayır" cephesi güçlü ama referandum gecesi YSK, mühürsüz zarfların geçerli sayılmasına karar veriyor. Anayasaya aykırı, skandal bir karar. Seçimin meşruiyeti çökmüş durumda.
Peki ana muhalefet lideri ne yapıyor? Kılıçdaroğlu, "Sokaklara çıkmayın" diyerek halkın öfkesini bastırıyor. Milyonlarca insan “Hayır” oyu vermiş, iradesi çalınmış, ama CHP lideri kalkıp demokratik direnme hakkını bile savunamıyor.
Bu bir korkaklık mıdır, yoksa görevini başarıyla yerine getirmiş bir “proje yöneticiliği” midir?
📌 Abdullah Gül Projesi: Erdoğan’ın Eski Ortağını Erdoğan’a Karşı Aday Göstermek
2018 seçimlerine geliyoruz. Erdoğan karşısında muhalefetin kazanma şansı ilk kez bu kadar yüksek. Ancak Kılıçdaroğlu’nun planı ne? Erdoğan’ın eski yol arkadaşı, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü çatı aday yapmak!
Halk sormadı mı? “Madem Erdoğan’a karşısın, neden onun yol arkadaşını aday gösteriyorsun?”
Ancak baskılar, kamuoyu tepkisi ve İYİ Parti’nin itirazıyla bu plan bozuldu. Fakat Kılıçdaroğlu’nun asıl niyeti ortadaydı: Yine etkisiz, yumuşak, sisteme entegre bir figürü halka “muhalefet” diye sunmak.
📌 2023: Kaybedeceğini Bile Bile Aday Olan “Yol Verici”
2023’te toplum artık değişim istiyordu. Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun isimleri anketlerde Erdoğan’ın önünde çıkıyordu. Herkes "Kılıçdaroğlu aday olursa kazanamayız" diyordu.
Ama ne yaptı Kemal Bey? Adaylıkta ısrar etti.
Milletin değil, masadaki 6 liderin değil, kendi inadının peşine düştü. Sonuç? Erdoğan yeniden kazandı. Bir kez daha…
Kaybedeceğini bile bile bir seçime girmek bir tercih değil, bir görevtir. Kılıçdaroğlu bu görevi eksiksiz yerine getirdi.
🧩 Tüm Parçalar Bize Ne Gösteriyor?
2014’te Erdoğan’a seçim kazandıran aday: Kılıçdaroğlu’nun tercihi.
2017’de referandumun çalınmasına sessiz kalan lider: Yine Kılıçdaroğlu.
2018’de Erdoğan’ın eski dostunu aday yapmak isteyen: Kılıçdaroğlu.
2023’te kazanabilecek adayları engelleyip kendisi kaybeden: Kılıçdaroğlu.
Bu kadar “hata” artık hata değil. Bu, bir planın parçasıdır.
Kemal Kılıçdaroğlu bir “proje”dir. Görevi, Erdoğan’a karşı öfkeyi kontrol altında tutmak, bastırmak ve seçimleri garantili şekilde kaybettirmektir.
Artık Yeter: Bu Hikâyeyi Kabul Etmeyeceğiz!
Halkın umudunu çalanlara, muhalefet kisvesi altında iktidara hizmet edenlere, kaybetmeye programlanmış senaryoları yutturmaya çalışanlara karşı tek ses olma zamanı geldi.
Bizler bu ülkenin onurlu yurttaşları olarak artık kandırılmak istemiyoruz. Her seçimde aynı hayal kırıklığını yaşamak istemiyoruz. Erdoğan’a karşı gerçekten mücadele edecek, kazanma iradesi olan, halkla omuz omuza yürüyen bir liderlik istiyoruz.
Bu düzenin “proje adamlarına” yer yok. Maskeler düşmeli. Hesap sorulmalı.
“Kontrollü muhalefet değil, gerçek direniş!”
“Sandıkları korumayan, rejimi savunamaz!”
“Kemal Bey değil; bu halkın evlatları kazanacak!”
|