Einzelnen Beitrag anzeigen
  #4007  
Alt 11.09.2007, 18:28
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard KISACA.!

Türk İntikam Tugayı-

1) 30 yıldır bir kaybolup bir çıkan hayalet örgüt yeniden sahnede. Karanlık örgütün üyeleri, ülkücüler arasında örgütleniyor; isimleri gizli örgüt üyeleri Tempo"ya gelişmeleri anlattı. Buna göre TİT"in içinde akademisyenler de var, askerler de... Amaç, Türk kimliğine yönelik saldırıları sokakta yok etmek.

İllegal örgütlenmeler tarihinde 30 yıldır sır olarak kalmayı başaran bir örgüt Türk İntikam Tugayı. Kısa adıyla TİT. Tam anlamıyla hayalet bir örgüt. Resmi olarak ne dün, ne de bugün örgütlenme şeması, kurucuları, karıştığı eylemler gün yüzüne çıkabildi, ne de mensupları ortaya çıkarılıp örgüt üyesi diye deşifre edilebildi. Binlerce karanlık olayın arasında adı hep bir yerlerden çıktı. Kimi zaman adam öldürmede, kimi zaman adam kaçırmada, kimi zaman bildiri dağıtarak... Bilinen tek şey vardı; karanlık noktalara kartvizit bırakan bir örgütle karşı karşıya olduğumuz. Aynı zamanda hakkında hiçbir örgütsel doküman bulunmayan bir örgüt TİT. Kuruluş tarihi bile bilinmiyor. Bilenen şeylerse çok sınırlı.
Şimdi bu örgüt, nedeni bilinmeyen biçimde yeniden gündemde. Yani Türk İntikam Tugayı yeniden sahnede. Bilinenleri alt alta sıraladığımızda ortaya çıkan gerçek, böyle bir örgütün yeniden ülkücü camia olarak bilinen kesimde varlık gösteriyor olduğu. Çünkü bu hayalet örgüt, misyonunu, her daim "Türklük"e, "Türkiye"ye düşman odaklara" savaş açma üzerine oturtuyor. Mücadelesini "Türklük"ün karşısındaki cephelerde verdiğini ima ediyor.
Tempo, Türk İntikam Tugayı adındaki hayalet örgütün izine rastladı. Son olarak İnsan Hakları Derneği Başkanı iken silahlı saldırıya uğrayan Akın Birdal olayında adına rastlanılan örgütün, yeniden faaliyete geçtiği, ülkücü camianın en temel gündemi. Tempo muhabirinin yaptığı araştırmalarda, Türk İntikam Tugayı örgütünün, öncelikle Ülkü Ocakları"na ait resmi internet sitesinin forum sayfalarında izine ulaşıldı. "Yeniden TİT" başlıklı bölümlerde ülkücü oldukları şüphe götürmez birtakım isimler TİT"in yeniden faaliyete geçtiği, yeniden ekip kurulduğu, bu ekip için örgütlenme çağrıları gibi ayrıntılarla karşılaşıldı. Hatta bu oluşumun bizzat içinde bulunanlarla irtibat kuruldu. Ancak görüşme trafiği hiçbir zaman yüz yüze olamadı. Yapılan görüşmelerde Tempo muhabirine itiraf kıvamında yapılan açıklamalar, 30 yıllık hayalet örgütün yeniden sahneye çıktığının belgesi gibiydi. Ülkü Ocakları Genel Merkezi ile bu konuda yapılan görüşmelerin hemen akabinde resmi sitedeki TİT bölümü apar topar kaldırıldı ve hiçbir iz de bırakılmadı. Tempo muhabirinin elinde kalanlar TİT üyesi olduğu iddia edilen birtakım isimlerin yazılı sözlerinden öteye gidemedi. Akın Birdal suikastı sanığı Semih Tufan Gülaltay ismi, olay sonrasında açılan davada TİT üyesi olarak adliye arşivlerine geçerken, bu ismin yeniden TİT"in kurulmasında aktif rol aldığı bilgisiyle karşılaşıldı. Yani iddiaya göre Semih Tufan Gülaltay yeniden örgütü canlandırma rolüne üstlendi.


2) Türk İntigam Tugayı, İnsan Hakları Derneği eski Başkanı Akın Birdal’a 1998’de Ankara’daki dernek genel merkezinde suikast düzenleyerek adını duyurdu.

Söz konusu olayla ilgili davada yargılanan Uzman Çavuş Cengiz Ersever, Türk İntikam Tugayı’nın kurucusu olduğunu söyledi. Ersever duruşmalarda, örgüt hakkında şu bilgileri verdi: “Tunceli’de 5 yıl uzman çavuş olarak görev yaptım. İstanbul’a tayin olunca 1996 yılında Türk İntikam Tugayı’nı (TİT) kurdum. TİT’in lideriyim. TİT, bölücü ve şeriatçı kişi ve örgütlere karşı kurulmuştur. Silivri yolu üzerindeki bir yerde TİT üyelerine silahlı eğitim yaptırdım. Şeriat düşmanıyım. Ülkücü değil Türkçüyüm.”

Cumhuriyet Savcısı Ünal Haney tarafından hazırlanan iddianamede, Birdal’ın cezalandırılması emrini “Yeşil’’ kod adlı Mahmut Yıldırım’ın verdiği belirtildi. Suikastın Türk İntikam Tugayı (TİT) adlı çeteye dahil olanlar tarafından gerçekleştirildiği vurgulandı. İddianamede, sanıklardan Büyükçekmece İlçe Jandarma Karakolu’nda uzman çavuş olan Cengiz Ersever’in, Tunceli’de görev yaptığı 1994 yılında, bir kahvede “Yeşil’’ kod adlı Mahmut Yıldırım ile tanıştığı, Tunceli ve Elazığ’da devam eden ilişkilerinin İstanbul’a atandıktan sonra da sürdüğü anlatıldı.