Yolun açık olsun sevgili Hırant.
Sevgili Hırant!
Sevgili Dostum.
Yarın aramızdan ebediyen ayrılacaksın.
Ben çok ayrılıklar gördüm.
Çok arkadaşlarımı kaybettim.
Umarım bu son olur.
Fidan gibi gencecik çocukları bizlerin canlarını alabilmek için katil yaparak zindanlarda çürütmezler.
Belki bu benim masumca bir isteğim.
Bizlersiz ne yaparlar katiller, kimi, kimleri vururlar???
Kimleri kendilerine düşman seçerler???
Kime düşman olurlar???
Bozuk, hastalıklı, sahte, yalan dünyaları için kimlere savaş açarlar artık.
Sen belki de o en son Mohikanlardandın sevgili arkadaşım.
O bir avuç bırakılmışlardan.
O kucak dolusu sevgiyle konuşabilenlerdendin.
Aşk olsun öldürüldüğüne yanmıyorum, buna hepimiz, her an hazır olabilenlerdeniz.
Yandığım, sen insanlık dersi, insanlık mücadelesi yaparken daha bu kavramların neler olduğunu bilmeyenlerin insanlığın karşısında bu kadar alçalmalarıdır.
Oysa sen hiç bir insanı alçaltmadın, hep yüceltebilmek için uğraş verdin.
Aynı şeyleri düşündük, aynı değerleri paylaştık, insan gibi insan olabilen güzel bir dünya için savaştık.
Sen ne kadar Türksen sevgili Hırant bende o kadar bir Ermeniyim sevgili dost.
Hiç geriye dönüp bakma lütfen, bizler hiç geriye dönmedik, dünya hiç geri, geriye dönmedi.
Geriden gelenlerin kimler olduğu bilinir onlar zamana ulaşamayanlardırlar.
Yarın son yolculuğunda yürüyecek olanlarda geriye bakmayanlar olacaktırlar sevgili arkadaşım.
O temiz yüreğin gibi, o temiz ruhun gibi var varacağın yere, oradakiler seni sevgiyle bağırlarına basacaklar. Orada insanın etnik kimliğinden, düşüncesinden, milliyetinden, cinselliğinden ruhlara kıymıyorlar.
Yolun açık olsun sevgili Hırant...
|