Neden Üzerime alınayım Alpi!
Bütün yazdıkların kendi çapında iyi niyetli yorumlardır.
Yorum...
Başka bir özellik taşımazlar.
Benim Referans olarak aldığım bu işin diplomalı, kitaplı, dilli olanlarıdır.
Herkeste bunu böyle ele alır, alması gerekir.
Sen özlediğin, düşlediğin hayal ettiğin Kuranı ariyorsun. Yok öyle bir Kuran olmadığını yalnızca Türkiye değil dünya din ve İslam bilimcileri (alimleri) söylüyorlar.
14 bin hadis toplanabilenler. Ne tuhaf hepsi palavra, bu müthiş bir şey.
Toplumun Arapçası yok, Kuranı Türkçe okuyanda pek yok, çünkü okuyunca bir şey anlamıyor, tüm sihiri ortadan, yaptırımcılığı ortadan kalkıyor.
Ne yapıyor toplum? Hadislere sarılıyor. Hadislerin çoğu Türkçe ile karışık, her bir insan anlıyabiliyor. Sanki 14 bin değişik minileştirilmiş Kuranları var toplumun. Böyle bir toplumun din bilgisi ne olabilir ki???
Bu hadislerin kaynağı olarak Kuran gösteriliyor, çoğu yerde ip uçlarıda bulunmakta.
Soru işaretleri ile yaklaşan din bilimcileride bunu örnekleri ile zaten vermekteler.
Biraz daha Kurana kapılıp kalsa idim Tanrıdan bile nefret edecek duruma düşebilirdim. Gerçek Kuranın bulunmadığını zaten din alimleride kabul etmekteler. Ne herhangi bir inançlıyı incitmektir, nede benim onların doğru veya yanlış inançlarına gösterdiğim hoş görüyü ve özgürlüğü bu düşüncelerimden ve bıraktığım köklü örneklerden şahsıma bir saldırı ve hakaret gelmesine izin vermemektir.
Demokrasi her türlü görüşü karşılar, taşır ve izin verir. Başka türlü insanların gelişebilmesi zaten mümkün değildir.
Senin tüm iyi niyetli yaklaşımın beni etkilemez sevgili Alpi. Benim tüm araştırmalarım dinlerin zamanını tamamladığıdır. Tanrı tüm dinlerin zaten hem çok üzerinden, hem de dinler adına işlenen bir çok kötülükler ile bir bağlantısıda yok.
Benim kafamda, yüreğimde dinler konusunda açık.
Dindar olmak mutlaka Tanrıyı bilebilmek ve kavrayabilmek anlamını taşımıyor, bir yöntemdir. Tanrı özerk bir konu.
İsteyen nasıl ve ne ile inanırsa inansın.
Selamlar...
|