Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Seçmen (Ankara Barosu Avukatı, Ankara Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı, Ankara Hukuk Fakültesi Önceki Dekanı)
ÖZET
1. Anayasa değişikliği yargı bağımsızlığını yok etmektedir.
2. Yargı bağımsızlığı hâkim ve savcıların ayrıcalığı değil, sizin, benim, hepimizin hak ve özgürlüğünün güvencesidir.
3. Yargı bağımsız değil ise, hak ve özgürlükler sözde kalır. Çünkü bağımsız olmayan yargı, iktidardaki siyasi partinin tarafında yer alır; hukuk kurallarının, hak ve adaletin emrettiğini değil, iktidarın taleplerini yerine getirir.
4. “Yetmez ama evet” demek için, yetmese dahi bir iyileştirme yapılması gereklidir. Oysa Anayasa değişikliğiyle, 12 Eylül faşist anayasasının ilk şeklinden bile daha baskıcı bir sistem kurulmaktadır.
5. Yargı bağımsızlığı yok edilerek istikrar sağlanamaz.
6. Yargı bağımsızlığı yok edilerek darbelerle ve darbecilerle mücadele edilemez; 12 Eylül’le hesaplaşılamaz.
7. Kendileri bağımsız olmayan HSYK üyeleri, yargı bağımsızlığını sağlayamazlar:
a. HSYK’ya ilk derece hakim ve savcılarının seçeceği 10 üye hakkında soruşturma açma yetkisi Adalet Bakanı’nda olacaktır. Bu üyelerin görev süreleri dolduğunda Ankara’da kalabilmeleri de Adalet Bakanının kendilerini Bakanlıkta veya Bakanlığın ilgili ya da bağlı kuruluşlarında görevlendirmesine bağlıdır.
b. Türkiye Adalet Akademisinin HSYK’ya seçeceği üyenin iktidara bağlı olma ihtimali yüksektir. Çünkü Adakemi Genel Kurulu’nda çoğunluk Adalet Bakanlığı bürokratlarındadır.
c. Cumhurbaşkanının doğrudan seçeceği 4 üyenin de iktidara yakın duracağı çok yüksek bir ihtimaldir.
d. Adalet Bakanının ve Bakanın talimatlarını yerine getirmekle yükümlü olan Adalet Bakanlığı Müsteşarının HSYK’da yer almaya devam etmesinin demokratik hiçbir açıklaması yoktur.
e. Neticede HSYK’da çoğunluk, siyasi iktidara bağlı veya siyasi iktidara yakın görüşte olması beklenen üyelerin eline geçmektedir.
8. HSYK’nın ve Anayasa Mahkemesi’nin yapısını değiştiren hükümlerin dışındaki hükümlerin çoğunluğu ya mevcut düzenlemelerin veya uygulamaların tekrarıdır ya da işlevsizdir. Korkarım amaç, süslü maddelerin yarattığı cazibeyi kullanarak, devleti, başa çıkılmaz otoriter bir aygıta çevirecek maddelerin Anayasaya girmesini sağlamaktır.
9. Bitaraf kalanın bertaraf edilme tehlikesi var ise, herkesin bir daha düşünmesi ve özgürlükten yana taraf olması gereklidir. Bir nefes özgürlüğe muhtaç hale gelmeden!