Org. Özkök istifa etmelidir
Aslinda bu copy/paste davasina karsiyim, ancak cok ilginc bir yaziya ulastim. Bu yaziyi sizlerle paylasmak istedim.
Yazinin sahibi Star"in eski Ankara temsilcisi Hayrullah Mahmud. Yazi biraz uzun, ancak okumanizi kesinlikle tavsiye ederim.
ORGENERAL ÖZKÖK İSTİFA ETMELİDİR YA DA TSK’DA “RÜTBE ESASTIR” AMA “VATANA SADAKAT” DE ESASTIR?!
Aslan terbiyecisi?!
Tarih: 29 Ekim 2005
Yer: Ankara
“Cumhuriyet Resepsiyonu”nda, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, “Sabrımız taşıyor” mesajının, Hükümet’e yönelik olmadığını belirterek, şunları söylüyor:
“Bazıları TSK’yı aslan, kendileri de aslan terbiyecisi sanıyorlar. Sitelerde, bana yönelik de bir sürü hakaret var. Gerektiği zaman da yasal yolları işletiyoruz.”
Nitekim...
Sanal ortamda yazılarımı takip edenler bilirler ki, 2005 YAŞ süreci’nde, Türk Askeri’nin kafasına çuval geçirilmesine seyirci kalan bazı komutanlar bağlamında “Aslanlar ve Ceylanlar” ayrımını yapan benim.
Bu sebeple hadisenin bu boyutu ile ilgili en baştan belirteyim ki, hakkımda açılan herhangi bir dava yok. Yalnız, eğer ortada bir “hakaret” var ise Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök doğru söylüyor, muhakkak gereği yapılmalı.
Bence hiç kimseye “hakaret” edilmemeli, bu doğru bir tavır değil!
Artık devir değişti!
Apo’ya bile içimizde “sayın” diyenler yok mu?!
Apo’dan daha radikal bir söylem içinde olanlar, şu anda Başbakanlık koridorlarında dolaşmıyor mu?!
Vatana ihanet edene de, görevini kötüye kullanana da, başka bir millete sevdalı olan yöneticilere de “kişisel tercihtir” deyip saygı duymak şart!
Sittin sene giremeyeceğimiz “AB süreci” bunu emrediyor!
Ayaklar baş, başlar ayak olacak!
Bu konuyla ilgili Özkök’e tavsiyem; eğer kastettiği yayınlar içinde, TSK’ya ya da kendine yönelik bir hakaret var ise hiç düşünmeden dava açması yönünde olacaktır.
Yeri gelmişken altını çizmekte fayda var:
Hiçbir zaman “aslan terbiyecisi” olmak gibi bir iddiada da bulunmadım.
Bu anlama gelebilecek, tek satırım dahi yoktur.
Sadece bu millet adına gördüğüm, gördüğümüz yanlışlara dikkat çekiyorum.
Madem Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök gereksiz alınganlık gösterip, kendine hakaret edenlere değil de, bizi kendisine düşman olarak görmüş.
O zaman şu satırları tekrarlamak kaçınılmaz oldu.
AYNAYA KIZILMAZ
1- Sayın Özkök yanılıyor! Çünkü; Genelkurmay Başkanı, TSK’nın başıdır. Bu doğru ama Sayın Özkök’ün yanlışları ve siyasi tercihleri TSK’yı bağlamaz. Siirt’ten hukuk katledilerek Başbakan yapılan Recep Tayyip Erdoğan, danışmanı Cüneyd Zapsu’nun bilgisayarından Wolfowitz’e “Genelkurmay Başkanı ile aramı yap” diye elektronik yolla mektup yolluyorsa, bu sorgulanır. Bunu yapan kim olursa olsun adama sorarlar; “Türkiye’yi Türkler mi, yoksa ABD’deki bir kısım zümre mi yönetiyor” diye.
2- Sayın Özkök yanılıyor! Çünkü; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın çok özel danışmanı Cüneyd Zapsu, star’ın Ankara Temsilcisi iken benim yüzüme karşı “Özkök ile aramız şiir gibi” değerlendirmesini yaptı. Bu sözlerini, başka ortamlarda da tekrarladı. Özetle; “Genelkurmay, AKP’ye eklemlendi, asker bizden” demek istedi. Benim kendisine verdiğim cevap arşivlerde kayıtlıdır. Merak eden çıkartıp okur.
