Merhaba Enis!!!
Değişik katkıların ve yorumların için teşekkürler...
Din senin sürekli vurguladığın gibi bireyseldir. Başka türlü olmasına imkan yok. Tanrı ile insan(dinsel deyim ile kul) arasında bulunan kutsal bağ sadece ikisi arasında oluşan ve var olan ilişkidir. İşin ilginç tarafı Kuranda da bu konuda yazılar bulunmaktadır. Fakat, dini politize edip kendi çıkarları doğrultusunda kullanan,(egemenlik meselesi) tüm insanlığın tarihinden bu yana gelişen sosyal evrimsel süreç her türlü edilgenliğe gebe olmuştur. Bütün orta çağ din savaşlarıdır öz olarak.
Pek çok kişi için dini kitaplar KUTSAL kitaplar olarak görülebilirler, bunu böyle görmekte bir sakınca olmayabilir, en doğal insani haklarıdırda evrensel hukuk ilede din ve vicdan özgürlüğü denilen koruma yasası ile de bu kesimler korunmaya alınmışlardırlar. Fakat sosyalijik ve falsefik bir bakış açısı ile incelenince KUTSAL kitapların içinde bulunan pek çok yazılar insanlığı birbirine düşürmüş, pek çok din adına, Tanrı adına katliamlar yapılmış, yüz yıllar süren savaşlar olmuş ve halen günümüz dünyasında 9 yaşında ki kız çocuklarının(bakire iseler önce ırzlarına geçildikten sonra, çünkü bakire temizlik anlamının sembolü olduğu için ilkel erkek beyinlerinde), 14 yaşında ki oğlan çocullarının dar ağacında ilmikle boyunları kırılıp Tanrıya göndererek bir cezada onun vermesine yardımcı olmaya çalışan, katiller ve sapıklar türemiştir.
İslamın(RADİKAL) en büyük eksikliği kendisinden farklı düşünene, kendisinden farklı olana yaşam hakkını tanımamasıdır. İlginçtir bu tür ayetlerin Kuranda bulunması. Ben bir Yeseviyi, bir ibni Haldunu, bir İbni sinayı, bir bedrettini, bir Mevlanayı, bir Sufiyi ve pek çok islami düşünür ve felsefik kesimi büyük bir hayranlık ile değer vermekteyim. Lakin Demokrasiye karşı çıkan, din devletini kurmak isteyen (bunu Türkiye gibi tek çağdaş dünya ile birleşebilecek bir ülkede nasıl gerçekleştireceğini ve metodunun hangi yöntem olduğunu açıklamaktan sakınan bir şahısa sorarlar, bunu ne amaçla ve nasıl yapacaksın?)bir ülkede acaba sorun yalnızca bir din meselesimi? yoksa dini kullanarak bir Faşizmi mi oluşturmaya çalışmaktır ardında yatan niyet???
Hiç bir demokrat ve demokrasinin nimetlerinden gelişmiş ve değer vermiş insan sivil yaşamın evrensel hukuksal kurumlarına böylesine bağnazca saldırmaz ve yıkmak istemez.
Eğer yukarıda bulunan şiddet içeren ayetler Kuranda yoktur diyebilecek bir tek kişi var mıdır bu sayfalarda???
alevilik benim ve sufilik benim düşünceme göre bu şiddet ayetlerinin içinde gelişmemiş, Muhammetin ilk dönemlerinde ki(Mekke) barışçıl ayetlerine göre şekillenmiştir.
Halilin açıkladığı Medine Vesikası çok önemli bir meseledir. Bir bakalım bu konuda bilgisi olanlar varmı, keskin, radikal İslami kesimden.
Selamlar Enis...
|