Tekrar Merhaba alpi!
Sevgili Alpi tekrar Merhaba (bu vesile ile yeni yılını da kutlayayım.)
Ortamı germeyelim, her ne kadar henüz o olgunlukta değilse bile bir hayli iyi bir ortam oluştu burada. Sen de yakından bilirsin bu sayfalarda yedi ceddimize küfürler edildi ve halen etmeye çalışanlarda mevcut, en azından bizler aklı başında olanların tartışmaları insani ölçülerde kalsın. Lütfen yanlış anlaşılmasın benim Enisi falan savunuyormuş durumda gözükmem Enisi kendisini savunabilecek bir çapta ve medeni cesarette ve bilgili olan bir kişidir. Ben her zaman haklılıktan yana ve insan sevgisinden yana olan bir kişiyim.
Yukarıda belirttiğim gibi bu sayfalar bir nevi lanetli sayfalar gibi, kimin eli kimin cebinde belli değil. Üç kelime okuyan kendisini alim sanıyor, beş kelime okuyan ilah.!! Bir kaç cümle ezberleyen birisini ezebilmek için tüm oryantal sanatını döktürüyor. İnsan kırmak hoş bir şey değildir. Bilgili bir insan bilgili insanı kırmaz tam tersi sevinir bir bilgili insan ile buluşabildiği, tanışabildiği için. Ben şahsen Enis’ten çok şeyler öğrendim, senden de öğrendim, Halilden de öğrendim ve öğreniyorum da.
Din Müsilman kesiminde çok kompleksli bir şekilde ele alınıp yorumlanıyor. Tam bir siyaset, her biri dindar değil politikacı. Politikaların yarısından fazlası palavradır, dinlerin de öyle. Hele, hele din de asla bir kanıt bulunamaz, adı üzerinde MİSTİZİM dir tüm temeli. Dinlerde anlatılan bütün her şey ruhsallıkla daha doğrusu Psikolojinin bir bilim dalı olarak ilgilendiği gibi değil, Mistik, Ezoterik ruhsal inanç ve onun oluşturduğu Spiritüel bilinmeyen varlığı gösterilemeyen bir bölgeye aittir. Durum bu iken hangi kanıttan bahsedebiliriz ki??? Bu bağlamda zaten bir inanç sorunu denir dinler için, insanlar farklı, farklı yorumlayıp, farklı, farklı yaşarlar dini yada dinlerini, dinleri kabul etmeyip Spiritüel dünyayı kabul edip yaşayanlarda bulunmaktadır. Kim gördü Cebrail bu ayetleri indirirken, Muhammet’ten başka bir gören var mı??? yok. Kim gördü Davutun, Nuh un, İbrahim’in, ve diğerlerin Tanrı ile konuşmalarını gören yok. Okuması, yazması olmayan İsanın öğrettikleri ile İnciller yazıldı İsanın gerçekten anlattıkları bunlar mıydı bilen yok. Peki, bir insan bak aydınlarda bunu böyle savunuyorlar diyerek yazılanları kanıtlar olarak bir insana dikte ettirebilir mi??? Bana ettiremez benim yaşamımda aydın düşüncelerinin etkileri olur, ama inanç dünyam bana aittir, Tanrı karşısında beni aydın değil kendim savunacağım. Ve o Tanrıyı bu dünyada yaşarken kendim her türlü şeyleri araştırarak ruhumun en iyisini buldun dediği an iç huzura ulaşabileceğim. Yüreğinde ki ses Tanrı ile bağın olan sestir, o ses bana huzur vermediği sürece Tanrıya yüreğim ile ulaşabilmiş değilimdir. Yukarda da yazdım sevgili Tanrı bu kadar dikdörtgen bir kutuya yerleştirilip işte budur denildiği an benim inandığım Tanrımın ölçüleri bu değildir demektedir benim yüreğim.
Umarım anlaşılabildi ne demek istediğim.
Başkalarının inançlarına elbet her kes saygı duymakta ama üç maymunu oynamaz insan.
Ama, o inançlı olduklarını düşünenler de insanların Tanrı arayışına saygı duysunlar.
Tanrı katına dinler ile çıkılmayacak bundan emin olabilirsin.
Dinler salt bu dünyada var olan dönemin kötülüklerini aşabilmek için düzenlenmiş o döneme ait kurallar, ki bazı dinler bu kuralları düzenleyebildikleri için daha insancıl ve hoş görülü bir noktaya ulaşabildiler. Sen de bilirsin ki İslamın içinde bile tek bir yorum yoktur, onlarca mezhepler bulunmaktadır, bunların bulunma nedeni yalnızca İslam yorumunun farklarından türemiştir, şimdi birbirleri boğazlıyorlar. Daha önce bu konular açıkça tartışılabilseydi, İslam kendisini çağın gereklerine uygun bir şekilde yenileyebilseydi bu canilikler ve ilkellikler bu kadar sadistçe ve acımasızca olmayabilirdi.
Selamlar...
|