Cumhurbakani adayi HIRSIZ abdus gül
AKP nin adayını açıklamayı son ana bırakmasının altında yatan hemen hepsinin geçmişinde yatan yolsuzluklarıdır. Zaman geçtikçe Gül’ün yeni marifetleri ortaya çıkmaktadır.
“ Abdullah Gül, Refahyol Hükümetinde Devlet Bakanı iken, sorumluluğunda Türkiye Kalkınma Bankası vardı. Gül bankaya yasa dışı harcama yaptırıyor, bankanın teftiş kurulu bunu inceliyor. Başbakanlık yüksek denetleme kurulu raporunda yer veriyor. Kalkınma Bankası Gül’ü mahkemeye veriyor. Mahkeme neticeleniyor, Gül’den ‘ bankadan yaptırdığı özel harcamaların tahsili isteniyor.”
Harcamaların görev ile ilgili olmadığı, kişisel harcamalar olduğundan hareketle mahkeme Abdullah Gül’den parayı yüzde elli faizi ile tahsil etmek istiyor. Milletin parasını harcayan Gül bunu ödemeye yanaşmıyor Yargıtay’a başvuruyor. Kararı görelim:
“Dosyadaki yazılarda, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlerde, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükmün ONANMASINA ve yazılı onama harcının davalı Abdullah Gül’e yükletilmesine 11 Eylül 2000 günü oybirliği ile karar verildi."
Bu şerefsizliği normal vatandaş yapsa yıllarca mahkeme kapılarında sürünür, rezilliği cabası. Hatta suçlu olduğu kesinleşirse hapse de girer. Eş dost yüzüne bakmaz, toplumdan soyutlanır. Abdullah Gül’ün özelliği nedir ki “devleti suiistimal” etmesi cezasız kalıyor, üstüne üstlük Cumhurbaşkanlığına aday oluyor.
Halk arasında bu tür insanlara üçkâğıtçı, dolandırıcı denir. Muteber kişi sayılmaz. “Tüyü bitmedik yetimin hakkını” yemek, çiçek, hediyelik eşya, kartvizit “ harcamalarında kullanan Gül Çankaya köşkünü hak ediyor mu? Türk Milletinin Cumhurbaşkanı dolandırıcı olursa kendisine saygı duyulur mu?
|