Anlasma suc icerikli...
Bu Gizli Mutabakatla işlenen suçlar şunlardır:
1. TCK 125. maddede tanımlanan suç: Türk Ceza Kanunu’nun İkinci Kitabının Birinci Babında “Devletin Şahsiyetine Karşı Cürümler” düzenlenmiştir. 125. Madde, Devletin ülkesine, egemenliğine ve birliğine karşı cürümlerden en ağırını cezalandırmaktadır. Burada korunan hukuki yarar, Devletin ülkesinin bütünlüğü ve egemenliğidir. Söz konusu yararlar, maddeye göre dört çeşit eylemle ihlal edilebileceğinden, seçimlik hareketli bir suç söz konusudur. Ayrı ayrı suç oluşturan eylemler şunlardır:
1. Devletin topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymaya,
2. Devletin bağımsızlığını azaltmaya,
3. Devletin birliğini bozmaya,
4. Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmaya
matuf (yönelik) fiil veya fiillerden birini işlemek.
Her dört halde de suçun maddi unsurunun oluşabilmesi için, maddede yazılı maksatların gerçekleşmiş olması gerekmiyor. Amaca yönelik eylemlerden birinin işlenmiş bulunması suçun oluşması için yeterlidir.
Failler, Hükümet mensuplarıdır. Bulundukları konum itibariyle, maddede yazılı hedefleri gerçekleştirmeye elverişli olanaklara sahiptirler.
TCK 127. maddede tanımlanan suç: “Yabancı devletin, Türkiye devletine karşı savaş açması veya hasmane hareketlerde bulunması maksadıyla yabancı ile anlaşan veya bu maksada yönelik diğer eylemlere girişen kimseler” suç işlemişlerdir. Türkiye devletini tarafsızlık ilanına veya tarafsızlığını korumasına veya savaş ilanına veya savaşın devamına veya barış antlaşması yapmaya mecbur kılmak veya mecbur kılmaya yönelik faaliyette bulunmak için yabancıyla anlaşmak da suçtur.
Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül, Mutabakata göre, “ABD’nin İran’a ve diğer Ortadoğu ülkelerine karşı uygulayacağı sınırlı askerî harekâtlara, ABD’nin talep etmesi halinde şartsız olarak üs ve taşıma kolaylıkları sağlamak, askerî birlik vermek” taahüdünde bulunmuşlardır. Hatta bu tür sözler, kamuoyu önünde verilmektedir. ABD ile Ortadoğu’da askeri işbirliğinin başka bir anlamı yoktur. ABD, İran ve Suriye’ye karşı düşmanca niyetlerini açıklamıştır. Bu koşullarda ABD’nin İran’a karşı girişeceği askerî harekâtlara şu veya bu alanda destek vermek, “Türkiye’ye yönelik hasmane hareketlere neden olma” eyleminin işlenmekte olduğunu ifade eder.
Bu suçun tamamlanması için, belirtilen maksatla yabancı ile anlaşma yeterli olup, savaşın gerçekleşmiş bulunmasına ihtiyaç yoktur. Maddede geçen “bu maksada matuf fiiller”, anlaşma dışında savaşı tahrik edebilecek nitelikteki her türlü faaliyeti ve hileli eylemleri kapsamaktadır. Anılan maddede, savaş kışkırtıcılığı yapmak da aynı şekilde cezalandırılmaktadır.
TCK 146. maddede tanımlanan suç: Bu madde bilindiği gibi, kurulu anayasal düzeni ve TBMM’yi cebren tedbil, tağyir ve ıskat teşebbüsünü ceza yaptırımına bağlamıştır.
Anayasa’nın Başlangıç bölümünde ve ilk maddelerinde, anayasal düzen tanımlanmıştır. Buna göre, millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olması, devletin milleti ve ülkesiyle bölünmez bütünlüğü, anayasal düzenin temel kurum ilkeleri içindedir.
Maddede, maddi unsur olarak “teşebbüs edenler” ibaresi kullanılmış olduğundan, Anayasa’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen üzerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye Anayasanın hükümlerine aykırı ve Anayasanın müsaade etmediği bir usulle icraya başlama cezalandırma için yeterlidir. Çünkü, 146. maddede tanımlanan suç, tehlike suçudur. Bu suç, idare edilenler tarafından işlenebileceği gibi, kullanılan vasıtanın neticeyi elde etmeye elverişli olup olmaması açısından daha çok idare edenler tarafından işlenmeye elverişlidir.
ABD ile Gizli Mutabakatın maddeleri incelendiği zaman, 146. maddede korunan anayasal düzenin en temel kurum ve ilkelerini cebren ortadan kaldırma ve değiştirme suçunun oluştuğu görülür.
Öte yandan bu Gizli Mutabakatı kararlaştıran ve uygulamaya başlayanlar, yasama organına ait yetkileri kullanarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ıskata teşebbüs suçunu da işlemişlerdir.
Anayasa’nın 92. Maddesine göre; “milletlerarası hukukun meşru saydığı hallerde savaş hali ilanına” ve “yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunmasına izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nindir”. Varılan Gizli Mutabakat, doğrudan yetki ve sorumluluğunda bulunan bu gibi temel konularda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni devre dışı bırakmaktadır.
|