Türk futbolunun el freni Fenerbahce
Ne el freni, geri vitesi geri... Birilerinin gazabindan korkan bazi F.Bahceli yazarlar, 4-0’lik Milan maci sonrasi, “Bu skor F.Bahce’nin degil, 4 gole ragmen isvicre’ye elenip dünya kupasina katilamayan Türk futbolunun sorunu” diye yazmis.
G.Saray Avrupa’da firtina gibi eserken, italyan, ispanyol, ingiliz, Fransiz, Alman devlerini tek tek dize getirip UEFA ve Süper Kupa’yi ülkemize getirirken, F.Bahce sezlonga kaykilmis uzaktan sadece seyrediyor, baskanlari Aziz Yildirim ise Türk futbol tarihine altin harflerle kazinan bu basariya “tesadüf” diye camur atiyordu.
“Medyadaki zerzevatlar”in bir tekinden bu sözlere tepki gördünüz mü peki? G.Saray’in “tesadüf” (!) zaferleri sayesinde Türkiye’den 3 takim sampiyonlar Ligi’ne gitti. F.Bahce, bu haktan hem de “hic SIKILMADAN keyifle” yararlandi. Denizli, G.Antep, ve G.Birligi gibi takimlar, mütevazi bütceleri ve kadrolariyla UEFA Kupası’nda 4-5 tur birden gecerken, 70-80 milyon dolarlik bütceye sahip F.Bahce her önüne gelene yenildi. “Tasin altina elini asla koymadi.” 1959 yılından bu yana katildigi Avrupa kupalarinda hep basarisiz oldu.
Tarihinde 3.turu bile göremedigi UEFA Kupasi’nda, cogunlukla ilk turlarda elendi. Sampiyonlar Ligi’nde bir üst tura hic cikamadi. Rakamlar yalan söylemez. Avrupa kupalarinda toplam 117 mac yapti. Bunlardan sadece 35’ini kazanip, 16’sinda berabere kalabildi. Buna karsın 66 kez maglubiyet acisi tattirdi bizlere. Rakip filelere 125 gol atarken, kalesinde 210 gol yedi.
2002’de Dünya ücüncüsü oldugumuzda da F.Bahce’nin zerre kadar katkisi yoktu. Taffarel, Popescu ve Hagi Türk olsaydı, dünya kupasindaki tüm maclarda G.Saray 11’i sahaya cikacakti. Onlarin yerine mecburen Rüstü, Alpay ve Yildiray oynadi.
Son sözüm su: F.Bahce yönetimi taraftarlarini, “Avrupa’nin devleri arasinda yerimizi alacagiz” masallariyla kandirmasin. Desin ki; “Avrupa’da kupa neyimize. G.Saray’i yenelim, ligde sampiyon olalim hepimize yeter de artar bile...”
|