Aslında hiçte fena değil açıklamaya,
çalışman. En azından Kosmosun yaratıcı ve düzgün işleyen sisteminin bir parçası olarak düşünmek.
Benim bir Tanrıyı tarif etme kavramım ve bilgim bulunmuyor.
Çünkü tüm anlatılmaya çalışanların hepsi mecazidir.
Ölümlü bir inançlı beyinin onu tarif etmesi yalnızca hayalidir.
Din kitaplarının hepsi kaçınırlar onu tarif etmekten. Bir büyük yanlışlık yapmaktan çekinirler. İnsan her ne kadar tanıdığımız tüm canlılardan daha erdemli, daha üstün ve daha bilgi dolu olmasına rağmen Tanrıyı açıklayabilecek bir kapasite de değildir. Çünkü o gücü, enerjiyi vs kavrayabilecek ne bir çapı ne de bir donanımı vardır.
Yalnızca yorumları bulunur. Aslında Tanrı kavramını en iyi açıklayan din kitabı TEVRAT tır. Tevrat yaradılışın inceliklerinide açıklar. Budizm ölümü detaylı anlatır, çok basit bir örnek ile (soğan zarlarından yola çıkarak vs.) alabildiğince Kosmosun gizemleri ve incelikleri ile bütünleştirir.
İncil İsanın toplam üç yıllık öğretisi ile Tanrının bilinmeyen başka boyutlarına değinir.
Kuran olabildiğince büyük bir güç olarak gösterir.
Doğa dinleri büyük bir Ruh, en büyük ruh olarak bahseder.
Yeni modern dinler, ki bu dinler tüm dinlerden esinlenmişlerdirler. Psikoloji, parapsikoloji, Ezoterizmin farklı genişletilmiş boyutları ile Tanrıyı açıklamaya tarif etmeye çalışırlar.
Bütün dinlerin açıklamaya çalıştığı Tanrı kavramlarının mutlaka birer dayanak noktaları Mistik açıdan vardır.
Bütün dinlerde Tanrı açıklamaları Tanrıyı kavrayabilmekte yardımcıda olurlar.
Lakin bütün bu kitaplar (DİNİ KİTAPLAR) yanlış yola girmiş insanları düzeltebilmek içindir. Daha doğrusu Tanrı bir kaç kerede niyetlenmiştir insanlığı yok etmek için. Şimdi durum böyle olunca dini kitaplarda anlatılanlar yalnızca o dönemin insanlarının kavrayabileceği Tanrı kavramının daha ötesinde olarak verilmemiştir.
Bizlere anlatılan Tanrı kavramları yetersizdir.
Kimisi korkutmak için, kimisi var olabilmek için, kimisi çıkarları için binlerce değişik kavramları bu güne kadar getirmiştir.
Benim savunduğum bütün dini kitapların olumlu ve öğretici olan bölümlerine sahip çıkarak, bütün bu kitapların verebilecekleri kadar verebildiklerini kabul etmektir. Daha ötesi onlarda da yok.
Tanrıyı ölümlü insanlık benim düşünceme göre ölümünden sonra biraz daha yakınlaşabilecek ama onun ile kaynaşmayı başarabilecek bir seviyede henüz olamayacak, yani karşılaşabilmesi olmayacak, çünkü ölümünden sonra tüm her şeyi alıgılayabilme gücü dünyada var oluşu ile asla anlaşılamayacak bir şekilde çok daha üst bir seviyede ve tarif edilemeyecek bir düzeyde ruhsal açılan bir bilinç seviyesi ile orada bulunsa bile Tanrı kavramını taşıyabilecek bir ölçüde değil.
Hani senin değindiğin ruhsal evrim meselesi.
Bu evren bu evrene ait, burada yaşadığın sürece Tanrıyıda S. Ateşin yağtığı gibi bura ile bütünleştirmek hem kapasite (ölümlü bir beyin için) olarak hem doğru, hem yanlış.
Selamlar...
|