lagaluga ve yuvarlak kelimeler!!!!!
Senin bir hayli takıntın var gibi, aslında saplantı demek daha doğru sürekli kullandığın bu iki kelimeye,( lagaluga ve yuvarlak kelime.)
Lagalugayı, sanıyorum ilk kullanan Erbakan’dı, daha sonrada müritleri, Türkçe de anlamı nedir şahsen ben bilmiyorum, ama oldukça bozuk bir melodisi var, güzel Türkçe’ye hiç yakışmayan bir kelime. Ben bu kelimeyi şu an yazı içinde eleştiri niyetine bile olsa yazmaktan büyük bir rahatsızlık duymaktayım, yakıştıramamaktayım kendime böylesine ilkel ve ne olduğu belli olmayan, cıvık ve cılkı çıkmış, ses uyumsuzluğunun kötü bir örneğini kullanmak zorunda kaldığım için. İslami yelpazeden oluşanların böyle bir dertleri sanmıyorum ki olsun, kadın kelimesini bile kullanmaktan utanırdı Enis efendi, kadına karı derdi, neden ki lagaluga uyumsuzluğu rahatsız etsin ki onu????? Nasıl olsa Türkçe’si yetersiz falan ve yıllardır burada yazmakta falan, ben şahsen kendisini en fazla iki yıldır tanımaktayım. Öyle ahım, şahım uzun yıllardır yazdığı falan da yoktur hazretlerin. İşte lagaluga olsun diye yazıvermiştir o kadar insanları suçlayıcı yazıları. Yazabilir de lagaluga lı bir şekilde ve sürekli hem içerik olarak, hem estetik olarak ben çok faklı bir şeyler okumamaktayım kendisinden. Ama, düşünen insanlara, üreten insanlara, araştıran insanlara yönü, yolu kimliği ne olursa olsun, lagaluga yapma, yuvarlak şeyler yazma diye cümleler kurabilen bir sokak magandasına çüş denir. Lagaluga çirkin ve ilkel bir argodur, yuvarlak kelimeler yazma demekte en az lagaluga kadar ilkel bir argodur tüm çirkinliği ile birlikte, hatta gizli bir sexist kokuda vardır o cümlede. Karı kelimesi ile kadını öğrenen bir kişiye elbet bu kelime kültürünü veren yakın çevresidir, ama bu salt dil sürçmesi aşağılama veya köylü politik tartışması cümleleri değildir, aynı zamanda nasıl bir ortamda yetiştin, bulundun ve halen bulunmaktasın??????? Hiç bir aklı başında insan karı diye yazmaz bir kadın için, hiç bir aklı başında bir insan lagaluga yapma diye yazarak ilkelleşmez, hiç bir aklı başında bir insan yuvarlak yazma yani yazacağın köşeli olsun, çıkıntılı olsun, sivri olsun erkek gibi, adam gibi olsun mantığı vardır o cümlenin içinde.
Buraya ilk geldiği dönem Y.N ye ait partinin bildirisi ile çıkmıştı ortaya, Türkiye’yi Y.N kurduğu parti kurtaracak Enis efendide hazır fırsat varken din diye yazılan forumda O büyük Türkçü kurtarıcının gözüne Forumun ırzına geçerek girecek hocam bak senin için neler, neler yapmaktayım burada politika forumu bulunmasına rağmen Partimizin bildirisini, propagandasını burada huzur içinde yapmaktayım!!!!!!!!!!!
Arkadaşımızın düz mantığı budur.
Tüm hesapları ırkçı, milliyetçi bir mürit ve politikacı olabilmektir. Utanmadan işaret parmağını uzatıp, sesini yükseltip sorar sen başbakan olsan PKK yi ve ona eşlenerek tüm Kürtleri ne yaparsın, ne yapacaksın, vizyon yaz, çözüm yaz, lagaluga yapma, yuvarlak şeyler yazma!!!!!!!!!
Pes doğrusu! terbiyesizliğin, kültürsüzlüğün, saygısızlığın, vizyonsuzluğun, eğitimsizliğin, ilkelliğin bu kadarına. Sana kim o hakkı vermekte kendimi başbakanın yerine koymamı düşünüpte Kürt sorunu bu vaybenin sözüm ona dini forum sayfalarında hem de lagaluga yapmadan, vizyonlu olarak, yuvarlak laflar etmeden açıklamalıymışım. Hani bazı insanlar için hiç yontulmamış denir, odun gibidir denir daha uç noktada kereste falan denir. İşte öyle bir melodi şu an okuduklarımın içinde oluşan ses harmonileri. Peki ben başbakan olmadan,( hele, hele ben Tayip ismini kendime pek sığdıramadım, hani Aptullah Gül veya Latif Şener falan olsa yinede eyvallah) düşüncemi açıklar isem vizyonsuz, lagalugalı ve yuvarlak mı olmakta, bu durumda geçersiz mi olmaktayım???.
Bir insan insanlarda vizyon ararken o insana sorarlar senin vizyonun nedir? senin çapın benim ile senin böylesine büyük ve önemli konularda ve hele, hele kendimi bir mevkilere, bir isimlere, bir hitap şekillerine sokarak memleket sorunlarını mı tartışmalıyım. Çapının, ölçüsünün ne olduğunun farkında bile olamayan bir kişi ile... Ve maganda argosunu insanlara göz dağı vermek için kullanmaya çalışırken ne anlam bile ifadeler ettiğini bilmeyen bir kişi için ben başbakan konumuna gireceğim ve ciddi, ciddi bir şeyler tartışacağım. Hani kötü filimler vardır daha ilk karesinde filmin hem ortasını, hem sonunu okur ve görürsün ve o filmin sonuna kadar izlemeyi yaşamının değerli saatlerinden kaybolan bir zaman olacağının farkına varıp kendine böyle bir haksızlık yapmazsın. İşte böyle bir şey Enis efendi..
Ama, yine de yazayım iki cümlecik, ben şiddetin her türlüsüne karşıyım, kimlerden gelirse gelsin, ama bu taraf, ama karşı taraf. Sivil düşünceli insanlarda asla şiddet kutsanmaz, tapılmaz, ilahlaştırılmaz. Şiddetin tümünden nefret eden bir insanım. Tek çözüm barıştır, barışın çözümü demokrasidir, demokrasinin çözümü sivil yönetimler ve sivil toplumlardır. silahlar ile ne çözüm olur ne barış olur....
|