arkadaslar, burada igrenc kokular esliginde pis insanlarin bittigi asina. ortalik böyle b.ktan olunca bazi bilgileri paylasmak, tartismak veya sonuca ulastirmaya calismak isin gercegi "aptallik".
hal böyle olunca, cehaletin cogunluga ve beraberinde güce, gücten öte sizlerin dogru bilinclenme, bilgilenme özgürlügünüze aykiri olarak sekillenmenize yol aciyor.
tabi bu dogrudan bazi düsünebilen insanlari dislayarak düsünmek mecburiyetinde hissettiriyor kendimi.
Forumlarimiz da halen insani olgu ve duygularini kaybetmemis, dogru ve yanlis ayirt edebilip, özgürce düsünebilen insanlar da var.
ancak söyle bir durum var...
Bir lagim cukurunda, insanlardan uzak yasiyan ve internette yarattigi o NICK'in sahteliginin esareti altina giren bazi ucubelerin yalan bilgi yaymak veya yanlis bilgiyi kendine sokup sonra da sizlere sokmalarina seyirci kalmak da biraz erdemsiz tutum olurdu diyerekten.
Sizlere su basliklarda bilgilendirmeler yapicam.
1. DHKP-C, Türkiye devletinin derin gücleri tarafindan icine islenmis ve islenerek kontrol edilmeye calisilinan bir örgüttür. Bedri Yagan cinayetiyle, Dursun Karatas liderligi döneminde basladi bu esaret. DAYI, Mahir'lerin, Deniz'lerin ve Hüseyin'lerin örgütünü resmen derin devlete baglayan isim oldu.
2. DHKP-C ve PKK arasinda kurulmak istenilen bag:
mevcut durumda PKK ve DHKP-C birbirine tamamen zit örgütlerdir. Cezaevi olayarinda, PKK ile restlesen örgüt daha sonra acik sekidle örgütü hedef haline getirip, fiili saldirilarda bulunmustur ve halen örgütün yayin organi olarak bilinen YÜRÜYÜS dergisinde PKK'ya ve PKK sempatizanlarina "milliyetciler" ithami kullanarak saldirilarda bulunurlar.Benim de bir dönem asigi oldugum muzik grubu Yorum'un her konserinde PKK ve DHKP-C catismasi yasanir.kisaca özetlemek gerekirse, derin devlet kontrolünde olan DHKP-C, CHP ile özdeslestirilip silahli gücü haline getirilmistir.
3.DHKP-C, köklü bir devrim kültürüne sahiptir ve en yigit devrimcileri yetistiren örgüttür. 1980 darbesinde yikilmayan güclü bir örgüttü ve 90larin ortalarina kadar milyonlari alanlara doldurup, kortej halinde yürütebilen güctü. Ergenekon-Derin devlet tarafindan kontrol edilen bu örgüt günümüzde de halen yigit devrimciler cikarmaktadir. örgüt merkezinde kafasi calisan insanlari bu tarz eylemlerle bertaraf edip ortadan kaldirip, örgütün imajina da ciddi verebilecek eylem tarzlari vardir. Eylem tarzi ve eylemde kullandigi örgüt yöneticisi olan Elif Sultan Kalsen'i de harcadigini görürsek. Zalim ve sinsi planlar yapan o kirli elleri isin icinde bulabiliriz.
4. Elif Sultan Kalsen DHKP-C'nin yetistirdigi en basarili ve satin alinamaz bir bagliliga sahip bir örgüt yöneticisiydi. Gezi olaylarinda ve Ok meydani olaylarindaki tavri, tutumu ve durusu, bildirileri ve direnisi bir devrimciye yakisacak sekildeydi. Bir devrimci herseyden önce hem cesaretiyle hem de varolusuyla halkiyla olup, onu bilinclendirmeli. Elif ise, türkiye halklarinin özgürlügü icin önemli bir noktaydi BENCE! ve malesef, Ergenekon-Derin Devlet'in bu basit eylem tarziyla öldü.. Bu eylemle kazanan taraf yine o cirkin elelr, karanlik düsünceler ve cehalet oldu.Cünkü bu eylemi ona yaptiran o kahpelikti...CANLI BOMBA ihbariyla 2 yildir gözetimde olan bir devrimci, takip edilen bir devrimci, hürce turistik mekana gidip, patlatiyor o düsüncelerini.. böyle bir sacmaliga kimse inanmamami beklemesin.
2012 video görüntüleri ve konusmasi:
https://www.youtube.com/watch?v=99uBdpx8eFU
5. Cephe olarak özetlenen, DHKP-C'nin bildirisi ise yenilir yutulur cinsten degil. Hem kan davasi nidasi tasiyo, hem de 15 yasinda cocugun kaleminden cikmiscasina öfke dolu, bu bildiri bile o derin ideoloji ve kültüre sahip DHKP/C'nin, Derin devlet tarafindan yönetildiginin göstergesidir.
görev yapan polisimize sifalar, Elif yoldas'a ise ruhu sad olsun diyorum.
ama siz yine de bu cirkinligin sorumlulugunun Derin Devlet'in dizginlerini eline alan AKP'de oldugunun farina varin... cünkü bu adam cok kallesce oynuyor.bunu da görün.