3- Sayın Özkök yanılıyor! Çünkü; “Bu Paşaların alayı g...toş olmuş” diyen ben değilim. Bu sözleri söyleyen, Başbakan Erdoğan’ın çok özel danışmanı Cüneyd Zapsu! Ki, bu sözleri bir yerde değil, birçok yerde tekrarladı. En son olarak da sanal ortamda yaptığımız yazışmada, “Zeki Müren’e de Paşa diyorlardı. Belki de onu kastetmişimdir” diyerek sözlerini kabul etti.
4- Sayın Özkök yanılıyor! Çünkü; ne “Türk askerinin başına çuval geçiren” benim; ne de “o çuvalın Türk askerinin başına geçirilmesine” müsade eden! Sanal ortamda bu yaz “Çuval’ın yazışmaları tarafımdan yayınlandı. Ortada ne istihbarat ne de bizim “Aslan”ların yürek eksikliği var. Ortada çok ciddi bir komuta zafiyeti var. Türk askerinin başına “Çuval” geçirilmesinin sorumluları belli. Hala, kimin kabahatli olduğunu bulamadıysanız, aynaya bakmanızı tavsiye ederim.
5- Sayın Özkök yanılıyor! Çünkü; “Jandarma da bizden oldu, artık kimse bize ses çıkaramaz. TSK; Tayyip Silahlı Kuvvetleri oldu” diyen de ben değilim. Bu sözleri söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve onun yanında konuşlanmış bir kısım danışman! Bu sözleri, onlar söylüyor.
6- Sayın Özkök yanılıyor! Çünkü; Başbakan Erdoğan “Hocam geliyor musunuz” diye seslendiğinde, “Kimse bu ülkenin Genelkurmay Başkanı’na öyle seslenemez, müsade etmem” diye açıklama yapan sizsiniz. Ardından, kameralara kaydedilen görüntüler yayınlanınca, Erdoğan’ın size “Hocam” diye hitap ettiği ortaya çıktı. Erdoğan, her ne kadar bu sözlerini yalanlamış olsa da, siz söylediğiniz laf ile ortada kaldınız. Hatırlatırım!
7- Sayın Özkök yanılıyor! Çünkü; ibadet Allah ile kul arasında özeldir. Nasıl Zekeriya Beyaz’a “Seks yaparak oruç açılır mı?” diye sormak abes ise en az o soruya cevap vermek de abesle iştigal etmektir. Başbakan Erdoğan da geçenlerde benzer bir şey yaptı. Gazetecilere “Genelkurmay Başkanı ile birlikte iftar açtık” dedi. Başbakan bu açıklamayı neden yapma ihtiyacı hissetmiş olabilir. Erdoğan’ın bu sözlerinin altında acaba “Şiir gibi bitmedi, hasar tamir edildi, bu dostluk bir ömür boyu tamamen duygusal devam edecek” düşüncesi yatıyor olabilir mi?!
ÖZKÖK’ÜN KİŞİSEL GÖRÜŞÜ
Nitekim....
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.
Sayın Özkök’ün Genelkurmay Başkanlığı döneminde, TSK’da “kurumsal” değil “bireysel” açıklama dönemi başladı.
Özkök, “millici” görüş bildiren Paşalar için “Kişisel görüşüdür, TSK’yı bağlamaz” diyordu.
Kanaatimce bu defa da Özkök, kendisi öyle yaptı ve TSK’yı bağlamayan kişisel görüşlerini kamuoyu ile paylaştı.
Erdoğan’ın tüm hukuksuz uygulamalarına MGK’da ses çıkarmayan, özelleştirmelerdeki peşkeşleri “Ak”çeli ilişkileri göremezden gelen “Demokrat Paşa”, iş hukuksuzca tutuklanan bir Rektör’e gelince Aslan kesiliverdi.
Van’da polis tokatlayan, karakol basan AKP milletvekiline ses çıkarmayan Başbakan’a, son hadisede destek çıktı.
