Einzelnen Beitrag anzeigen
  #70  
Alt 25.06.2010, 07:26
Uniks
 
Beiträge: n/a
Standard

Bilgisizler bu görüntüler dünyasinin ötesine gecip, evrenin hakimi olan benim (yüce ruh) gercek özümü kavramazlar.
Bu Yanilgi icinde olan insanlarin butün bilgileri bostur; yasamlari kötülük ve felaketle doludur, yaptiklari hersey ve tüm umutlari bosa gider.
Oysa beni taniyan gercek anlamda yüce ruhlu insanlar benim kutsal özümü ararlar.Var olan gercek kaynagi oldugumu bilerek yanliz beni severler.
Binlerce kisi icinden yanlizca bir kisi mükemmeli arar. Basarili olan az sayidaki insan arasinda ise beni gercekten taniyani pek azdir.

Sen hicbir dogmadin ve asla ölmeyeceksin. Hic degismedin ve hicbir seyi degistiremiyeceksin. Hic dogmadin ve sonsuz oldugun icin bedenin öldügünde sen ölmeyeksin.
Tipki eski bir giysinin cikarilip yerine yenisinin giyilmesi gibi, Öz (ruh) de ölümlü olan bedeni birakip bir baskasina gecer.
Bu özü kilic kesemez, ates yakamaz, yagmur islatamaz, rüzgar kurutamaz.
Ölümlü gözler onu göremez. (Bedensel gözler) O tüm düsünlerin ve degisimlerin ötesindedir. Bunu bilirsen üzülmemen gerekir.
Canlilar icin ölüm nasil kacinilmaz ise, ölümden sonra da yasam öyledir.

Kendilerini her seyde, her seyi de kendilerinde bulanlar, gönüllerinden her türlü bencil istegi atmis olanlar bilgelige ermis olanlardir.
Ne acilarla yikilir, ne zevk pesinde kosarlar, onlar hirs, korku ve öfkenin boyundurdugunden kurtulmus, ruhlari dingin, ermis kisilerdir.
Butün baglarindan kurtulmuslardir, ne iyi yazgilarina sevinirler, ne kötü yazgilarina üzülürler. Iste bu gercek bilgeliktir.
Kaplumbaganin kabuguna cekilmesi gibi onlar da duyularini dünya zevklerinden cekmis ve gercek bir icgörü kazanmislardir.
Siradan bir kisi dünyadan elini kolunu cekti mi zevkler yok olur ama onlar icin duydugu istek yerindedir hala. Oysa en yüce amac icin yola cikan kiside istekler de yok olmustur.
Duygular öylesine güclüdür ki, bu yoldaki kisinin bile zihnini bulandirabilir.
Bunu bilerek duyularini denetleyen kisi zihnini hep bende yogunlastirmis olarak bilgelik icinde yasar.
Kisi bedensel zevkler icin yasarsa onlara dogru cekilmeye baslar. Bu cekilmeden istek dogar, istekten de tutku ve öfke.
O zaman insan dogru karar veremez, gecmis denyimlerinden ders almayi bilemez. Ve yasami tam bir yikima dönüsür.
Kendisini asip bu bütünlesmeyi saglamayan bir zihin Tek (Yüce Ruh, Tanri) olanda odaklasamaz. O zaman da ne erinc bulabilir ne de sevinc.
Zihnini duygularin egemenligine terk eden kisi firtinaya tutulmus bir gemi gibi oradan oraya savrulur durur.
Zihnini duyularin firtinasindan kurtasmis olan kisi karanlikta uyanip isigi görür. Baskalarinin gündüzü onun icin gecesidir.
Kendisini tüm tutkulardan arindiran, hicbir seye bencilce sahip olmak istemeyen kisi kendi varligini asar ve sonsuz bir erinc bulur.
Iste insandaki Sonsuz budur. Bu noktaya ölüm aninda bile ulasilabilir ve ölümden ölümsüzlüge gecilir.


Kutlu Ezgi, Bhagavadgita
Hint destani, mitolojisi
http://www.kitapdenizi.com/kitap/230...utlu-Ezgi.aspx

Geändert von Uniks (25.06.2010 um 07:51 Uhr).