Madımakta yaşananlar bir linç olayı,
değilmiydi???
Ben her iki kesiminde bu tür insanlık dışı olaylara katılma eğilimlerinin bir hayli yüksek olduğunu düşünmekteyim.
Laiklik tartışmaları derinleştikçe oldukça derin kamplaşmalar yaratılacak gibi. Bu kamplaşmalardan çıkarları olanlar hiç azımsanmayacak kadar çok. Şöyle cumhuriyetin kuruluşundan bu yana linç konumunu düşünüyorum, ilk Kubilay olayı, arkasından 6,7 eylül (1955) olaylarında ortaya çıkmakta, daha sonra 12 eylül öncesi, son kısa dönem içinde Madımak ve yukarıda senin yazdıkların. Benim açımdan LİNÇ olayının nasıl olupta böylesine geniş bir katılıma sahip olabilmesi???
Elbet böylesine vahşileşebilen insanları kışkırtanlar oldukça profesyenelce başarılı olmaktalar. Ama, sorunun cevabı bu değil, nasıl olurda bir toplum böylesine hem vahşileşir, hem de vahşet uygular. Ve bir caminin içinde bile olabilmekte artık. Hani bir toplum çıldırmaya başlar ise, sonu genellikle hep anti demokratik bir sistem ile bütünleşmeyi yaratır.
Sanıyorum hem İslami kesimin İsalamcı bölümü, hem İslamı kullanan aşırı radikal milliyetçi kesim ve AB karşıtı bir başka zümre, (buna kızıl elmacılarda denilebilinir) bu tür olayları kaşımaktalar.
Linç olaylarına karşı çıkan, çıkmaya çalışan kesimlerinde kimler olduğuda ortada.
Bu sayfalarda bile şu ana kadar senden başka bir kişide henüz bir tepkisini ortaya koymadı.
|