Bu bakımdan çok açık ve net olarak diyorum ki:
“Sayın Genelkurmay Başkanı Özkök, yanılıyorsunuz!”
Makam odanıza kapanmış, içinizde Köşk hayali, dışarıdaki Türkiye fotoğrafından bihaber yaşıyorsunuz.
AKP iktidarı, özelde Erdoğan ile iç içe geçmiş bir Genelkurmay Başkanı fotoğrafı veriyorsunuz.
Hatırlatmak isterim:
“Üstünüzde o haki renkli elbise olduğu sürece, gizli ya da açık bir siyasi partinin borozanlığını yapamazsınız!”
Unutmayın ki, sizi ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ni aşağılayan konuşmayı ben ya da sanal ortamda bu sözlere tepki gösteren milliyetçi, vatanperver Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları yapmadı. O hakaretleri bilerek ve isteyerek Başbakan Erdoğan ve onun çok özel birkaç danışmanı yaptı.
Bu bakımdan size tavsiyem, bir an önce Genelkurmay Başkanlığı görevinden istifa edip, AKP’ye kaydınızı yaptırmanız yönünde olacaktır.
Çünkü TSK’nın başına “Pollyannacı” bir Genelkurmay Başkanı hiç yakışmıyor.
Sayın Özkök, hem Atatürk Türkiyesi’ne hem de demokrasiye gölge düşürüyorsunuz.
Ve...
Son olarak...
TSK’da “rütbe esastır” doğru ama unutmamak gerekir ki “vatana sadakat” de esastır.
Eşiniz dahi cenaze töreninde, şehit askerin annesini fırçalamanız üzerine size kızmadı mı?!
“Hilmi bu yaptığın doğru değil, neden şehit annesine böyle davrandın” diye hesap sormadı mı?!
Bilmenizi isterim ki, “Lideri hamal” olan bir asker olarak, iyi bir Genelkurmay Başkanı olamadınız. Keşke “lider”iniz sizin de, bizim gibi “Mustafa Kemal” olsaydı.
Görevini yapamayan her kimse, sivil asker fark etmez, Yüce Divan’da da, Divan-ı Harp’te de hesap verir.
Bu kişiye özel bir şey değil.
Eğer size hakaret edenler içinde Hayrullah Mahmud da var ise o da yargı önünde hesap verir.
“Dava ederim” ibaresinin de artık Türkiye’de bir şantaj/tehdit unsuru olmaktan çıkması gerekiyor.
Buradan hodri meydan diyorum.
Laf havada kalmasın.
72 milyonun gözleri önünde dava açılsın ve maske düşsün!
NOT: 24 saati gözlenen, 24 saati izlenen insanlarız. Hayrullah Mahmud eğer TSK’nın başına bir komutan atamak için herhangi bir eylem içinde ise lütfen bunun gereğini yapın. Ben diyorum ki, kesinlikle böyle bir şey yok. Bu iddiayı dillendiren de ispatlamakla mükelleftir. Hayrullah Mahmud’un ne bir Cumhurbaşkanı ne de Başbakan adayı var. Ama bilmenizi isterim ki, şerefimle temin ediyorum, Erdoğan sizi Cumhurbaşkanı adayı yapmayacak! Çünkü kendisi Köşk’e çıkamazsa sonu Yüce Divan olacak. Bu Meclis de Cumhurbaşkanı seçemeyecek. Sizin Cumhurbaşkanı olma hayalinizin önündeki en büyük engel Erdoğan’ın ta kendisi! Sırça makamınızda hayal dünyasında yaşıyorsunuz. Erdoğan’ı da ancak hesap vermekten Allah alıkoyabilir. O da ancak, Erdoğan’ı erkenden yanına alması ile mümkün olabilir. Bunun dışında, Başbakan Erdoğan yaptıklarının hesabını yüce Türk milletinin huzurunda tek tek verecek. Ki, bu arada altını çizerek söylüyorum, Cumhurbaşkanlığı makamı özeldir. Görevini doğru düzgün yapamayan sivil - asker bürokratın da dinlenme alanı değildir. Önemle hatırlatırım!
Hayrullah Mahmud
|