Einzelnen Beitrag anzeigen
  #3599  
Alt 22.06.2007, 00:30
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard DINCI YOBAZ KAFIRLERIN ASKER DÜSMANLIGI

Türkiye’nin en sağlam-yozlaşmamış ve bunca gayrete rağmen, milletin saygınlığını kaybetmemiş kurumu, hiç kuşkusuz, Türk Silahlı Kuvvetleridir- Ordu sağlam kural ve gelenekleriyle, .Anayasal konumu ve görevleriyle. Türkiye Cumhuriyeti’nin, rejimin garantisi –son sigortasıdır. .
Bu.”nev’i kendisine özgü” , bir Türkiye gerçeğidir!- ve bugünün koşullarında, başka ülkelerde olduğu gibi, “Orduya gerek yok, rejimi demokrasi diğer kurumlar hükümetler ve siyasetçiler, bu garantiye lüzum kalmadan koruyabilirler” diyebilecek bir ortam,maalesef, yok… Tıpkı “barışı ve ülkenin sınırlarını korumak için askerlere ve orduya gerek yok” diyemeyeceğimiz gibi… Bu da - “savaş karşıtlarının dedikleri-, safdillik, hatta “aptallıktır! . Ve vatan hizmetini erkekçe yapmayı güya vicdani, hakikatte, psikolojik özürleri yüzünden yapmayı ret etmeleri de. Bence “vicdansızlıktır” .

Şimdi TC’nin, son savunma hattı kırılmak. Laik ve üniter devletin son sigortası içerden ve dışardan gevşetilmek isteniyor. Devleti ortasından ve en sağlan noktasından çatlatmak istiyorlar!
AKP, kendi ı amaçlarının uygulanmasında, Orduyu en büyük engel görüyor. , AB- Avrupalılar Amerikalılar da, kendi amaçlarına –Türkiye’yi “ hazmedip” , posamızı çıkarmak, Güneydoğu projelerinde lejyoner olarak kullanmak amaçlarına engel telakki ettikleri için,. Türk Ordusundan rahatsızdırlar.

Bunun içindir ki, AB “komiserleri” TÜRK Generallerini. Adata PKK terörünü tahrik eden “provokatörler” ilan ederler ve her İlerleme Raporlarının başında Ordunun etkinliğini azaltmak talebi gelir. Ve AKP’nin. AB"nin, hatta ABD’nin bu husustaki amaçları birleşir! Eğer TSK olmasaydı veya ordumuzu. Danimarka veya Hollanda orduları gibi saçlı sakallı uyuşturucu bağımlısı askerleri gibi, kışlaya soksalar veya saray muhafızları yapsalar, ne kadar mutlu olacaklar!

Bugün, 12 Mart ve 12 Eylül askeri müdahalelerini, bu hareketleri gerektiren sebebiler ve asıl suçluları unutarak ve unutturarak, hatta “kahraman mağdurlar” ilan ederek ,,rahat koltuklarından eleştirenler, o müdahaleler olmasaydı nerede olurduk ve eğer TSK bu müdahalelerden sonra da, kendi iradesiyle demokrasinin geriye gelmesini sağlamasaydı ne olurdu? O müdahalelerin bazı yanlış uygulamaları eleştirilsin ama herhalde şimdi ,bunlar, TSK"nin sırtına yüklenmesin… Tarihi objektif ve dengeli okumak yorumlamak gerekir.