Avrupada ırkçılık
Fransa
Sarkozy'nin hesapları Müslüman karşıtlığını körüklüyor
-Fransa'da aşırı sağ, Yahudi karşıtlığını terk ederek hedefine Müslüman göçmenleri oturturken, Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy suç işleyen göçmenlerin vatandaşlıktan çıkarılması, Romanların sınır dışı edilmesi ve burkanın kamusal alanda yasaklanması gibi popülist uygulamalarla aşırı sağ eğilimli seçmenleri tekrar kazanmaya çalışıyor. Sağ partiler göçle mücadele söylemiyle yabancı düşmanlığını meşrulaştırıyor.
Geleneksel olarak Yahudi karşıtı söylemin öncülüğünü yapan Fransız aşırı sağ temsilcileri, son yıllarda İslam'ı ve Müslüman göçmenleri hedef alan açıklamalar yapıyor. Geert Wilders'in İslam karşıtı söyleminin başarısından etkilenen Fransız aşırı sağı da son iki yıldır önemli bir dönüşüm geçiriyor. Aşırı sağın temsilcisi Milli Cephe'nin (FN) tarihî lideri Jean Marie Le Pen'in yerini alan kızı Marine Le Pen, "Biz antisemit değiliz. Filistin'e destek veren sol partiler antisemitizmin esas temsilcileridir." sözleriyle hedefine Müslümanları koydu. Daha önce antisemitizm suçundan hapis cezası alan Bruno Gollnisch'e karşı liderlik mücadelesi veren Marine Le Pen'e medyanın ilgisi de artmış durumda. Ülkenin en çok satan haftalık dergilerinden Paris Match, kasımda Le Pen'le uzun bir söyleşi gerçekleştirdi. Fransa'da araştırma kurumu Ifop'un geçtiğimiz günlerde yayımladığı ankete göre, kamuoyu desteği yüzde 14'e yükselen Marine Le Pen, Sarkozy ve Sosyalist Parti lideri Martine Aubry'nin ardından 2012 için en güçlü cumhurbaşkanı adayı olarak görünüyor. 2007'deki milletvekilleri seçimlerinde yüzde 4,3 oy alan Milli Cephe, marttaki bölgesel seçimlerde yüzde 11'e yükselmeyi başarmıştı.
Sarkozy, 2007 seçimlerinde siyaset sahnesinden silinen FN hakkında "Aşırı sağı biz bitirdik." sözleriyle övünürken, bugün FN'nin oylarını kazanmak amacıyla aşırı sağ söyleme kayıyor. Burkanın kamusal alanda yasaklanması, suç işleyen göçmenlerin vatandaşlıktan çıkarılmasını öngören yasanın onaylanması ve Romanların sınır dışı edilmesi gibi popülist uygulamalar büyük tepki çekiyor. Göçmen nüfus ile suç arasında doğrudan bir ilişki kuran bu uygulamalar, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Konseyi tarafından "Nazi dönemini hatırlattığı" gerekçesiyle eleştirilmişti. Ünlü Amerikan dergisi Newsweek'in de, geçen ay Avrupa'da yeni aşırı sağın temsilcisi olarak Sarkozy'yi göstermesi ülkede büyük tartışma meydana getirmişti.
2007'de seçim kampanyasını göçmen sorunu üzerine kuran Sarkozy'nin 2012'ye kadar ülkedeki göçmen karşıtı söylemini daha da sertleştirmesi bekleniyor. Anketlerde Sosyalist Parti'nin gerisine düşen Sarkozy'nin, yabancı korkusunu kullanarak yeniden popülarite kazanma peşinde olduğu savunuluyor. Zira, hükümetine yönelik yolsuzluk suçlamaları ve protesto gösterileri nedeniyle popülaritesi yüzde 30'un altına düşen Sarkozy'nin aşırı sağ oyları kaybetmesi halinde yeniden seçilme şansı bulunmuyor.
Sarkozy'nin popülist söylemleri ve FN'nin yeniden yükselişe geçmesi, ülkede yaşayan 5 milyon Müslüman'ı yeniden hedef tahtasına oturttu. Ülkede camilere ve Müslüman mezarlarına yönelik ırkçı saldırılarda sistematik bir artış söz konusu. Son 10 ayda camilere 11 Eylül terör saldırısının yaşandığı 2001 yılından daha çok ırkçı saldırı yapıldı. 2010'da 24 cami ırkçıların hedefi olurken, geçen ay ilk kez Hagenau'da bir Türk camisi kundaklandı.
HASAN CÜCÜK kopenhag VEDAT DENİZLİ brüksel EMRE DEMİR paris İBRAHİM KAYA stockholm SEYİT ARSLAN viyana SÜLEYMAN BAĞ berlin KAMURAN SAMAR londra
|